(Yeni görüş, Ekonomi ve Kalkınma Bakanı'nın açıklamaları eklendi)
İSTANBUL, 31 Mart (Reuters) - Türkiye ekonomisi iki genel seçimin yapıldığı 2015 yılında siyasi belirsizlikler, jeopolitik riskler ve piyasalardaki dalgalanmaya rağmen iç talebin katkısı ile dördüncü çeyrekte yüzde 5.7, yılın tamamında ise yüzde 4 ile beklentilerin üzerinde büyüdü.
Analistler iç talebin katkısının 2016 yılında da devam etmesini beklerken, iç güvenlik endişeleri, jeopolitik riskler ve Rusya'nın uyguladığı yaptırımların başta turizm gelirlerinde düşüşe neden olmasıyla büyümede aşağı yönlü risklere de dikkat çekiyor. Bu çerçevede 2016 yılı için büyüme beklentileri yüzde 4.5 seviyesindeki OVP tahmininin altında yer alıyor.
Suriye'de devam eden iç savaş, geçen yıl Kasım ayında Suriye sınırında bir Rus savaş uçağının düşürülmesi sonrası Rusya ile gerilen ilişkilerin ekonomik yaptırımlara kadar uzanması, Diyarbakır, Şanlıurfa, İstanbul ve Ankara'da yüzlerce kişinin ölümüne yol açan canlı bomba saldırıları ardından artan iç güvenlik endişeleri bu yıl da Türkiye ekonomisini baskılama potansiyeli taşıyor.
İş Yatırım Ekonomisti Muammer Kömürcüoğlu, bu yıl asgari ücret artışı ve seçim vaatlerinin etkisiyle özel tüketim kaynaklı büyümenin süreceğini söyleyerek, "Avrupa'da toparlanma son çeyrekteki gibi ihracat kanalından büyümeyi destekleyebilir ancak jeopolitik gerilimler ve diğer ihracat pazarlarımızla yaşadığımız sıkıntılar net ihracatın katkısında büyük bir artışı sınırlayacak. Son olarak artan terör eylemleri ve Rusya yaptırımları nedeniyle 2016'da turizm gelirlerindeki kayda değer düşüş ihtimali bu yıl büyüme üzerinde 0.6 puana yakın aşağı yönlü risk oluşturuyor. Bu yıl iç tüketimin desteği ile büyümeyi yüzde 3.5 olarak öngörüyoruz" dedi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, kişi başına gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) değeri 2015 yılında cari fiyatlarla 25,130 TL, dolar bazında ise 9,261 dolar oldu.
Kişi başı GSYH 2014 yılında 22,732 TL, dolar bazında ise 10,395 dolar olmuştu. Dolar bazındaki gerileme TL'deki değer kaybından kaynaklandı.
Reuters anketinde GSYH'nın fazla iş günü sayısının olumlu baz etkisi ile 2015 yılının son çeyreğinde medyan bazında yüzde 5.2, siyasi belirsizlik ve piyasalardaki dalgalanmaya rağmen iç talebin katkısı ile 2015 yılının tamamında yüzde 3.9 büyümesi bekleniyordu. Partners Başekonomisti Özgür Altuğ, ulaşım, sağlık, eğitim ve giyimin hızlı büyüme kaydederek özel tüketim ve GSYH büyümesine pozitif katkı sağladığını söyleyerek, "Artan Suriyeli mülteci sayısının da özel tüketime pozitif katkı yaptığını düşünüyoruz" dedi ve şöyle devam etti:
"Rakamlar Türkiye ekonomisinin şoklara dayanaklılığını teyit ediyor. Büyümenin 2016 yılında hükümetin yüzde 4.5'lik tahmininin altında yüzde 3 civarında olmasını bekliyoruz."
Reuters'da daha önce yayımlanan bir analizde Suriyeli mültecilerin Türkiye'deki mevcudiyeti her geçen gün daha kalıcı hale gelirken ülke nüfusunun yüzde 3'ünü aşmaları nedeniyle başta büyüme olmak üzere makro dengeler üzerindeki etkilerinin de her geçen gün daha belirginleştiğine dikkat çekilmişti. 11 Ocak'ta açıkladığı 2016-2018 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program'da (OVP)büyüme hedefi 2015 için yüzde 3'ten yüzde 4'e, 2016 beklentisi ise yüzde 4'ten yüzde 4.5'e revize edilmiş, analistler bu revizyonlarda mültecilerin de önemli etkisini olduğunu belirtmişti.
Mevcut verilere göre, Türkiye şu anda dünyanın en çok mülteci barındıran ülkesi konumunda.
TÜİK daha önce yüzde 2.9 olarak açıkladığı 2014 yılı büyüme verisini yüzde 3'e revize etti. Öte yandan 2015 yılı ikinci çeyrek büyüme verisi yüzde 3.8'den yüzde 3.7'ye, üçüncü çeyrek büyüme verisi ise yüzde 4'ten yüzde 3.9'a revize edildi.
Mevsimsellikten ve takvim etkisinden arındırılmış GSYH geçen yıl son çeyrekte önceki döneme göre yüzde 0.7 arttı. Takvim etkisinden arındırılmış GSYH ise son çeyrekte bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 4.1 artış gösterdi.
TÜİK verilerine göre sabit fiyatlarla hanehalklarının nihai tüketim harcamaları 2015 yılında yüzde 4.5, devletin nihai tüketim harcamaları yüzde 6.7 arttı.
TÜİK verilerinden bankacıların yaptığı hesaplamaya göre 2015'te büyümeyi yurtiçi tüketim 3 puan, devletin nihai tüketim harcamaları 0.7 puan, sermaye oluşumu 0.9 puan yukarı çekerken, stok değişmeleri 0.3 puan, net ihracat 0.3 puan aşağı çekti.
TÜİK verilerine göre, tarım sektörünü oluşturan faaliyetlerin toplam katma değeri, 2015 yılında bir önceki yıla göre sabit fiyatlarla yüzde 7.6, sanayi sektörünü oluşturan faaliyetlerin toplam katma değeri sabit fiyatlarla yüzde 3.3, hizmet sektörünü oluşturan faaliyetlerin toplam katma değeri ise yüzde 4.8 artış gösterdi.
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, veri sonrası yaptığı yazılı açıklamada 2015 yılında büyümenin 4.3 puanlık katkı ile toplam yurtiçi talep kaynaklı olduğunu, özel sektör yatırımlarının da geçen yıl yüzde 2.7 artarak büyümeye 0.5 puan katkı sağladığını söyledi.
Şimşek, AB'deki yavaş toparlanma ile çevre ülkelerde yaşanan sorunlar nedeniyle net dış talebin 0.3 puan negatif katkı ile büyümeyi sınırladığını, ihracat pazarlarında yaşanan olumsuzluklara rağmen cari işlemler açığının milli gelire oranının 2015 yılında yüzde 4.5'e gerilediğini açıkladı.
Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'nin 2015'te 23 AB üyesi ülkeden daha hızlı büyüdüğünü, IMF'nin G20 ülkeleri için öngördüğü yüzde 3.3'lük büyümenin de aşıldığını söyledi.
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz ise açıklamasında 2015'teki performansın 2016 yılında AB başta olmak üzere sağlanacak nispi iyileşmeler, jeopolitik ortamda gelişmeler ve reformların ivme kazanması ile daha iyiye gitmesinin beklendiği belirtti.