Almanya’nın ihracatının 2009 krizinden bu yana en hızlı düşüşü, üç dipli daralma kaygılarını ve Euro Bölgesi’nde durgunluğun geri gelmesi korkularını beraberinde getirdi.
Almanya’nın “Akil Adamlar” denen beş ekonomik kuruluşu, önümüzdeki yıl için büyüme beklentilerini yüzde 2’den yüzde 1.2’ye çektiler ve Avrupa Merkez Bankası’nın açıkladığı son teşvik önlemlerinin ekonomiye “hemen hemen hiç” canlanma getirmeyeceğini, hatta uygulanabilir olamayabileceği uyarısında bulundular.
Almanya’nın ihracatı Ağustos ayında Ukrayna krizi ve Rusya’ya yaptırımlar devreye girince yüzde 5.8 azaldı. Almanya Sanayi ve Ticaret Odaları (DIHK) başkanı Volker Trier, ülkenin artık ekonomik düzelme içinde olmadığını olumsuz jeopolitik gelişmelerin Almanya ekonomisini bir “teknik daralmanın” eşiğine getirdiğini söyledi.
Trier, bu durumdan Almanya’nın kendisinin de suçu olduğunu kaydederek, “çok az yatırım yaptık, bu senelerdir böyle sürüyor” dedi.
Almanya’nın Akil Adamları hazırladıkları ortak raporda, Almanya’nın “uzun dönemli düşük büyüme” içine olduğunu ve işsizliğin önümüzdeki yıl artabileceğini kaydettiler. Raporda, “Uzun süredir beklenen düzelmenin işaretleri yok. Şirket yatırımları ikinci çeyrekte azaldı ve yatırım konusunda bu temkinli yaklaşımın yakın gelecekte değişeceği konusunda bir işaret de yok” denildi.
Raporda ayrıca Maliye Bakanı Wolfgang Schauble’nin dengeli bütçe yaklaşımı eleştirilerek, yollar ve diğer altyapı yatırımları için harcamaların arttırılması istendi.
Akil Adamlar, ECB’nin varlık alımları politikasını da eleştirerek, piyasada sadece 150 milyar euro tutarında varlığa dayalı menkul kıymet ve 600 milyar euroluk ipotek tahvili bulunduğunu belirttiler.
setpage
ECB’nin politikasının bankaların düşük kaliteli borç enstrümanları ihraç etmesine dayandığını, bunun da Avrupa Merkez Bankası’nın kredi riskini arttıracağını ve kredi verenlerin krizde önce zarar göreceği anlayışıyla hazırlanmak istenen bankacılık birliği çabalarının önünü keseceği Akil Adamlar’ın eleştirileri arasında yer aldı.
Akil Adamlar’ın raporlarının Almanya’da büyük önem taşıdığı ve bu nedenle ECB’nin parasal genişleme konusunda Almanya’nın olurunu tam olarak almasının zor olacağı belirtiliyor.
Almanya’nın “Akil Adamlar” denen beş ekonomik kuruluşu, önümüzdeki yıl için büyüme beklentilerini yüzde 2’den yüzde 1.2’ye çektiler ve Avrupa Merkez Bankası’nın açıkladığı son teşvik önlemlerinin ekonomiye “hemen hemen hiç” canlanma getirmeyeceğini, hatta uygulanabilir olamayabileceği uyarısında bulundular.
Almanya’nın ihracatı Ağustos ayında Ukrayna krizi ve Rusya’ya yaptırımlar devreye girince yüzde 5.8 azaldı. Almanya Sanayi ve Ticaret Odaları (DIHK) başkanı Volker Trier, ülkenin artık ekonomik düzelme içinde olmadığını olumsuz jeopolitik gelişmelerin Almanya ekonomisini bir “teknik daralmanın” eşiğine getirdiğini söyledi.
Trier, bu durumdan Almanya’nın kendisinin de suçu olduğunu kaydederek, “çok az yatırım yaptık, bu senelerdir böyle sürüyor” dedi.
Almanya’nın Akil Adamları hazırladıkları ortak raporda, Almanya’nın “uzun dönemli düşük büyüme” içine olduğunu ve işsizliğin önümüzdeki yıl artabileceğini kaydettiler. Raporda, “Uzun süredir beklenen düzelmenin işaretleri yok. Şirket yatırımları ikinci çeyrekte azaldı ve yatırım konusunda bu temkinli yaklaşımın yakın gelecekte değişeceği konusunda bir işaret de yok” denildi.
Raporda ayrıca Maliye Bakanı Wolfgang Schauble’nin dengeli bütçe yaklaşımı eleştirilerek, yollar ve diğer altyapı yatırımları için harcamaların arttırılması istendi.
Akil Adamlar, ECB’nin varlık alımları politikasını da eleştirerek, piyasada sadece 150 milyar euro tutarında varlığa dayalı menkul kıymet ve 600 milyar euroluk ipotek tahvili bulunduğunu belirttiler.
setpage
ECB’nin politikasının bankaların düşük kaliteli borç enstrümanları ihraç etmesine dayandığını, bunun da Avrupa Merkez Bankası’nın kredi riskini arttıracağını ve kredi verenlerin krizde önce zarar göreceği anlayışıyla hazırlanmak istenen bankacılık birliği çabalarının önünü keseceği Akil Adamlar’ın eleştirileri arasında yer aldı.
Akil Adamlar’ın raporlarının Almanya’da büyük önem taşıdığı ve bu nedenle ECB’nin parasal genişleme konusunda Almanya’nın olurunu tam olarak almasının zor olacağı belirtiliyor.