İsviçre ve İsveç merkez bankaları sırasıyla Çarşamba ve Perşembe günü gerçekleşecek toplantılarda gösterge faiz oranlarını düşürmeye hazırlanıyor. Bu hamle, Federal Reserve'in önemli faiz indiriminin ardından geliyor. Bankalar, 2025'te daha az faiz ayarlamasına ihtiyaç duyacaklarını öngörerek para politikası gevşetme çabalarını öne çekmeyi amaçlıyor.
Mart ayında mevcut faiz indirimi döngüsünü başlatan İsviçre Ulusal Bankası (SNB), Perşembe günü gerçekleşecek faiz indirimi miktarı konusunda bölünmüş bir piyasa görüşüyle karşı karşıya. SNB, 2015'ten bu yana en yüksek seviyesinde olan İsviçre frangının gücüyle mücadele ediyor. Bu durum, İsviçre'deki enflasyonun bankanın projeksiyonlarının gerisinde kalması nedeniyle bir zorluk teşkil ediyor.
Bu arada, İsveç Riksbank'ının Çarşamba günü 25 baz puanlık bir indirim açıklaması bekleniyor. Enflasyon oranları bankanın hedefinin önemli ölçüde altına düşmüş durumda. Kasım ayında 50 baz puanlık ek bir indirim yapılma olasılığı da yüksek.
ABD'de, Federal Reserve'in tercih ettiği enflasyon göstergesi olan kişisel tüketim harcamaları (PCE) fiyat endeksinin 27 Eylül'de açıklanması planlanıyor. Endeksin Ağustos ayında yıllık bazda %2,5 oranında artmış olması öngörülüyor.
Fed'in projeksiyonları, fiyat endeksinin yıllık oranının yıl sonuna kadar %2,3'e ve 2025 yılı sonuna kadar %2,1'e düşeceğini gösteriyor. Ayrıca yatırımcılar, tüketici güveni ve dayanıklı mal siparişleri konusunda yeni veriler bekliyor.
Pazartesi gününden itibaren açıklanacak olan flash iş aktivitesi verileri, dünya ekonomisinin durumu hakkında fikir vereceğinden küresel ekonomik sağlık mercek altında. Avro bölgesi bu ay iş aktivitesinde keskin ve beklenmedik bir daralma yaşadı; hizmet sektörü durgunlaşırken imalat sektöründeki gerileme yoğunlaştı.
Endişelere rağmen, piyasa duyarlılığı Fed'in son yarım puanlık faiz indirimiyle yükseldi. Bu indirimin ABD'de ve dolayısıyla küresel çapta bir resesyonu önlemeye yardımcı olacağı umut ediliyor. ABD'de bir resesyon olasılığı yıl boyunca değişmeden yaklaşık %30 seviyesinde kaldı.
Siyasi gelişmelerde, Japonya'nın iktidar partisi 27 Eylül'de yeni bir lider seçecek ve bu kişi başbakan olarak görev yapacak. Dokuz adayın ve üç ön plana çıkan adayın olduğu çeşitli bir aday havuzuyla, sonucun Bank of Japan'ın politika yönünü etkilemesi muhtemel. Yaklaşan liderlik kararı ve Ekim sonunda olası bir erken seçim, merkez bankasının politika eylemlerini karmaşıklaştırabilir.
Sri Lanka'da seçmenler, ülkenin finansal zorlukları karşısında değişim çağrısı yaparak solcu lider Anura Kumara Dissanayake'yi devlet başkanı seçti.
Ekonominin gelecek yıl büyümeye geri dönmesi beklenirken, yatırımcılar Dissanayake'nin Sri Lanka'nın Uluslararası Para Fonu kurtarma paketinin şartlarını ve tahvil sahipleriyle yapılan son borç anlaşmasını yeniden müzakere etme niyetleri konusunda endişeli. Bu durum, gelecekteki finansal yardım ödemelerini etkileyebilir.
Reuters bu makaleye katkıda bulunmuştur.
Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.