Avrupa Parlamentosu seçimlerinde aşırı sağcı partilerin elde ettiği son kazanımlar, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un sürpriz bir şekilde ulusal oylama çağrısı yapmasına yol açarak Avrupa'da finans piyasalarının daha önce göz ardı ettiği siyasi risklere ışık tuttu. Bu gelişmenin hemen ardından yatırımcılar, aşırı sağın yaklaşan Fransa seçimlerindeki başarısını tekrarlama potansiyelini ve yeni Avrupa Birliği yönetiminde sahip olabilecekleri etkiyi değerlendirirken Pazartesi günü Euro, Fransız hisse senetleri ve devlet tahvilleri üzerinde olumsuz bir etki görüldü.
Fransız hisse senetleri, özellikle de Pazartesi günü hisseleri %8'e kadar düşen BNP Paribas (OTC:BNPQY) ve Societe Generale (OTC:SCGLY) gibi önde gelen kredi kuruluşları darbe aldı. Barclays Avrupa hisse senedi stratejisi başkanı Emmanuel Cau, belirsizlikten en çok bankaların ve kamu hizmetlerinin zarar görebileceğini öngördü. Popülist partilerin bir banka vergisini savunması olasılığı da endişeleri artırdı. Ayrıca, yüksek bütçe açığı ve S&P'nin yakın zamanda kredi notunu düşürmesi nedeniyle büyük yatırımcıların şimdiden uzaklaştığı Fransız devlet tahvilleri de baskı altında kaldı.
Fransa/Almanya 10 yıllık tahvil getiri farkı Pazartesi günü 7 baz puan genişleyerek 55 baz puana yükseldi, ancak yine de 2017'de Avrupa şüpheciliğini yumuşatan Marine Le Pen'in Euro'dan çıkma tehdidinde bulunduğu dönemde görülen 80 baz puanın altında kaldı. BlueBay Asset Management'ın baş yatırım yetkilisi Mark Dowding, Fransız varlıklarının düşük performans göstermesini bekliyor ve bu da Ulusal Ralli'nin (RN) zafer kazanması halinde 70 baz puanın üzerinde daha geniş bir farka yol açabilir.
Sağa kayış, özellikle AB'nin COVID-19 salgını sırasında 800 milyar avroluk bir kurtarma fonuyla mali birliğe doğru attığı adımların ardından, Avrupa entegrasyonunun geleceği konusunda şüphe uyandırıyor. İtalya'nın tahvil risk primi genişledi ancak sınırlı kaldı. Citi analistleri, benzer programların uygulanma olasılığının azalmasının, AB içindeki yüksek borçlu ülkelerin tahvilleri için daha yüksek bir yapısal risk primine yol açabileceğini öne sürüyor.
Avrupa'nın iklim politikaları da Yeşiller'in AB seçimlerinde zemin kaybetmesiyle zorluklarla karşılaşabilir. Mevcut politikaların tersine çevrilmesi pek olası olmasa da, yeni önlemler almak daha zor hale gelebilir ve potansiyel olarak gelecekteki yasa incelemelerinde boşluklara yol açabilir.
Ticaret konusunda, ticareti koruma tedbirlerinden sorumlu olan AB yürütmesinin, parlamentonun sağa kaymasına rağmen merkezci duruşundan önemli bir değişiklik yapması beklenmiyor. Ancak bu değişim, Commerzbank (ETR:CBKG) baş ekonomisti Joerg Kraemer'in de belirttiği gibi, özellikle Çin ile ticaret engellerinin artmasına yol açabilir. Tarife tartışmalarına zaten hassas olan Avrupa otomobil hisseleri, Çin'in süt ürünleri ve şarap gibi diğer sektörleri de hedef alabilecek herhangi bir misilleme önleminden etkilenebilir.
Savunma harcamaları da bir başka odak noktası. Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinden bu yana, Avrupa ülkeleri üzerinde savunma bütçelerini artırmaları yönünde artan bir baskı var. Bu konuda esas sorumluluk üye devletlere ait olsa da, Citi tarafından kısa süre önce yapılan bir anket, pek çok kişinin savunma için daha fazla ortak AB fonu beklediğini gösterdi. Hatta AB 100 milyar avroluk yeni bir savunma fonu önerdi. Ancak aşırı sağcı grupların daha fazla mali entegrasyona karşı çıkması bu planları engelleyebilir.
Avrupa'da aşırı sağın yükselişi, bir dizi jeopolitik riskin ortasında bloğun Ukrayna'ya desteğine ilişkin belirsizliği de beraberinde getiriyor. Piyasalar bu gelişmelerle boğuşurken, aşırı sağın Avrupa Parlamentosu seçimlerindeki başarısının tüm sonuçları ortaya çıkmaya devam edecek.
Reuters bu makaleye katkıda bulunmuştur.Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.