Investing.com - Bu ayki PPK toplantısında faiz değişimine gitmeyen TCMB, enflasyondaki gelişmelere uyumlu politika uygulayacağını belirtti. Bugün açıklanan PPK özetinde merkez şu ifadelere yer verdi: ‘’ İç talep gelişmeleri ve parasal sıkılaştırmanın etkileri enflasyondaki düşüşü desteklemektedir. Bununla birlikte Kurul, fiyatlama davranışlarına dair riskleri sınırlamak ve enflasyonun düşüş sürecini hızlandırmak amacıyla sıkı parasal duruşun korunmasına karar vererek politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 24 düzeyinde sabit tutmuştur.’’
PPK özetinde ticaret savaşları ve merkez bankalarının politikalarına dair şu ifadelere yer verildi:’’ . Küresel iktisadi faaliyette gözlenen ivme kaybı hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerin büyüme hızlarındaki yavaşlamanın belirginleşmesiyle devam etmektedir. ABD ve Çin arasında yaşanan ticaret gerilimi, gelişmiş ülkelerin büyüme oranlarındaki yavaşlamanın beklenenden daha fazla olması ve bazı gelişmekte olan ülkelerin finansal piyasalarında gözlenen dalgalanmalar gibi nedenlerle küresel ekonomi politikalarında belirsizliğin yüksek seyretmesi küresel iktisadi faaliyet üzerindeki aşağı yönlü riskleri canlı tutmaktadır.
Küresel enflasyon oranları, ham petrol fiyatlarında Nisan-Mayıs döneminin büyük kısmında gözlenen yatay seyrin de katkısıyla ılımlı seviyelerini korumuştur. Ham petrol fiyatlarının Mayıs ayının üçüncü haftasından sonra küresel ticaret gerilimleri ve büyümeye dair endişelere bağlı olarak belirgin şekilde gerilemesine karşın, önümüzdeki dönemde ham petrol fiyatlarında, talep görünümü ve jeopolitik risklere bağlı olarak, yüksek oynaklık gözlenmesi muhtemel görülmektedir.
Gelişmiş ülkelerde para politikası görünümü bir önceki PPK dönemine göre gevşemiştir. Ancak, küresel ekonomik görünüme ilişkin belirsizliğin ve finansal piyasalardaki oynaklığın yüksek olması nedeniyle, önümüzdeki dönemde gelişmekte olan ülkelere yönelen portföy akımları dalgalı bir seyir izleyebilecektir. Bunun yanında, süregelen jeopolitik sorunlar ve ülkelere özgü kırılganlıkların da gelişmekte olan ülkeler grubuna yönelen portföy akımları üzerinde etkili olacağı değerlendirilmektedir.’’