TÜRK-İŞ’in (Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu) “açlık ve yoksulluk sınırı”
araştırması yayınlandı:
TÜRK-İŞ Araştırmasının 2019 Mart ayı sonucuna göre:
Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 2.014,10 TL,
Gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 6.560,58 TL,
Evli olmayan-çocuksuz bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ ise aylık 2.454,64 TL olarak hesaplandı.
Serbest piyasa ekonomisinin geçerli olduğu ve fiyatların arz-talep temel alınarak belirlendiği yapıda, özellikle sebze-meyve fiyatlarında görülen gelişmenin önlenemez biçimde artış yönünde olması “tanzim satışları” ile dengelenirken, marketlerdeki fiyatlar sürdürülen kampanyalarla denetim altına alınmaya çalışıldı. Bu ayın sonunda yapılacak yerel seçimler öncesi bu politika olumlu etki gösterdi ve özellikle gıda fiyatlarında -düşük de olsa- bir gerileme ortaya çıktı. Ancak bu olumlu gelişmenin önümüzdeki aylardaki hangi yönde olacağı belirsizliğini korumaktadır. Özellikle bu ay benzine peş peşe yapılan zamlar ile dövizdeki artış etkisinin -önlem alınmazsa- önümüzdeki aylarda ortaya çıkması beklenmektedir.
Alınan önlemlere rağmen örneğin yılsonunda 1.941 TL olan gıda harcaması tutarı
günümüzde 2.014 TL’ye ulaştı. İnsan onuruna yaraşır bir yaşam için dört kişilik bir ailenin
yapması gereken toplam harcama tutarı ise aynı dönem itibariyle 6.323 TL’den 6.561 TL’ye yükseldi. Aile bütçesine yılın ilk üç ayı sonunda gelen ek yük 238 TL olarak hesaplandı.
Ülkemizde asgari ücret düzeyinde gelire sahip kişilerin toplam çalışanların yarısını
oluşturduğu gerçeği devletin resmi web sitelerinde yer alan raporda bile vurgulanmaktadır.
Asgari ücret yılbaşından bu yana bekar bir işçi için aylık net 2.020,90 TL’dir. Asgari ücrete
yapılan yüzde 26,1 oranındaki artışa rağmen ggeçim şartları iyileşmemiştir. Geçen yılın
sonunda 2.293 TL olan bir kişinin yaşama maliyeti bu ay 2.455 TL tutarına ulaşmıştır. Elde
edilen gelir ile yapılması gereken harcama arasındaki fark hayat pahalılığı olarak çalışanların yaşama şartlarını zorlamaktadır.
TÜRK-İŞ’in verileri temel alındığında “mutfak enflasyonu”ndaki değişim 2019 Mart ayında
şu şekilde gerçekleşti:
Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin “gıda için” yapması gereken asgari
harcama tutarı bir önceki aya göre yüzde 0,73 oranında azaldı.
Yılın ilk çeyreği itibariyle fiyatlardaki artış yüzde 3,76 oranında oldu
Gıda enflasyonunda son on iki ay itibariyle artış oranı yüzde 21,13 olarak hesaplandı.
Yıllık ortalama artış oranı ise yüzde 19,58 oldu.
TÜRK-İŞ tarafından hesaplanan gıda fiyatları endeksi ile TÜİK tarafından hesaplanan gıda
endeksi ve tüketici fiyatları endeksindeki on iki aylık gelişim aşağıdaki şekilde yer
almaktadır. Görüleceği üzere gıda fiyatları tüketici fiyatları endeksindeki artışın üzerinde bir seyirdedir.
TÜRK-İŞ hesaplamasına temel alınan gıda ürünlerinin fiyatlarında Mart 2019 itibariyle
belirlenen değişim şu şekilde oldu:
Süt, yoğurt, peynir grubunda; sürdürülen kampanya çerçevesinde süt ve yoğurt fiyatı ortalamada biraz geriledi ve fakat bu indirimin geçici olduğu ifade edildi.
