(Erdoğan'ın açıklamaları ile yenilendi)
ANKARA, 10 Mayıs (Reuters) - Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Avrupa Birliği'nin en geç Ekim ayına kadar Türk vatandaşlarına vize serbestisi sağlanması sözünü tutmasını temenni ettiğini belirterek, bunun gerçekleşmemesi halinde de bu konuyu "çok büyütmeye gerek olmadığını" ve bunun çıkış yolu olduğunu belirtti.
TOBB 72. Genel Kurul Hizmet Şeref Belgesi ve Plaket Töreni'nde konuşan Erdoğan Türk vatandaşlarına Haziran ayı sonundan itibaren vize serbestisi sağlanması sürecinde AB'nin Türkiye'den yerine getirilmesini talep ettiği konuları eleştirdi.
"Vize meselesinde müsterih olun, AB vize serbestisini getirir diyorum ben. 72 kriter öne sürüldü, yoktu bunlar, nereden çıktı?" diyen Erdoğan, "Bunların arasında beş madde var, biri felaket, Terörle Mücadele Yasası'nı değiştireceksiniz dediler. Sen Türkiye'nin ne zamandan beri böyle talimatlar aldığını gördün, böyle bir şey olamaz. Bize bu tavsiyelerde bulunanlar önce adil olmalılar, Türkiye artık bir sömürü ülkesi değil" dedi.
Kendisinin başbakanlığı döneminde 2013 yılında AB ile imzalanan anlaşma gereğince zaten vizelerin bu yılın Ekim ayında kaldırılması sözü verildiğini ve AB ile yapılan göçmen anlaşması kapsamında bunun Haziran ayına çekildiğini hatırlatan Erdoğan, "Haziran'a çekmeleri sadece kendilerine yeni ve tıkama için yol arama projesi. Temenni ederim ki verdikleri sözü tutarlar ve en geç Ekim'de bu işi bitirirler. Biz bugüne kadar yolumuza vize ile devam etmedik ki, bu işi çok da büyütmeye gerek yok, bunların hepsinin çıkış yolu var" ifadelerini kullandı.
AB'nin vize serbestisi karşılığında Türkiye'nin Terörle Mücadele Yasası'ndaki terörizm tanımında değişiklikler talep etmesini eleştiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bugün terör için Suriye ve Irak ne kadar önemliyse; siyasi uzantıları için çoğu Avrupa ülkesi güvenli limandır. Durum böyleyken AB'nin terör kavramı üzerinden ülkemizi hedef alması tam bir kara mizah örneğidir. Biz AB ülkelerinden önce teröre destek veren mevzuatlarını düzeltmelerini bekliyoruz.
Şayet Türkiye'den terör örgütleri arasında ayrım yapacak bir mevzuat bekliyorlarsa hiç beklemesinler."
AB'nin yapılan göçmen anlaşması kapsamında Türkiye'ye 3 milyar euro mali yardım sözü verdiğini ancak bu parayı da henüz vermediğini belirten Erdoğan, AB'nin bu mali yardım için Türkiye'den proje üretmesini istemesini eleştirdi.
"Bizimle dalga mı geçiyorsunuz?" diyen Erdoğan, "Proje diye bir şey yok, biz mülteci kamplarını kurmuşuz. Bu bir milletin asaleti ile adeta dalga geçmektir, biz size dalga geçirtmeyeceğiz. Mülteciler için 10 milyar doları aşkın faturalı harcamamız var, STK'larla bu rakam 20 milyar doları bulur" dedi.
KİLİS'E SALDIRILAR
Konuşmasında son dönemde Suriye'den atılan ve Kilis'i hedef alan roket mermileri ile düzenlenen saldırıları da değerlendiren Erdoğan, bu roketlerin "Üç-beş teröristin şımarıklığı değil, Suriye'deki tarihi hesaplaşmanın parçası" olduğunu belirtti.
"Bu meseleyi çözmek için bütün alternatifler gündemdedir ve masamızın üzerindedir. Tüm operasyonlar acımasız bir şekilde sürmektedir" diyen Erdoğan, güneydoğuda yaşanan saldırıların ardından gündeme gelen gelişmeleri değerlendirirken ise "Bu ülkede bizimle birlikte yaşamayacağını söyleyenler olduğunu görüyoruz, her sözün bir bedeli vardır; ayrılma sözü edenler buyursunlar diledikleri yere gitsinler" ifadelerini kullandı.
EKONOMİDEKİ GELİŞMELER VE FAİZ ORANLARI
Konuşmasında son dönemde Türk ekonomisinde yaşanan gelişmeleri de değerlendiren Erdoğan, "ekonominin ritmini düşürecek tutum içine giren kimseye karşı en küçük müsamaha gösterilemeyeceğini" belirtti.
"Ekonomide kriz ile karşı karşıya değiliz, ama günü kurtarmaya çalışmak, mevcutla yetinmek gibi bir anlayışa kapılamayız.
Yeni ve çok daha büyük hedefler için çalışmaya başlama zamanıdır" diyen Erdoğan, "Kamu kuruluşları yatırımları durdurmayacak, özel sektör yeni yatırımlar için kolları sıvamalı TOBB Başkanı 1.4 milyon işsizin iş sahibi yapılması için çalışma yapılacağını söyledi, bunu yeni bir sıçrama olarak görüyorum" değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan ekonomide atılması gereken adımları değerlendirirken ise, şöyle devam etti:
"Ekonomi bürokrasisinin iş dünyasına daha fazla kolaylık göstermesi gerekiyor. Özellikle finansman konusunda yaşanan sıkıntıların çözümü için faizlerin düşürülmesi başta olmak üzere dile getirdiğim hususların daha fazla dikkate alınması gerekiyor. Finans sektörünün bankacılık sektörünün girişimcilerin önünü açması lazım. Bu nasıl olacak? Bu, faizi düşürmek suretiyle olacak. Bu adımın atılması lazım, ekonomi sadece bir tarafın kazanacağı değil, hep birlikte kazanabileceğimiz bir alan."