* Varlık fonunun büyümeye yıllık %1.5 ilave katkısı hedefleniyor
* Stratejik sektörlerdeki yerli şirketlere destekler verilecek
* Nükleer santral gibi projelere finansman sağlanması hedefleniyor
* Bakanlar Kuruluna yatırım teşvikleri için geniş yetkiler verildi (Görüş ve ayrıntılar eklendi)
ANKARA, 2 Ağustos (Reuters) - Türkiye'nin ekonomik büyümesine gelecek 10 yılda yıllık yüzde 1.5 ilave katkı sağlaması hedeflenen Türkiye Varlık Fonu'nun kurulmasına ilişkin kanun tasarısı TBMM'ye gönderildi.
Söz konusu tasarı vergi, enerji kamulaştırma ve yatırımların teşviki gibi önemli alanlarda düzenlemeler yapılmasını öngörüyor.
Türkiye Varlık Fonu Kurulması ile Bazı Kanun Hükmünde Kararnameler Hakkında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı, G20 ülkeleri arasında ulusal bir varlık fonu olmayan tek ülke olan Türkiye'nin bu alandaki eksikliğinin giderilmesini amaçlıyor.
Tasarıya göre ilk aşamada devlete ait çeşitli fon ve gelirlerin belirli bir yüzdesi alınarak, ilgili varlık fonunun kaynaklarının oluşturulması planlanıyor.
Zaman içerisinde ise kendi kaynaklarını yaratan bir yapıya sahip olması öngörülen fonun Türkiye'de mega yatırımların finansmanını sağlamanın yanı sıra, bankacılık sisteminin finans sektöründeki hakim rolünü de azaltması bekleniyor.
Fonun ayrıca finansal stres ortamında piyasalarda stabilize edici bir görev üstlenmesi de öngörülüyor.
Oyak Yatırım Başekonomisti Mehmet Besimoğlu, "Türkiye ekonomisinin zayıf noktalarının biri olan tasarruf oranını artıracak her türlü adım olumlu olur. Örnek olarak Milli Piyango özelleştirmesi gibi tek seferlik yüksek bir kaynağın doğrudan bütçeye aktarılması yerine uzun vadeli diğer ihtiyaçlarda kullanabilmesi için bir fona aktarılacak olması olumlu bir adım olur" dedi ve ekledi:
"Kamu borcunun GSYH'ya oranının yüzde 30 gibi çok düşük bir seviyede olduğu dikkate alındığında yeni gelirlerin borcu daha düşürmek için kullanılması anlamsız olurdu. Borcun bu denli düşük olması bu gibi adımları mümkün kılıyor. Bir diğer taraftan fonun ani piyasa hareketlerini sınırlama hedefi de önemli bir gelişme ancak bu kaynakların tam olarak nereden geleceğine ve pratikte nasıl kullanılacağı gibi zamanla ortaya çıkacak detaylar da henüz net değil."
Fonun kurulmasıyla amaçlanan diğer hedefler arasında sermaye piyasalarının büyüme ve derinleşmesinin hızlandırılması, İslami finansman varlıklarının kullanımının yaygınlaştırılması, ek istihdam sağlanması, savunma havacılık ve yazılım gibi teknoloji yoğun stratejik sektörlerdeki yerli şirketlerin sermaye ve proje bazında desteklenmesi ile küresel oyuncu olmalarının sağlanması, otoyollar, Kanal İstanbul, üçüncü köprü ve havalimanı, nükleer santral gibi altyapı projelerine kamu kesimi borcu arttırılmadan finansman sağlanması, arz güvenliğini sağlamak üzere Türkiye için önem taşıyan doğal gaz ve petrol gibi yurt dışındaki stratejik sektörlere yasal ve bürokratik kısıtlamalara bağlı olmadan doğrudan yatırım yapılabilmesi yer alıyor.
Tasarıda fon için "Ekonominin yapısal sorunlarını aşmasında katkı sağlamasının yanı sıra, dış politikanın önemli bir enstrümanı olarak Türkiye'nin uluslararası arenada daha fazla söz sahibi olmasına da katkı sağlayacaktır" görüşü de yer alıyor.
Fona aralarında sabit getirili menkul kıymetler, altın, hisse senetlerinin de yer aldığı tüm sermaye piyasası işlemlerini gerçekleştirmesi için yetki verilirken ulusal yatırımlar ile uluslararası alanlarda diğer devletler ve/veya yabancı şirketler tarafından yapılacak yatırımlara iştirak hakkı da getiriliyor.
İlk etapta Özelleştirme Fonu'ndan karşılanmak üzere 50 milyon TL tamamı ödenmiş sermaye ile kurulan fonun da sonra Özelleştirme Yüksek Kurulu tarafından özelleştirme kapsam ve programında bulunan ve Türkiye Varlık Fonu'na devrine karar verilen kurul ve varlıklar ile Özelleştirme Fonu'ndan Türkiye Varlık Fonu'na aktarılmasına karar verilen nakit fazlasından kaynak sağlanması öngörülüyor.
Fonun Bakanlar Kurulu tarafından fona aktarılması veya yönetilmesine karar verilen kamu kesimine dair kamu kurum ve kuruluşlarının tasarrufu altında bulunan ihtiyaç fazlası gelir, kaynak ve varlıklardan da kaynak sağlaması öngörülüyor.
STRATEJİK SEKTÖRLERE TEŞVİKLER
İlgili tasarıda ayrıca EKK'da stratejik olarak belirlenen yatırımlara bir çok vergi istisnası ve teşvik de getirilirken Bakanlar Kurulu'na yatırımları hızlandırmak için izin lisans gibi kısıtlamaları kaldırmayı da içeren yasal ve idari süreçlerde düzenleme yetkisi de getiriliyor.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci aralarında 20 yıla kadar vergi tatilinin de yer aldığı bazı teşvikleri daha önce Reuters'a verdiği söyleşide açıklamıştı. detaylarına göre Bakanlar Kurulu tarafından ve/veya EKK tarafından desteklenmesine karar verilen yatırımlar için Bakanlar Kurulu'na kurumlar vergisi oranını yüzde 100'e kadar indirimli uygulatmaya, yatırımın işletmeye geçmesinden itibaren 10 hesap dönemine kadar yatırımdan elde edilen kazançla sınırlı olmak üzere kurumlar vergisi istisnasına tanıma hakkı getirildi.
İlgili tasarıda Bakanlar Kurulu yetkisine verilen diğer teşvikler arasında ise gelir vergisi stopajı teşviki, gümrük vergisi muafiyeti, 49 yıl süreyle bedelsiz irtifak hakkı tesisi, bazı şartlara tabi olmak üzere Hazine taşınmazı bedelsiz devri, yine bazı şartlara tabi olmak üzere 10 yıla kadar sigorta primi işveren hissesinin karşılanması, enerji tüketim harcamalarının yüzde 50'sine kadarının 10 yıla kadar karşılanması, yatırım kredisi için 10 yıla kadar hibe, faiz veya kar payı desteği, bazı nitelikli personel için 5 yılı geçmemek üzere brüt asgari ücretin 20 katına kadar ücret desteği, yatırım tutarının yüzde 49'unu geçmemek ve edinilen payların 10 yıl içerisinde halka arz veya yatırımcıya satışı şartıyla yatıma ortak olunması da yer alıyor.
Bakanlar Kurulu'nu kararının uygulanmasına ilişkin desteklerin ise Ekonomi Bakanlığı tarafından karşılanması öngören olası yatırım için gerekli görülen altyapı yatırımlarının yapılmasının kararlaştırılması yetkisi de Bakanlar Kurulu'na veriliyor.