ANKARA, 3 Ekim (Reuters) - Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, piyasa faizlerinin yüzde 20'yi yakaladığı bir dönemden geçildiğini, yüksek faiz sebebiyle enflasyonda düşüşün sağlanamadığını, yüksek faizin enflasyonu aşağı çekmeyeceğini vurgulayarak, "bunun kararını vermeleri" gerektiğini söyledi.
Erdoğan AKP'nin TBMM'deki grup toplantısında yaptığı konuşmada, "Faizlerdeki düşüş maalesef istediğimiz noktada değil; eğer bunu başaramazsak birçok musibet bizi bekler, bunu halletmemiz lazım" dedi ve şöyle devam etti:
"Şu anda piyasa faizlerinin yüzde 20'yi yakaladığı bir dönemdeyiz; rakamın bu olduğu ülkede yatırımcı yatırım yapabilir mi? İstihdam yaratılabilir mi? Biz faizci akımlarla, faiz lobilerinin yaklaşımlarıyla adım atamayız, onların adımlarını atarsak sadece onları ihya ederiz."
Merkez Bankası'nın ve ilgili kurumların "kararlı politikalarıyla" TL'deki değer kaybının durdurduğunu belirten Erdoğan, enflasyonda ise arzu edilen düşüşün henüz sağlanamadığını belirtti.
"Merkez Bankası'nın ve ilgili kurumların kararlı politikalarıyla TL'deki değer kaybı durdu; ancak yüksek faiz sebebiyle enflasyonda halen düşüşü sağlayamıyoruz" diyen Erdoğan, yüksek faizin enflasyonu aşağı çekmeyeceğini belirterek şöyle konuştu:
"Yüksek faiz sebebiyle enflasyonda hâlâ düşüşü sağlayamıyoruz, bu benim iddiam. Yüksek faiz asla enflasyonu aşağı çekmeyecektir. Bunun kararını vermemiz lazım. Faiz düşerse enflasyon düşer, bunlar doğru orantılı. Şu andaki anlayış ise ters orantılı... Ters orantılı değil işte gördük."
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı verilere göre tüketici fiyatları enflasyonu Eylül'de yüzde 0.65 artış gösterirken yıllık enflasyon Ağustos'taki yüzde 10.68'den yüzde 11.20'ye yükseldi. Verilere göre çekirdek enflasyon ise yaklaşık 13.5 yılın zirvesine geldi. geçen yıla göre daha cesur olarak hazırlandı" diyen Erdoğan, 2017-2020 yılları için her yıl için belirlenen yüzde 5.5 büyüme hedefi için "memnuniyet verici" yorumunu yaptı.
Erdoğan, uluslararası şirketlerle yerli şirketlerin işbirliğine gitmesini sağlanması gerektiğine de dikkat çekerek "Bunu devlet desteği ile tahkim eden bir büyüme modeli oluşturmalıyız" dedi.
Gerektiğinde vergi artışlarının yapılabileceğini de belirten Erdoğan, "İcap ettiğinde vergi artışı yapılır ama ortaya çıkan yükünü doğru hesaplayıp, millete izah etmemiz gerekir. Aksi taktirde 'ben yaptım oldu' anlayışına her konuda olduğu gibi ekonomi politikalarında da yer yoktur" dedi.
Türkiye ekonomisinin makro anlamda en güçlü olduğu alanların başında gelen bütçe dengesi geçen yıl yaşanan darbe girişiminin etkilerini azaltmak için alınan önlemlerle bozulmaya başladı.
GSYH'ya oran olarak bütçe açığı yüzde 1'den yüzde ikiye çıkaran bu adımlar sonrası daha fazla bozulmanın önüne geçmek adına ise hükümet OVP ile birlikte geçen hafta 30 milyar TL'ye yaklaşan vergi artışlarına gitti. adımlar arasında yer alan motorlu taşıtlar vergisine yapılan yüzde 40 artış ise kamuoyu tepkisi sonrası gözden geçiriliyor. Artışın "daha makul" bir seviyeye çekileceği belirtiliyor.
(Haberi bildiren Ercan Gürses, haberi yazan Nevzat Devranoğlu; Redaksiyon Orhan Coşkun)