Kripto para piyasası oldukça hareketli bir hafta geçiriyor. Gece saatlerinde ABD’den gelen haberler ile birlikte Bitcoin ve Ethereum gibi kripto varlıklarda kayıplar hızlandı. KuCoin ile ilgili davada ETH’ye yönelik yapılan tanımlama ise yatırımcıları endişelendirdi.
New York Başsavcılığı, gece saatlerinde Seyşeller merkezli kripto para borsası KuCoin’e kayıt dışı menkul kıymet satışı nedeniyle dava açtı. Açılan bu davada Ethereum (ETH), Terra (LUNA) ve TerraUSD (UST) için ise menkul kıymet tanımlaması yapıldı.
Başsavcı Letitia James hem basın açıklamasında hem dava dosyasında ETH’nin, “menkul kıymet” olarak tanımlandığına vurgu yaptı. Dosyada bu varlıkların, sahiplerine kâr sağlamak amacıyla oluşturulmuş menkul kıymet olduğu belirtildi. Bu durum ise kripto para topluluğu içerisinde büyük bir endişe yarattı.
Hatırlanacağı üzere ABD’de daha önce Bitcoin (BTC) ve Ethereum’un (BTC) emtia, diğer altcoin'lerin ise menkul kıymet olabileceği görüşü hakimdi. Bu durumda BTC ve ETH’nin kontrolü CFTC’ye geçiyordu. Ancak aksi durumda bu varlıklar, SEC tarafından denetleniyordu.
Fakat Ethereum’un Merge ile PoS’a geçmesiyle farklı yorumlar gelmeye başladı. Özellikle SEC Başkanı Gary Gensler, birkaç konuşmasında ETH’nin de menkul kıymet olabileceğini söyledi. KuCoin dosyasıyla birlikte de bu tanımlama ilk defa resmen yapılmış oldu.
ETH’nin olası bir menkul kıymet olarak kabulü ise Ripple’a (XRP) benzer bir sürecin, lider altcoin projesinde de yaşanabileceğini gösteriyor. Bilindiği üzere Ripple Şirketi, SEC tarafından kayıt dışı menkul kıymet satışı ve haksız kazanç ile suçlandı ve 1,3 milyar dolarlık tazminat talep edildi.