Gülsen Solaker
ANKARA, 6 Ağustos (Reuters) - HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, son dönemdeki çatışmaların bitirilmesi için PKK'nın üst düzey yöneticileri ile görüşmek üzere Brüksel'e giderken, HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen önümüzdeki dönemde parlamentonun çözüm sürecine daha fazla dahil olabileceğini söyledi.
HDP'li yetkililerin verdiği bilgiye göre Demirtaş, DEP eski milletvekilleri, Kongra-Gel Eşbaşkanı Remzi Kartal ve KCK Yürütme Konseyi Üyesi Zübeyir Aydar'ın da aralarında olduğu PKK'nın bazı üst düzey isimleriyle görüşmek üzere dün Brüksel'e gitti.
Demirtaş, Brüksel havaalanında "Barış bize bu kadar yakınken uzanıp onu tutmak dışında bir seçeneğimiz yok. Savaşa mecbur, ölüme mecbur değiliz" ifadesini kullanırken, çözüm süreci hakkında bilgi sahibi HDP'ye yakın bir kaynak da, "Demirtaş PKK üst düzey yöneticilerini ateşkese ikna etmeye çalışacak" dedi.
Öte yandan, HDP'li yetkililerden edinilen bilgiye göre, HDP'nin İmralı heyetinde yer alan milletvekilleri İdris Baluken ve Sırrı Süreyya Önder de Öcalan ile görüşmeleri sürdüren Kamu Güvenliği Müsteşarlığı'nın üst düzey yetkilileri ile dün gece bir araya geldi.
Bilgen Reuters'a yaptığı değerlendirmede, bu görüşmeyi doğrularken, Demirtaş'ın ziyaretinin sonuçlarına ilişkin beklentisini şöyle aktardı:
"Sayın Demirtaş'ın Brüksel dönüşünde (süreçte) bir hızlanma olabilir. Çünkü kimse ölümlere seyirci kalınmasını kabullenemez. İşin esası bir gün geciktiğimizde insanlar ölecekse onun ağırlığı ile taktik hesaplar aşılmalı. Bundan sonra sürece parlamentonun daha çok dahil olacağını düşünüyorum."
İki hafta önce PKK'lıların Adıyaman'da düzenlediği saldırı ile özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde emniyet güçlerine yönelik saldırılar olurken, TSK önceki hafta Cuma günü uzun bir aradan sonra Kuzey Irak'taki PKK hedeflerine hava operasyonları düzenlemeye başladı.
Çözüm süreci kapsamında gündeme gelen çatışmasızlık ortamının bu gelişmelerle kesintiye uğramasının ardından PKK saldırıları ve TSK operasyonları kesintisiz olarak devam etti.
"Öncelikle toplum savaş istemiyor, bütün araştırmalar bunu çok net gösteriyor" diyen Bilgen, "İkincisi de dünyanın her yerinde nihai oturumdan önce taraflar birbirini güç olarak bir kez daha yokluyorlar. Süreçte üçüncü bir taraf bile olacaksa, onlar bile tarafların oturmaya daha yatkın hale gelmesi için kısa süre müdahale etmeyebiliyorlar" dedi.
AYDAR: KCK MÜZAKERE MASASINA DÖNÜLMESİNİ İSTİYOR
Bu arada Demirtaş'la görüşmesinden önce Amerika'nın Sesi radyosunun Kürtçe bölümüne açıklama yapan KCK'nın Yürütme Konseyi üyesi Zübeyir Aydar, çatışmadan yana olmadıklarını ve müzakere masasına dönülmesini istediklerini belirterek, şunları kaydetti:
"Biz şu anda savunma pozisyonundayız. Sürecin devam etmesi için Türkiye'nin adım atması gerekir. Uluslararası güçler eğer çözüm konusunda Türkiye'yi zorlarsa o zaman netice alınabilir. Çatışmanın iki taraflı durması gerekir. Biz çatışma ve savaştan yana değiliz. Müzakere masasına dönülmesini istiyoruz. Bu çatışmalar IŞİD ile verilen mücadeleyi sıkıntıyı sokuyor. Bu anlamda uluslararası güçlerin devreye girmesi lazım ve gidip taraflarla konuşması gerekir."
Bilgen de sürece üçüncü bir tarafın müdahil olmasını kendilerinin uzun süredir talep ettiğini, böyle bir taraf olmuş olsaydı bu son ölümlerin yaşanmamış olacağını belirterek, şöyle konuştu:
"Üçüncü taraf illa bir dış güç, bir devlet olmayabilir. İçeriden bu konuda saygın gazeteciler, sivil toplum kuruluşu temsilcileri olabilir. Biz bunun her halükarda bu sürecin bir kez daha kopmaması için bir teminat olduğunu düşünüyoruz. Bugün rolü sadece diyalogla başlayabilir, bir süre sonra hakem rolü üstlenebilir, hatta bir süre sonra inisiyatif alabilir."
Hükümet çözüm sürecinde üçüncü bir tarafın çözüm masasında yer almasına şiddetle karşı çıkıyor.
Abdullah Öcalan ya da HDP'nin by-pass edilme girişimlerinin yararsız olduğunu da belirten Bilgen, "Örgütün tabanı ile HDP'nin oy aldığı taban birbirine değiyorsa bu bir avantajdır, bu örgütü etkilemek için bir avantaj olarak görülmelidir. Yani 'makası açın, ilişkiyi kesin' gibi görüşler sürecin kendine zarar veren şeyler" dedi.
Bilgen, sürecin nihai amacı silahsızlanma ise bunun son karar vericisinin de elinde silah olan kişiler olmasının doğal olduğunu kaydederek, şunları kaydetti:
"Öcalan da HDP de kolaylaştırıcı ve hızlandırıcıdır. Elbette ki Öcalan'ın rolü HDP ile kıyaslanmayacak kadar başka bir tarihsel mana ifade eder. Bu bir realite. Bunu devlet de biliyor. HDP'yi by-pass ettiğinde ya da Öcalan'ı tecrite tabi tuttuğunda sonuçta Kandil ile konuşacak, ona ulaşacak bir muhatap aranacak. Ama 'buna ihtiyaç yok, ben savaşarak bitiririm' deniliyorsa, ki ben devletin böyle dediğini düşünmüyorum, o zaman bir kanalın açık kalması sizin de ihtiyacınız olan bir şeydir."
HDP'nin İmralı heyetinin Öcalan ile görüşmesine 5 Nisan'dan beri izin verilmiyor.