Investing.com - ABD Fed’in iki yetkilisi, enflasyonu kontrol altına alma konusunda kararlılık mesajı verirken, iş gücü piyasasına zarar vermeme hedefini de vurguladı. Fed Guvernörü Adriana Kugler ve San Francisco Fed Başkanı Mary Daly, enflasyonu %2 hedefi seviyesine çekmek için daha fazla adım atılması gerektiğini belirtti. Ancak bu sürecin istihdam piyasasını olumsuz etkilememesi gerektiğini dile getirdiler.
Fed, geçtiğimiz yıl faiz oranlarını %4,25-%4,50 aralığına düşürerek enflasyonu frenleme yönünde ilerleme kaydetmişti. Kasım ayında %2,4 seviyesine gerileyen enflasyon, 2022’nin ortalarında %7 seviyelerinde zirve yapmıştı. Buna rağmen, bu oran hâlâ Fed’in %2’lik hedefinin üzerinde bulunuyor. Aralık ayında yapılan değerlendirmelerde, bu hedefe ulaşma sürecinin beklentilerden daha uzun süreceği öngörülmüştü.
Fed üyeleri istihdam piyasasında ek yavaşlama istemiyor
Adriana Kugler, iş gücü piyasasının güçlü kalmasını istediklerini belirterek, “Henüz kutlama yapma noktasında değiliz, ancak işsizlik oranının mevcut seviyesinde kalmasını ve hızla artmamasını arzu ediyoruz.” dedi. Kugler, enflasyonla mücadeleye devam ederken ekonomik istikrarın korunmasının önemine dikkat çekti.
San Francisco Fed Başkanı Mary Daly de iş gücü piyasasındaki olası bir yavaşlamanın istenmeyen sonuçlar doğurabileceğini söyledi. Daly, “İş gücü piyasasında daha fazla yavaşlama görmek istemiyorum. Kademeli inişler ve çıkışlar olabilir, ancak ek bir yavaşlama söz konusu olmamalı.” ifadelerini kullandı. Daly’nin açıklamaları, Fed’in para politikasında dengeli bir yaklaşım sergileme çabasını ortaya koyuyor.
Barkin, faizlerin uzun süre kısıtlayıcı kalması gerektiğini düşünüyor
Richmond Fed Başkanı Thomas Barkin, Fed’in politika faizinin uzun süre kısıtlayıcı seviyede kalması gerektiğini savundu. Barkin, enflasyonun %2 hedefine güvenilir şekilde ulaşana kadar faizlerin düşürülmemesi gerektiğini ifade etti. “Enflasyon risklerini göz önünde bulundurduğumda aşağı yönlü risklerden çok yukarı yönlü riskler görüyorum.” diyen Barkin, faizlerin nötr seviyelere indirilmesini savunan görüşe katılmadığını belirtti.
Barkin, bu yıl Fed’in faiz belirleme komitesinde oy hakkına sahip olmasa da yorumları, merkez bankası içindeki politika tartışmalarını yansıtıyor. Barkin, tüketici harcamalarının güçlü kalacağını ve işletmelerin yeni yönetimin iş dünyası yanlısı vergi ve düzenleme politikalarına dair genel olarak olumlu bir beklentiye sahip olduğunu söyledi. Bu durumun, ekonomiye dair genel görünümü desteklediğini ifade etti.
Fed politikası ve Trump yönetimi etkileri
Thomas Barkin, seçilmiş Başkan Donald Trump’ın ay sonunda göreve başlayacağını hatırlatarak, yeni yönetimin politikalarının ekonomiyi nasıl etkileyeceği konusundaki belirsizliklere dikkat çekti. Trump yönetiminin iş dünyasına yönelik düzenleme ve vergi politikalarının olumlu bir ekonomik atmosfer yaratması bekleniyor. Ancak bu süreçte enflasyon risklerinin de göz ardı edilmemesi gerektiği ifade ediliyor.
Fed yetkililerinin açıklamaları, ABD Merkez Bankasının politika belirleme sürecindeki zorlukları ve enflasyonla mücadelede atılması gereken adımlar konusundaki fikir ayrılıklarını gözler önüne seriyor. Aynı zamanda, iş gücü piyasasının korunması ve ekonomik büyümenin sürdürülebilirliği de Fed’in gündemindeki kritik konular arasında yer alıyor.