Investing.com - Kripto para piyasasında hafta sonundan bu yana mevcut düşüş eğilimi daha da hızlandı ve kayıplar büyük ölçekli seviyelere ulaştı. Kripto para yatırımcıları arasında endişe giderek artarken piyasalarda olumsuz hava devam ediyor.
Kripto para piyasalarının toplam değeri 1,3 trilyon dolara kadar gerileyerek son bir yılın en düşük seviyelerine ulaştı. Bitcoin’de düşüş eğilimi ise 29.700 dolara kadar ulaştı. En büyük kripto para, bugün 31.500 dolar seviyesinde olmasına rağmen zayıf görünümünü devam ettiriyor.
Kripto para vadeli işlem piyasalarındaki tasfiye rakamları ise bu hafta bir günde 1 milyar dolara ulaşarak düşüşün en çarpıcı yönünü yansıttı.
Fed faiz kararı sonrası çıkışlar hızlandı
Kripto para piyasalarındaki son düşüş dalgası, geçen hafta Fed’in son 20 yılın en yüksek faiz artışını açıklamasıyla hızlandı. Fed’in 50 baz puan faiz artırımı açıklamasının ardından gelen rahatlama kısa sürdü ve sonrasında piyasanın müdahale konusunda yetersiz kalabileceğine dair artan endişelerle riskli piyasalarda sert satışlar gelmeye başladı.
Piyasa yorumcuları riskli varlıklardan kaçışı, genel olarak küresel çapta yükselen enflasyonun hâlâ kontrol altına alınmamasına bağlıyor. Kripto paralar da yatırımcıların riskten kaçınmak adına aldıkları bu yeni pozisyonlarda hisse senetleriyle birlikte sert satış dalgasına maruz kaldı.
Kripto piyasalarına yönelik endişeler ise henüz toparlanmaya yönelik olumlu haberlerin eksikliğine bağlanıyor. Peki, kripto para piyasaların son zamanlarda geleneksel piyasalarla korelasyonunu artıran faktör neydi?
Kurumsal yatırımcı ilgisinin kripto paralara etkisi
Kripto para yatırımcılarının uzun zamandır beklediği kurumsal fonlar, 2020 yılında kripto para piyasalarında kendini göstermeye başladı. Kripto paralara kurumsal ilgi artışıyla birlikte toplam piyasa değeri hızla artmaya başlarken bu değer geçen sene Kasım ayında 3 trilyon dolara kadar çıktı.
Kurumsal yatırımcının piyasaya hakim olduğu son 2 senelik periyotta ilk dönemlerde ciddi kazançlar elde edilirken yukarı yönlü eğilim geçen sene Mayıs ayında ilk düzeltmesini yaptı. Yıl sonuna doğru gerçekleşen son bir toparlanma rallisi, Fed’in Kasım ayında sıkılaştırma para politikasından bahsetmesinin ardından sona erdi ve rüzgar tersine dönmeye başladı.
Kurumsal yatırımcıların kripto para piyasalarını kontrol atına aldığı bu dönemde kripto paralar hisse piyasalarıyla daha yakın bir ilişki içine girmiş oldu. Bunun yanında tüketicilerin yüksek enflasyon beklentisi altında riskli varlıklardan kaçışı, son dönemde Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliyle jeopolitik risk artışıyla daha da hızlandı.
Sonuç olarak makroekonomik riskler, kripto para piyasalarını dış faktör olarak olumsuz etkilemeye devam ederken ekonomiye yönelik belirsizlik volatilitenin daha da artmasına neden oldu.
İç faktörler kripto paralardaki düşüşü tetikliyor
Kripto para fiyatlarını olumsuz etkileyen dış faktörlerin yanında iç faktörler de satış baskısını artırmaya devam ediyor. Son aylarda merkezsiz stabil kripto para projesiyle öne çıkan Terra, Bitcoin rezervi oluşturma girişimiyle değerini hızla artırdı. Ancak kripto paralardaki düşüş eğilimi Terra’nın sabit kripto varlığı UST’yi de vurdu ve kripto varlığın yüksek miktarlı satışlara maruz kalması, en önemli özelliği olan sabitliğinin de bozulmasına neden oldu.
Terra, tüm müdahalelere rağmen UST’nin sabitliğini koruyamadı ve projede rezerv olarak kullanılan LUNA’nın yüzde 90’ı bulan trajik değer kaybına tanık olduk.
Buna ek olarak Coinbase’in son finansal raporunda iflas durumunda kullanıcıların kripto varlıklarını kullanabileceklerine yönelik açıklama yapması, piyasalardaki gerginliği artıran diğer bir gelişme oldu.
Şimdi ise gözler Bitcoin fiyatındaki düşüşle ortalama Bitcoin maliyetinin yüksek kaldığı MicroStrategy başta olmak üzere diğer Bitcoin tutan kurumların üzerinde.
MicroStrategy, şu anda toplam 129.218 BTC’ye sahip. Bu yaklaşık 4,1 milyar dolara denk geliyor. Tesla’nın ise yaklaşık 1,5 milyar dolar değerinde 48.000 BTC tuttuğu biliniyor. Her iki şirketin de şu an kripto varlıklarını nasıl değerlendireceklerine dair net bir bilgi yok.
Yazar: Günay Caymaz