Japonya Merkez Bankası (BOJ) yönetim kurulu üyesi Seiji Adachi, yendeki keskin düşüşün enflasyonu önemli ölçüde etkilemesi veya halkın gelecekteki fiyatlara ilişkin beklentilerini değiştirmesi halinde merkez bankasının faiz oranlarını artırmayı düşünebileceğini belirtti. Çarşamba günü yaptığı bir konuşmada Adachi, para biriminin değerindeki kısa vadeli dalgalanmaların tek başına bir politika değişikliğine yol açmayacağını, ancak yenin değerindeki kalıcı ve aşırı düşüşlerin enflasyon beklentilerini önemli ölçüde etkilemesi halinde faiz oranlarında bir artış gerektirebileceğini belirtti.
Adachi, para politikasını yönlendirirken sadece ekonomi ve fiyatlar üzerindeki potansiyel olumsuzlukları değil aynı zamanda yukarı yönlü riskleri de izlemenin önemini vurguladı. Erken faiz artırımlarına karşı uyarıda bulunan Adachi, yükselen enflasyon risklerinin göz ardı edilmesinin daha sonra ani bir politika sıkılaştırmasına yol açabileceğini de kabul etti. Adachi, enflasyonun BOJ'un %2'lik hedefine doğru ilerlemeye devam etmesi halinde, ekonomik, fiyat ve finansal gelişmelere yanıt olarak parasal desteğin derecesini kademeli olarak ayarlamanın çok önemli olacağını öne sürdü.
Adachi'nin konuşması, BOJ'un bazı analistlerin Temmuz ayı gibi erken bir tarihte gerçekleşebileceğini tahmin ettiği bir sonraki faiz kararının zamanlamasının belirlenmesinde yenin zayıflığının artan öneminin altını çiziyor. Adachi, Japonya ekonomisinin şu anda özellikle güçlü olmamasına rağmen, tüketim, ihracat ve sermaye harcamalarının iyileşmesinin beklendiğini kaydetti. Bu iyileşme, hane halklarının ücret artışlarını görmeye başlaması ve denizaşırı ekonomilerde toparlanma işaretlerinin ortaya çıkmasıyla beklenmektedir.
Adachi ayrıca Japonya'da tüketici enflasyonunun, artan ithalat maliyetleri ve ücret artışının devam etmesi beklentisi nedeniyle yazdan sonbahara doğru yükseleceğini öngördü. Adachi, yenin hızla düşmeye devam etmesi ya da düşüşünü sürdürmesi halinde tüketici enflasyonunun beklenenden daha erken toparlanabileceğini belirtti. Böyle bir senaryoda, özellikle de enflasyon sürdürülebilir bir şekilde %2'yi aşma yolunda ilerliyorsa, BOJ'un faiz artırımının zamanlamasını ilerletmeyi düşünmesi gerekebilir.
Ayrıca Adachi, BOJ'un tahvil getirilerini sıfır civarında tutan bir politikayı sona erdirme yönünde Mart ayında aldığı kararın ardından gelecekte tahvil alımını azaltmayı planladığını belirtti. Tahvil alımlarındaki herhangi bir azaltmanın, piyasanın istikrarsızlaşmasını önlemek için aşamalı olarak gerçekleştirileceği konusunda güvence verdi.
BOJ'un Mart ayında sekiz yıllık negatif faiz uygulamasına son verme kararının ardından bile yen bu yıl dolar karşısında yaklaşık %10 değer kaybetti. Bu değer kaybı, artan ithalat maliyetlerinin tüketim üzerindeki etkisi nedeniyle politika yapıcılar için bir endişe kaynağı oldu ve bazı piyasa katılımcılarının para biriminin düşüşünü engellemek için yakın vadeli bir faiz artırımı olasılığı üzerine spekülasyon yapmasına yol açtı.
BOJ, para politikasının kur hareketlerini etkilemek için bir araç olmadığını savunsa da, yenin değerine ilişkin süregelen endişeler, hükümet ve iş dünyası liderlerinden merkez bankasının faizleri sıfıra yakın seviyelerden yükseltmesi yönünde çağrılar yapılmasına neden oldu. BOJ Başkanı Kazuo Ueda, büyüme ve enflasyonun tahminleriyle uyumlu olması koşuluyla bankanın faiz oranlarını ekonomi için nötr seviyelere ayarlamayı hedeflediğini belirtti.
Reuters bu makaleye katkıda bulunmuştur.Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.