(Cumaretsi günü yayınlanan haberi tekrarlıyoruz.)
İSTANBUL, 7 Aralık (Reuters) - Kredi derecelendirme kuruluşu Moody's seçim dönemi boyunca koruduğu güçlü mali göstergeleri ve ekonominin dayanıklılığı nedeniyle Türkiye'nin Baa3 olan kredi notunu teyit ederken, ekonomiyi küresel risklere karşı kırılgan hale getiren yurtdışından yüksek fonlama gereksinimi nedeniyle "negatif" not görünümünü değiştirmedi.
Moody's tarafından gece yarısı yayımlanan değerlendirmede Türkiye'nin borç yükünün 2009 yılından bu yana gerilediğine ve hem TL hem de döviz cinsi borçların ortalama vadesinin uzadığına dikkat çekilerek, "Bu yapı devlet bilançosunu küresel faiz oranlarının yükselmesinden kaynaklanacak TL'deki değer kayıplarından koruyor" denildi.
Moody's ekonomik büyümenin bu yıl yüzde 2.9 seviyelerine gerileyeceği şeklindeki beklentisine rağmen, geçen iki yılda çeşitli şoklara karşı "görece dayanıklı" bir performans gösterdiğine ve büyümenin benzer gelişmekte olan ülkelerden yüksek seyrettiğine dikkat çekti.
Devletin güçlü mali göstergeleri ve ekonominin şoklara dayanıklılığına karşılık, Türkiye'nin önünde "yavaşlayan ekonomik büyüme ve zayıflayan dış güven" olmak üzere iki temel engel olduğuna dikkat çeken kuruluş, bu engellerin "daha fazla siyasi istikrar ve geniş çaplı ekonomik reform" ile aşılabileceğini ancak reformların gecikmesinin yaratacağı riskler nedeniyle not görünümünün "negatif" olarak bırakıldığını belirtti.
DIŞ KIRILGANLIKLAR, BÜYÜME VE REFORMLARDA GECİKME
Moody's Türkiye'nin yüksek dış finansman gereksinimi, yatırımcı güvenindeki değişimlere karşı kırılgan oluşu ve yavaşlayan büyüme görünümü nedeniyle kredi notu görünümünü negatifte bıraktı.
Kuruluş dış finansman gereksinimi ile ekonomik büyüme arasındaki bağlantıyı hafifleteceğini ifade ettiği ekonomik reform programının gecikeceğine dair şüpheler taşıyor.
Güçlü devlet bilançosuna karşılık ekonomi genelinin gereksinim duyduğu yüksek tutarda dış finansman nedeniyle yatırımcı güvenindeki değişikliklere karşı kırılgan olduğunu belirten kuruluşun değerlendirmesinde, "Ülke üzerindeki dış kaynaklı riskler dikkate alındığında (yatırımcı güveni, ödemeler dengesi) üzerindeki baskı devam edecek, yani şu anda düşük olmasına rağmen sermaye çıkışlarının artması ve rezervlerin hızlanarak gerilemesi ihtimalinin yükseleceğine işaret edecek" denildi.
Moody's bu bağlamda dış kaynaklı risklere dış finansman maliyetini artıracak olan ABD para politikasındaki normalleşmeyi ve yatırımcı güvenini zedeleyebilecek "Suriye ve Irak'taki krizleri ve PKK ile üç yıllık ateşkesin sona ermesi" gibi jeopolitik gelişmeleri örnek olarak gösterdi.
Değerlendirmede gelecek üç yılda ortalama yüzde 3 öngörülen ekonomik büyümenin hızlanması için geniş kapsamlı ekonomik reformlar yapılması gerektiği ancak reformların ne hızda yapılabileceğinin belirsiz olduğu ifade edildi.
Moody's büyümenin hızlanması için tasarruf oranı ve verimlilikte artışı sağlayacak reformlara gereksinim duyulduğunu belirtirken, ekonomi ile bağlantılı kurumların yapılarındaki yıpranmanın da büyüme görünümü üzerinde baskı yarattığının altını çizdi.
Değerlendirmede, hükümet programının yeni açıklanmış olmasına rağmen, "reformların uygulanmasına yönelik bir güçlü bir ivme bulunup bulunmadığı net değil... Örnek olarak hükümetin anayasayı değiştirme hedefi ile bunun ekonomi politikalarının gereksinimlerini geciktirip geciktirmeyeceğine yönelik belirsizlik sürüyor" denildi.
NOTU DEĞİŞTİREBİLECEK UNSURLAR
Değerlendirmede kredi notu görünümünün "durağan" seviyesine dönmesi için gereken unsurlar, "Politikaların oluşturulacağı daha istikrarlı bir ortam, ekonomik büyüme ile dış finansman arasındaki bağlantıyı zayıflatacak ekonomik yapısal reformlar ve Türkiye'nin kurumsal yapısının iyileşmesi" olarak özetlendi.
Kuruluş, "dış dengesizlikleri azaltacak ve... ekonominin gücünün devamını sağlayacak yapısal reformların uzun sürelerle gecikmesi" halinde kredi notunun düşürülebileceğini belirtirken,
yabancı sermaye girişlerinin ani ve uzun süreyle durmasının da not üzerinde aşağı yönlü baskı yaratabileceğine dikkat çekti.