Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Bilim Vakfı öncülüğündeki astrofizikçiler dün Washington DC, Brüksel, Santiago, Şangay, Taipei ve Tokyo’da aynı anda gerçekleştirilen toplantılar ile ilk defa bir kara deliğin fotoğrafının çekildiğini kamuoyuna duyurdu.
Kara delikleri evrendeki en gizemli nesne olarak adlandıran Event Horizon Telescope (EHT) direktörü Sheperd Doeleman dün gerçekleşen tarihi açıklamanın neden bir fotoğraf karesinden çok daha fazla olduğunu şu sözler ile özetledi:
“Daha önce görünmez olarak kabul edilen kara deliği gördüğümüzü açıklamaktan gurur duyuyorum.”
Peki bir avuç bilim insanı varlığı teorik olarak kabul gören ancak pratikte kimsenin gözlemleyemediği kara delikleri nasıl buldu ve fotoğrafladı. Başka bir deyişle bilim insanları görünmezi nasıl gördü?
Kara deliklerin çekim gücü o kadar fazladır ki ışığı bile içine çeker. Bu da kara deliklerin saptanmasını ve fotoğraflanmasını neredeyse imkansız hale getirir.
Ancak kara delikler ‘event horizon’ (olay ufku) olarak adlandırılan şeye sahiptir. Olay ufku dönüşü olmayan bir noktayı belirleyen bir sınır olarak adlandırılmaktadır.
Zira bu eşiği geçen ışık ve madde kara delikten kaçamaz, ancak uzay ufku olay ufkunda parlayan bir çember oluşturacak şekilde eğilme meydana gelir.
İşte dün yayınlanan fotoğrafta kara deliğin “olay ufku” olarak adlandırılan, kütle çekiminin en güçlü olduğu eşik bölgesi görülebiliyor.
Yani kısacası Event Horizon Telescope’un yakaladığı şey, nesnenin bir tür siluetidir.
Gezegenimizden 53 milyon ışık yılı, 520,000,000,000,000,000,000 kilometre uzaktaki Başak (Virgo) takım yıldızındaki M87 Galaksi’sinin merkezindeki süper kütleli kara deliğin fotoğrafını çekmek için dünyanın farklı bölgelerinde yer alan 13 teleskop kullanıldı.
Yaklaşık 200 kişiden oluşan bir bilim ekibi, bu 13 teleskobu M87 galaksisi yönüne çevirip 10 gün boyunca kara deliği saptayabilmek umudu ile merkezini gözledi.
10 günün sonunda elde edilen veriler o denli büyüktü ki bunu internet üzerinden göndermek neredeyse imkansıza yakındı. Bu nedenle 13 teleskobun elde ettiği veriler yüzlerce sabit sürücüde depolanıp Boston ve Bonn’daki işlem merkezlerine aktarıldı ve ortaya bu ikonik kare çıktı.
Sadece 8 radyo teleskobunu kullanarak İstanbul’da bir kafede otururken Pekin’e baksaydınız Çin’in başkentinde elinde akıllı telefonu ile bir şeyler okuyan sıradan birinin ekranındaki harfleri tek tek seçebilirdiniz.
BU FOTOĞRAF NEDEN BU KADAR ÖNEMLİ?
EHT tarafından söz konusu karenin çekilmesi Albert Enstein’ın yirminci yüzyılın başında Genel Görelilik Kuramı (İzafiyet teorisi) bağlamında var olduğunu öne sürdüğü kara delikler konusunda yapılan ilk doğrudan gözlem.
Başka bir deyişle 103 yıl önce, 1916 yılında Einstein tarafından yayımlanan kütle çekimi geometrik kuramı ilk defa bilim dünyası tarafından gözlemlenebildi ve Einstein’ın kuramı tek bir fotoğraf ile teori olmaktan bir adım daha ileriye gitmiş oldu ve ilk büyük testini geçti.
Eğer elde edilen görüntü Einstein’ın teorisine uymasaydı ve gölge küresel olmasaydı, bu Einstein’ın teorisinin doğru olmadığı anlamına gelirdi.
Einstein’ın teorisi daha önce bir kara deliği fotoğraflama ile kıyaslandığında mikro sayılacak düzeyde test edilmiş ve başarıya ulaşmıştı.
EHT ise İzafiyet Teorisi’nin bugüne kadar tabi tutulduğu en büyük sınavdı ve 103 yıl önce kaleme alınan teori hala uzayı anlayabilmek için en iyi referans kaynaklarından birisi olduğunu kanıtlamış oldu.
UZAY ARAŞTIRMALARINI NASIL ETKİLEYECEK?
Bu sorunun cevabını vermek için henüz oldukça erken. Kuşkusuz EHT’nin bu keşfi önümüzdeki dönemde sayısız astrofiziksel ve kozmolojik incelemeleri etkileyecektir.
Söz konusu bilimsel çalışmalar artık varlığı kanıtlandığından olay ufkunun dışındaki gaz ve manyetik alanlara ne olduğunu, kara delik etrafında dönen gaz disklerinin nasıl davrandığını anlamamıza yardımcı olacaklardır.
İlker KOÇAŞ
NTV.COM.TR EDİTÖRÜ