Foreks - TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, enflasyonla mücadelenin kamu kesimini de içine alacak biçimde sürdürülmesi gerektiğini söyledi.
Turan, TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi toplantısının açılış konuşmasını yaptı.
Turan, son yıllardaki makroekonomik istikrarsızlık döneminin ardından uygulamaya geçilen rasyonel para politikaları neticesinde enflasyonla mücadelede yol kat edilmeye başlandığını belirtti.
"Ancak enflasyon hala yüksek. Gelecek yıl için yapılan tahminler de esenliğe çıkmamız için daha zamana ihtiyaç olduğunu gösteriyor." şeklinde görüş belirten Turan, şöyle devam etti:
"Bu süreçte sıkı para politikasının ve ekonomideki soğumanın devam etmesi enflasyonla mücadelenin bir parçası. Fakat enflasyonla mücadelenin gerektirdiği fedakarlıkların hem reel kesimin hem de hanehalklarının dayanma gücünü zorlamaya başlamış olduğunu da görüyoruz.
Bu nedenle enflasyonla mücadelenin kamu kesimini de içine alacak biçimde sürdürülmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Aksi halde, sadece para politikasına dayanan bir yaklaşım ile enflasyonla hızlı ve sonuç alıcı bir mücadele hem çok zor hem de tüm yükü reel kesimin ve hanehalklarının üzerine yüklüyor.
2001 krizi sonrasında uygulanan enflasyonla mücadele programını hatırlıyoruz.
Bu süreçte maliye politikası para politikası ile büyük bir eşgüdüm içinde uygulanmıştı. Kamu maliyesi disipline edilmiş, kamu harcamaları, kamu açıkları ve kamu borç yükü azaltılmıştı. Aynı zamanda, siyasi rant amaçlı kullanılan KİT’ler özelleştirilmiş, kamu tekellerine son verilmiş, yoğun düzenleme altındaki alanlar serbestleştirilmişti. Yapısal reformlarla birlikte AB üyelik sürecinin gerektirdiği mevzuat uyumu da hızlandırılmıştı. Türkiye serbest piyasa ekonomisinin işlerliğini sağlamak doğrultusunda önemli bir mesafe kaydetmişti.
Bu reformların sonucu olarak Türkiye enflasyonu düşürmekle kalmamış, hızlı bir büyüme patikasına da girmişti.
Bu sürecin başarısında belki de en önemli unsur, arkasındaki siyasi kararlılık ve çok güçlü mutabakattı.
2001 krizinden tüm dünyaya örnek oluşturan bir başarıyla çıkılmış olmasının içinde bulunduğumuz dezenflasyon sürecine de ilham vermesi gerektiğini düşünüyoruz.
O zaman olduğu gibi şimdi de maliye politikasındaki disipline azami önem gösterilmesini gerekli görüyoruz.
Geçen sene ve bu sene bütçe açığı %5 civarında. OVP’de belirlenmiş bütçe açığı hedeflerinin tutturulması makroekonomik dengelerin tesis edilmesi açısından belirleyici olacak. "
-Kayıt Dışı İle Mücadele-
Turan, vergilemede ve kaynak tahsisinde etkinliğin sağlanması ve adaletin artırılması ve kayıt dışılıkla kararlı biçimde mücadele konularında güçlü adımlara ihtiyaç olduğunu belirtti.
Turan şunları söyledi:
"Kayıtdışı ile mücadele dezenflasyon sürecine destek olmaya ilaveten piyasa ekonomisinin temellerinin geliştirilmesi ve verimliliğin yükseltilmesine de hizmet edecektir.
Kayıtdışı sadece vergi geliri kaybı anlamına gelmez; firmalar açısından finansmana erişim sorunu, çalışanlar açısından ise sosyal güvenlik ve işyeri güvenliği sorunları ile iç içe geçer. Kayıtdışı faaliyet genellikle verimsizlikle beraber seyreder.
Verimsiz ve kayıtdışı çalışan firmaların faaliyetlerini sürdürmeleri iş ve aş yaratılmasını sağlıyor gözükse de aslında yeni, verimli ve kayıtiçi çalışan firmalar için piyasada rekabet koşullarını bozar ve sonuçta daha fazla iş yaratılmasını engeller.
Kayıtdışı ekonomi, kamu kaynaklarının verimsiz firmaların faaliyetlerini sürdürmeleri için kullanılması anlamına gelir. Oysa kaynaklarımız kıt ve bunları etkin kullanmalıyız.
Kamu desteklerinin esas hedefi firmaların verimli ve rekabet edebilir biçimde faaliyet göstermesi olmalı.
Dolayısıyla kayıtdışı konusunda genel ve muğlak bir söylem yerine samimi bir mücadele başlatılmasını ve iyi tasarlanmış bir eylem planının hızla hayata geçirilmesini bekliyoruz. Bu eylem planı kamu bütçe dengesinin iyileşmesine katkıda bulunarak enflasyonla mücadeleyi de güçlendirecektir.
Böylece vergi yükünün önemli bir kısmını yüklenen “kayıtlı mükellef grubu” üzerindeki vergi yükünü daha da arttıracak düzenlemeler konusundaki yıpratıcı tartışmalar son bulacaktır.
Ayrıca, kayıtdışı ile sonuç alıcı bir mücadele, piyasada rekabet koşullarını adil hale getirecek, çalışanların koşullarını iyileştirecek ve verimliliği yükseltecektir.
Kayıtdışı ile mücadelenin bir boyutu da denetimlerin artırılması.
Denetimler sadece kayıtdışı ile mücadele açısından değil toplumsal güven, huzur ve istikrarın korunması açısından da önemli bir başlık. Son dönemlerde kamunun denetim görevini tam, usule uygun, tarafsız ve herkese eşit biçimde yapmasının ne kadar önemli olduğunu gösteren çok sayıda örnekle karşılaştık. Belki de liyakate göre atanmış kadroların hakkını vererek yapacakları denetimler, çeteler, suç ekonomisi, sağlıkta çeteleşmeler, gıda güvenliği, kaçak göçmenler, çevre ihlalleri, iş kazaları, inşaat projelerindeki usulsüzlükler gibi yakın zamanda içimizi çok yakan olayları önleyebilirdi."