Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, Hak-İş Başkanı Mahmut Arslan ve Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Başkanı Arzu Çerkezoğlu işçilerin sorunlarına ilişkin ortak açıklama yaptı.
Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
"Ücret dengesizliği, vergi, emekli maaşı ve asgari ücretle ilgili dayanılmayacak şekilde sıkıntı var. 17 bin lirayla bırakın bir ayı bir hafta geçinme şansınız yok. Tablo, alınan para, market fiyatları hepsi ortada. Kötü ekonomik yönetimin maliyetini biz ödüyoruz. Biz emekçiler, işçiler, işsizler dayanacak gücümüz kalmadı. TÜİK'in açıkladığı rakamları kimse gerçekçi bulmuyor, açıkladıkları rakamlar piyasayla örtüşmüyor.
Bizim ülkemizde yüzde 20'lik bir kesim refah içinde yaşıyor, bedeli yüzde 80'lik bir kesim ödüyor. Sendikalı diye belediye ve özel sektörde işten atmalar devam ediyor. İş kazaları son hızda devam ediyor.
Geçmişte kamu, ücretlerde öncüydü şimde ise kamu en düşük duruma düştü. Özel sektörün kazandığı para ortada, ona rağmen 20 yıllık bir işçiye 20 bin parayı çok görüyorlar. Bunlar bizi köle sanıyorlar. Üçümüzün de sık sık işçi ve emekçi meselelerinde bir araya gelme mecburiyetimiz var.
Bu ekonomik krizi dar gelirlinin üstüne yıkmanın bir anlamı yok. Bizim üzerimizden ekonominin düzelme şansı yok. Hiçkimsenin ihtiyacı yoksa işçinin, çalışanın anayasaya ihtiyacı var. Sendika ise işçinin, memurun olur belediyenin, patronun olmaz."
Hak-İş Başkanı Mahmut Arslan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"Birlikte hareket etmenin Türkiye'nin geleceği ve demokrasi için önemli olduğunu düşünüyorum. Bizim rekabete rağmen temel sorunlarda bir araya gelme mecburiyetimizin farkındayız. Bu çok kıymetli.
Üretim çarkları, büyüme, ihracat devam ediyor fakat büyümeye rağmen işsizlik artıyor, emekçilerin aldığı pay azalıyor. Dünyanın en kötü milli gelir dağılımı ülkeleri arasında Türkiye yer alıyor. Peki bu durumda kim kazanıyor? Finans ve sermaye kazanıyor.
Milli gelirimiz artıyor ama ücretlilerin aldığı pay azalıyor burada bir yanlışlık var. Adaletli bir vergi sisteminden bahsedemiyoruz ki adaletli vergi dağılımı olsa bile sorunu çözmüyor çünkü vergilerin nereye, kime harcandığı çok önemli. Makro gelişmeye rağmen bu sıkıntıların olması ortak hareket etmek ve kamuoyuyla paylaşmak gibi sorumlulukları bize veriyor.
Seçim sonrası sadece bizim konfederasyonda 5 bin işçi işini kaybetti. Belediye başkanlarının inisiyatifiyle işten çıkarılıyorlar. Bu işten çıkarmalar bizi son derece üzüyor. Muhalefet partilerinin söyledikleri ve yaptıkları arasında ciddi fark var. Ekonomik kriz varsa işçiyi çıkartmak çözüm değildir yeni istihdam üretmek çözüm olur. İşten çıkarmalara son verilmesini istiyoruz."
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Başkanı Arzu Çerkezoğlu'nun yaptığı açıklamadan satır başları şu şekilde:
"Bugün yaşanılan bu tablo bizi yöneten siyasi iktidarın tercihlerinin bir sonucudur. Yaşadığımız bu tablo, ülkeyi yöneten siyasi iktidarın siyasal ve sınıfsal tercihlerinin bir sonucudur. Bütün bu tablo özellikle son yıllarda yani güçler ayrılığının yaşandığı yeni dönemde daha da derinleşti.
O nedenle bizim DİSK olarak hep söylediğimiz gibi demokrasi işçinin ekmeğidir. Demokrasinin olmadığı yerde emeğin hakları olmaz. Demokrasinin bütün kurum ve kurallarının işlediği, işçi sınıfı başta olmak üzere tüm sınıfların sadece seçim zamanı değil hayatın her anında ve her alanında söz sahibi olabildiğimiz gerçek bir demokrasiyle kalıcı olarak bu sorunların çözülebileceğini ifade etmek isterim."
Hibya Haber Ajansı