JACKSON HOLE, Wyoming, 31 Ağustos (Reuters) - ABD merkez bankası Fed Başkan Yardımcısı Stanley Fischer, doların üzerindeki baskılar azaldıkça ABD'de enflasyonun yeniden sıçrama gerçekleştireceğini ve Fed'in kademeli bir şekilde faizleri artırmasına izin vereceğini belirtti.
ABD merkez bankasının önemli isimlerinden olan Fischer, faizlerin 16-17 Eylül'de gerçekleştirilecek olan Fed toplantısında artırılmasını mı, yoksa sabit mi tutulmasını destekleyeceği konusunda ise herhangi bir ipucu vermedi.
Fakat Fischer yükselen dolar, düşen petrol fiyatları ve ABD istihdam piyasasındaki sönüklüğün yavaş yavaş kaybolduğunu ve dolayısıyla fiyatlar üzerindeki aşağı yönlü baskının azaldığını söyledi.
Fischer'in gösterdiği temkinli güvenin yanında İngiltere Merkez Bankası (BOE) Başkanı Mark Carney'in de Jackson Hole'da yaptığı konuşmayla dünyanın en büyük iki merkez bankasının önemli isimlerinin faiz artışı konusunda Çin tarafından piyasalara getirilen bir haftalık çalkantının ötesine baktıkları görüldü.
Fischer, "Enflasyon beklentilerindeki sabitleşmeye bakılırsa enflasyonu baskı altında tutan faktörlerin daha da zayıflamasıyla enflasyonun yükseleceğine inanmak için yeterince iyi nedenimiz var" dedi.
Fischer ayrıca "Enflasyon düşükken parasal genişlemeyi büyük ihtimalle kademeli bir şekilde kaldırabiliriz. Bununla beraber para politikasının reel aktiviteyi belirli bir gecikmeyle etkilediğini düşünürsek sıkılaşmaya başlamak için enflasyonun yüzde 2'ye ulaşmasını beklememeliyiz" dedi.
Merkez bankaları dünya genelinde Fed'in vereceği karara odaklanırken, bu karar yabancı para birimlerini zayıflatarak zaten küresel hisse satışlarıyla baskı altına girmiş gelişen piyasa ülkelerini daha fazla baskı altına alabilir.
BOE Başkanı Carney, Jackson Hole'da yaptığı konuşmada "Küresel ekonomide önemli uzun vadeli ve döngüsel dezenflasyon yaratan faktörler var" diyerek, bunun Londra, Washington ve diğer bazı yerlerde belirlenen enflasyon hedeflerine ulaşmayı zorlaştırdığını belirtti.
Fischer bu noktada Çin ekonomisindeki gelişmeler ve bunun diğer ekonomilere olan etkilerini normalde yaptıklarından daha yakın takip etmekte olduklarını söyledi.