Son resmi verilere göre Euro Bölgesi’nde hükümet borçları geçen yıl GSYİH’nın yüzde 92’sine ulaştı. Bu, euroya geçilen 1999 yılından bu yana en yüksek oran.
Euro Bölgesi içinde Yunanistan borçlar konusunda beklendiği gibi ulusal gelirin yüzde 177’ine ulaşan borçla en kötü durumda.
İtalya da GSYİH’sının yüzde 132’si kadar borçla ikinci sırada gelirken, kurtarma operasyonu geçiren Kıbrıs Rum Kesimi ise yüzde 107 borçla üçüncü sırada.
Euro Bölgesi’nde 19 ülkeden ancak 4’ü Maastricht anlaşmasında ortaya konan GSİYH’nın yüzde 60’ı borç oranının altında borca sahip. Bu ülkeler Slovakya, Litvanya, Letonya ve Luxemburg. AB çapında ise 26 üye ülkeden 16’sı bu oranı ihlal etmiş durumda.
Euro Bölgesi ülkelerinin harcamaları kısma çabalarına karşın, süren cansız büyüme ve talep azlığı borç oranlarının artmasına neden oluyor.
IMF verilerine göre gelişmiş zengin ülkelerde toplam hükümet ve özel borç GSYİH’nın yüzde 275’ine ulaşmış durumda. Gelişen ülkelerde ise bu oran yüzde 175. Borç oranları hem gelişmiş hem gelişen ülkelede Lehman krizinden bu yana 30’ar puan arttı.
IMF’ye göre deflasyon tehdidi ile birlikte gelişmiş ülkelerdeki borç yükü küresel ekonomiye en büyük tehdit.