(Alıntılar eklendi)
İSTANBUL, 6 Mayıs (Reuters) - Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Türkiye ve dünya ekonomisinde temel sorunlar olduğunu ifade ederek, hükümetin reform programının devam etmemesi halinde yüzde 5 büyüme hedefinin yakalanamayacağını söyledi.
Şimşek, turizm sektöründeki gelişmelerin de, cari açığın bu yıl yüzde 4'ün altına çekilmesi hedefini sınırlayabileceğini belirtti.
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun iki hafta sonraki AKP olağanüstü kongresinde başkan adayı olmayacağını dün açıklamasının ardından Forum İstanbul 2016'da yaptığı konuşmada Şimşek, "Orta vadeli hedeflerin tutturulması... yapısal reformların güçlü şekilde uygulanması koşuluna bağlıdır. Yüzde 5'lik büyümeyi bugünkü çaba ile yakalayamayız... Ancak reform sürecini hızlandırarak başarabiliriz" dedi.
Hükümet, orta vadeli program kapsamında gelecek yıl ve 2018'de büyümenin yüzde 5'e yükseleceğini tahmin ediyor.
Şimşek yapısal reformlarla Türkiye ekonomisinin yüzde 6-7 büyüme patikasına oturabileceğini belirtti.
Dünya ekonomisinin oynak bir dönemden geçtiğini ifade eden Şimşek, Ocak ayında küresel piyasalarda yaşanan sert düşüşleri hatırlatarak, "Ocak ayına baksanız yüzde 3'lük büyümeyi bile hayal etmezsiniz. Türkiye için de dünya için de çok temel sorunlar var. Geçici bir bahar havası yaşıyoruz, buna aldanmamak lazım. Aslolan yapısal sorunlara çözüm üretmemizdir" diye konuştu.
Şimşek, Türkiye'nin büyümesi üzerinde risk yaratacak unsurları ise çevre coğrafyadaki jeopolitik riskler, yapısal reformlarda ilerleme sağlanamaması ve ABD'de faizlerin agresif şekilde yükselmesi olarak niteledi.
Türkiye'de büyümenin esas olarak iç talebe bağlı olduğunu ve beraberinde cari açık ve enflasyon gibi sorunları beraberinde getirdiğini belirten Şimşek, yapısal reformların bu sorunları gidereceğini ifade etti.
Manşet enflasyondaki düşüşe karşılık düşük tek hanelere inmeyen ve yüzde 9'larda olan çekirdek enflasyonun "son derece yüksek" olduğunu ifade eden Şimşek, "Enflasyon Türkiye'nin en büyük sorunlarındandır... Kalıcı bir şekilde yüzde 5'e doğru, daha sonra yüzde 5'in altına doğru bir gidiş içerisindeyiz demek için erken" diye konuştu.
Kurun enflasyon üzerindeki başlıca belirleyici olduğunu belirten Şimşek, "TL'deki değer kaybı enflasyondaki en önemli belirleyicidir. Bu da Türkiye'nin risk primi, yapısal reformlarla enflasyona çözüm bulmakla yakından ilişkilidir" dedi.
TURİZMDEKİ GELİŞMELER CARİ AÇIK HEDEFİNİ ZORA SOKABİLİR
Cari açığın genel olarak bakıldığında düşüş eğiliminde olduğunu söyleyen Şimşek, ancak birkaç yıldır petrol ve altın hariç verilen cari fazlanın açığa dönüştüğünü, bunun da güçlü iç talebin bir sonucu olduğunu belirtti.
Turizm gelirlerindeki düşüş nedeniyle bu yıl cari açığın gayri safi yurtiçi hasılanın yüzde 3.9'una indirilmesi hedefini yakalamanın zor olabileceğini ifade eden Şimşek, "Cari açığı bu yıl yüzde 4'ün altına çekmeyi düşünüyorduk ama turizm sektöründeki gelişmeler buradaki iyileşmeyi sınırlayabilir" dedi.
Türkiye'nin turizm gelirleri bu yılın ilk çeyreğinde Rusya ile gerilim ve intihar saldırıları kaynaklı güvenlik endişeleri nedeniyle yüzde 16.5 azaldı.
Şimşek cari açığın artık ağırlıklı olarak uzun vadeli krediler ve doğrudan yatırımlarla finanse edildiğini belirterek, böylece Türkiye'nin küresel şoklara dayanıklılığının arttığını belirtti.
Küresel sıkıntılara rağmen Türkiye'de ekonominin büyüyor ve faizlerin düşüyor olmasının kamunun mali disipliniyle bağlantılı olduğunu belirten Şimşek, "Mali disiplin uzunca bir süre Türkiye'nin tek çıpası olmuştur... Bir yandan (bu) duruşu sürdürmek, diğer yandan yapısal reformları uygulamaya koyup Avrupa Birliği ayağını güçlendirmemiz gerekiyor" dedi.
Türkiye'de kredilerin çok hızlı arttığı ve şirket döviz borçlarının yüksek olduğu bir dönemin ardından TL'deki ciddi değer kaybına rağmen varlık kalitesinin bozulmadığını belirten Şimşek şöyle devam etti:
"Bankacılık sektörü son 2-2.5 yıllık sıkıntılı döneme rağmen güçlü bir direnç göstermiştir. Varlık kalitesi son derece sınırlı bir çerçevede düşmüştür. Bankaların varlık kalitesi yüksektir."
Türkiye'de tasarruf oranlarının çok düşük olduğunu, "Bu nedenle kredi mevduat oranı çok erken yüzde 100 seviyesini aştı" diyerek belirten Şimşek, uzun vadeli kaynak yaratılması için de bireysel emeklilik sistemi ve kıdem tazminatı reformlarının yapıldığını ifade etti.