HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, genel seçime parti olarak girme kararlarının kesin olduğunu ve barajı aşacaklarını düşündüklerini söyledi.
Demirtaş, TBMM´de gazetecilerle yaptığı sohbet toplantısında, 7 Haziran´da düzenlenecek genel seçime parti olarak girme kararları ile çözüm sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Periyodik araştırmalar yaptıklarını ve buna göre yüzde 10´luk barajın sınırında olduklarını kaydeden Demirtaş, "Potansiyeli bu kadar yüksek olan bir partinin birazcık daha çalışmak varken bağımsız girmesi kendini inkar etmek olur. Bu nedenle doğru bir karar aldığımızı ve barajı aşacağımızı düşünüyoruz" dedi.
Demirtaş, 10 Ağustos cumhurbaşkanlığı seçimini gerek HDP´yi ve ilkelerini tanıtmak gerekse genel seçime parti olarak girebilmek için bir fırsat olarak değerlendirdiklerini belirterek,
"Önümüzde beş ay var, adaylarımız henüz belirlenmedi. Buna rağmen insanlar yüzde 9.5 oy vereceğini söylüyorsa, biz bu barajı aşarız. Çok küçük bir risk aldık, değerdi" diye konuştu.
Demirtaş, HDP´nin barajı geçememesi ve Meclis dışında kalması durumunda ne yapacağını ise şu sözlerle anlattı:
"O durumda bu parlamentonun meşruiyetini her dakika sorgularız. Siyasi oy hırsızlığı ile parlamentoya gelmiş vekilleri teşhir eder, erken seçim için ciddi çalışmalar yürütürüz. Bizim temel görevimiz en aza razı olup sistemin sürmesini sağlamak değil. AKP´yi frenlemenin tek yolunun bizim partimiz olduğunu da herkesin görmesi gerekiyor."
Demirtaş, seçime parti olarak girip barajı geçmeleri durumunda 55-72, bağımsız girmeleri durumunda ise 30-35 aralığında milletvekili çıkartabildiklerini kaydetti.
Demirtaş, seçimde AKP ya da CHP ile ittifak yapmalarının söz konusu olmadığını belirtti.
HDP´nin seçime parti olarak girerek barajı aşamaması durumunda özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu´da HDP´ye verilen oyların AKP´nin daha çok milletvekili çıkarmasına ve AKP´nin anayasayı tek başına değiştirmeye yetecek çoğunluğu elde edeceğine dair yorumlar yapılıyor.
ÇÖZÜM SÜRECİ
Çözüm süreci çerçevesinde müzakerelere henüz başlanmadığını, başlansa bile AKP´nin ciddi bir adım atacağını düşünmediklerini söyleyen Demirtaş, süreç takvimine ilişkin şunları kaydetti:
"Müzakerelere bugün başlansa dahi, takvim 1.5 ay gecikmiş durumda. Seçim öncesi de göstermelik olarak, ´müzakere başladı´ izlenimi vermek dışında bir şey yapacaklarını sanmıyorum. Takvime göre Ocak başında müzakereler başlamalıydı. Şubat´ta esaslı konular görüşülecek, Mart´ta karşılıklı çağrı yapılacaktı. Nisan´da da taraflar üzerine düşen neyse yerine getirecekti."
Demirtaş, hükümetin ciddi bir oyalama içinde olduğunu savunarak, sürecin seçim sonrasına bırakılması durumunda ne kadar bekleyebilecekleri sorusuna şu yanıtı verdi:
"10 sene de sürse müzakereler, biz destek oluruz. Ama çözüm süreci müzakere adı altında ne kadar sürdürülebilir bunun koşullarını HDP değil bölge ve ülke dengeleri belirler. Bölgedeki gelişmeler de buna ne kadar izin verir bilemiyoruz."