Dikkat çeken bir diğer husus ise daha önce indirimli satılan bazı ürünlerin indirimsiz olarak aynı fiyattan reyonlarda yer almasıdır. Grupta yer alan peynir kilogram fiyatında geçen ay tespit edilen artışın ardından bu ay indirimli satış yapıldığı görüldü.
Et, tavuk, balık, sakatat, bakliyat ürünlerinin bulunduğu grupta; kıyma ve kuşbaşı et ile tavuk ve sakatat fiyatı bu ay yine değişmedi. Geçen ay işaret edildiği üzere, marketler ile tanzim satış mağazası arasındaki fiyat farkı görünür bir fark oluşturdu ve et ürünlerinin yer aldığı tanzim satış mağazalarındaki tüketicilerin oluşturduğu kuyruk -fiyat farkından dolayı- bu ay yine devam etti. Balık ortalama fiyatı biraz yükseldi. Yumurta fiiyatı markette gerilerken pazarda aynı kaldı.
Bakliyat ürünlerinde (kuru fasulye, kırmızı-yeşil mercimek, nohut, barbunya vb.) bu ay etiketlerde değişiklikler dikkati çekti ve fakat ortalamada önemli bir fiyat değişikliği olmadı.
Sebze-meyve fiyatları mutfak harcamasını olumsuz etkilemeye devam ediyor. Özellikle sebze kilogram fiyatındaki artış bu ay da devam etti ve bir önceki aya göre artış oranı yüzde 6,28 oldu. Böylece yılın ilk üç ayı sonunda sadece sebzedeki ortalama artış yüzde 40,11 oranına ulaştı. Geçtiğimiz ay 7,33 TL olarak hesaplanan ortalama sebze kilogram fiyatı bu ay yüzde 7,79 TL oldu.
Hesaplamada 19 sebze çeşidi temel alındı.
Meyvede bu ay 8 ürün temel alınarak hesaplama yapıldı ve ortalama kilogram fiyat yüzde 11,85 oranındaki artışla 5,19 oldu.
Geçen ay 6,58 TL olan ortalama yaş sebze-meyve fiyatı bu ay yüzde 6,69 oranındaki artışla 7,02 TL olarak hesaplandı.
Hesaplama yapılırken -her zaman olduğu gibi- pazarda yaygın bulunan mevsim ürünleri esas alındı. Araştırmada ürünlerin tek tek ağırlığı yerine harcama sepetindeki meyve-sebze tüketiminin toplam miktarından hareket edildi.
Ekmek, pirinç, un, makarna, bulgur, irmik gibi ürünlerin bulunduğu grupta; ekmek fiyatı -zamlı olarak gelecek ay uygulanmak üzere- aynı kaldı. Makarna, un irmik, pirinç ve bulgur fiyatı da genelde değişmedi.
Son grup içinde yer alan gıda maddelerinden; tereyağı ve margarin fiyatında ayarlama yapıldığı görüldü. Aynı şekilde zeytinyağı ile ayçiçeği yağı fiyatı da yeniden belirlendi ve fiyatı biraz geriledi. Zeytin fiyatı -yeşil ve siyah zeytin ortalaması olarak- bu ay yine biraz geriledi. Yağlı tohum (ceviz, fındık, fıstık, ayçekirdeği vb.) ürünlerinden ceviz hariç diğerlerin fiyatı arttı. Baharat (kimyon,nane, karabiber vb.) fiyatı bu ay yine değişmedi. Şeker, bal, reçel, pekmez fiyatı aynı kaldı, tuz ve salça fiyatı geriledi. Çay ve ıhlamur fiyatı bu ay yine değişmedi.
Konfederasyonumuzca hesaplanan tutarlar ücret düzeyi olmayıp haneye girmesi gereken toplam gelir miktarıdır. Ancak hanede çalışan sayısının sınırlı ve fakat ele geçen ücretin yetersiz olduğu durumlarda, elde edilen gelir birden fazla kişinin geçimini karşılayamamakta, kişi başına “insanca geçim için” yapılması gereken harcama tutarı
yetersiz kalmaktadır.