(Ayrıntılar eklendi)
İSTANBUL, 23 Haziran (Reuters) - Merkez Bankası, genel seçim sonrasında bir koalisyon hükümeti mi kurulacağı yoksa erken seçime mi gideceği yönündeki siyasi belirsizliğin devam ettiği bir ortamda gerçekleştirdiği ilk Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında kısa vadeli faizleri değiştirmedi.
TCMB önümüzdeki dönemde para politikası kararlarının ise enflasyon görünümündeki iyileşmenin hızına bağlı olacağını belirtti.
TCMB faiz koridorunun alt bandı olan gecelik borçlanma faizini yüzde 7.25, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 7.5, koridorun üst bandı olan gecelik borç verme faizini yüzde 10.75, piyasa yapıcısı bankalara repo işlemleri yoluyla tanınan borçlanma imkanı faiz oranını ise yüzde 10.25 seviyesinde sabit tuttu.
Gıda fiyatlarında beklenen kısmi düzeltmenin katkısıyla kısa vadede enflasyonun düşeceği belirtilen PPK metninde, "Bununla birlikte, son dönemde yaşanan döviz kuru hareketleri çekirdek enflasyon eğilimindeki iyileşmeyi geciktirmiştir. Bu çerçevede, küresel piyasalardaki belirsizlikler ile enerji ve gıda fiyatlarındaki oynaklıklar da dikkate alındığında, para politikasındaki temkinli yaklaşımın sürdürülmesi gerekmektedir. Bu değerlendirmeler doğrultusunda Kurul, faiz oranlarının sabit tutulmasına karar vermiştir" görüşüne yer verildi.
Reuters'ın 18 katılımcı ile gerçekleştirdiği ankette tüm katılımcılar politika faizi, faiz koridorunun alt ve üst bandı ile Piyasa Yapıcı (PY) bankalara tanınan borçlanma faiz imkanını sabit tutmasını bekliyordu. urn:newsml:reuters.com:*:nL8N0Z90AE
TCMB en son Şubat ayında kısa vadeli faizlerin tamamında indirime gitmişti.
Oyak Yatırım Başekonomisti Mehmet Besimoğlu kararın beklentilere paralel olduğunu belirterek, "Karar beklentilere paralel ancak biraz daha temkinli bir metin olmuş. Gıda fiyatları ve çekirdek enflasyon ile ilgili görüşler değiştirilmiş. Çekirdek enflasyon düşüyor ifadesi de kaldırılmış. Kısa vadede ise gıda fiyatları kaynaklı iyileşme eklenmiş" dedi ve ekledi:
"Metinden anladığımız TCMB, piyasa dalgalanmalarına şu anda da olduğu gibi bir süre daha doğrudan bir faiz artışı yerine likidite adımlarıyla cevap vermeyi sürdürecek."
TCMB seçimlerin ardından likidite politikalarını bir miktar daha sıkılaştırdı ve ortalama fonlama maliyetini yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 8.67'ye kadar yükseltti. Seçim öncesi bir aylık dönemde fonlama maliyeti yüzde 8.12-8.38 bandında yer alıyordu. CBTWACF=
TCMB'nin Mayıs ayındaki metninde "Uygulanan temkinli para ve maliye politikaları ile alınan makroihtiyati önlemler enflasyonu, özellikle enerji ve gıda dışı (çekirdek) enflasyon göstergelerini olumlu yönde etkilemeye devam etmektedir" ifadesi yer alırken, bu ay benzer bir ifadeye yer verilmedi. Metne "Gıda fiyatlarında beklenen kısmi düzeltmenin katkısıyla kısa vadede enflasyonun düşeceği öngörülmektedir" ifadesi ise yeni eklendi.
Mayıs ayı metninde yer alan "Döviz kurlarında son dönemde yaşanan oynaklıklar, Enflasyon Raporunda belirtildiği gibi, çekirdek enflasyondaki iyileşmeyi sınırlandırmıştır" ifadesi ise bu ay "Son dönemde yaşanan döviz kuru hareketleri çekirdek enflasyon eğilimindeki iyileşmeyi geciktirmiştir" olarak değiştirildi.
BEKLENTİLER BOZULUYOR
Önümüzdeki dönemde para politikası kararlarının enflasyon görünümündeki iyileşmenin hızına bağlı olacağına vurgu yapılan metinde "Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlar yakından izlenecek ve enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar getiri eğrisini yataya yakın tutmak suretiyle para politikasındaki temkinli duruş sürdürülecektir" ifadesi de korundu.
TCMB her ne kadar kısa vadeli faizleri sabit tutsa da enflasyon beklentileri gittikçe kötüleşiyor. TCMB'nin Haziran beklenti anketinde, yıl sonu TÜFE beklentisi bir önceki anketteki yüzde 7.50'dan yüzde 7.77'ye yükseldi. 12 ay sonrası TÜFE beklentisi yüzde 6.85'ten yüzde 7'ye yükselirken 24 ay sonrasına ilişkin beklenti ise yüzde 6.57'ten yüzde 6.66'ya yükseldi. urn:newsml:reuters.com:*:nEONF6H0S3
Genel seçimin tek parti hükümeti döneminin 13 yılın ardından sona erdiğini göstermesi ve yeni hükümetin kurulma sürecine ilişkin belirsizlikle, seçimin hemen ardından TL dolar karşısında ve sepet bazında tarihi zirvesini test etmiş, 2 ve 10 yıllık gösterge faizler 50 baz puanın üzerinde yükselmişti. Ancak kısa sürede bir koalisyon hükümeti kurulabileceği beklentisiyle ilk satış baskısı tersine döndü ve piyasalar seçim öncesi seviyeleri test etti.
TCMB kararının beklendiği gibi sonuçlanmasının ardından kur ve faizde de anlamlı bir tepki görülmedi.