Perşembe günü Natixis Research'ten analistler, Başkan Jerome Powell da dahil olmak üzere Federal Rezerv yetkililerinin Eylül ayında olası bir faiz indirimi için zemin hazırlayabileceğini belirtti. Bu tahmin, üst üste üçüncü ay yavaşlayan enflasyona işaret eden Haziran ayı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) verilerinin açıklanmasının ardından geldi.
Natixis ekibi, bu eğilimin Fed'in faiz oranlarının daha geç değil daha erken düşürülmesini savunan daha güvercin üyelerinin pozisyonunu güçlendirdiğini vurguladı.
Haziran ayı TÜFE verileri enflasyonda düşüşün devam ettiğine işaret ederek Fed'in para politikası kararlarını etkileme potansiyeli taşıyor.
Natixis Research'e göre, çeşitli ekonomik sektörlerde yavaşlama yaşanıyor ve doların gücünü korumasıyla birlikte, yakın gelecekte enflasyonu yeniden canlandırabilecek acil bir faktör görünmüyor. Bu durum, tüketicilerin harcama konusunda artan isteksizliği ile birleştiğinde, faiz indirimine gidilmesi gerektiğini destekliyor.
İşgücü piyasası risklerine ilişkin endişelere rağmen analistler, enflasyondaki yumuşamanın Fed'in bir faiz indirimi döngüsü başlatması için kilit bir ön koşul olmaya devam ettiğini vurguluyor. Son TÜFE rakamlarının Fed'in enflasyondaki düşüş eğiliminin sürdürülebilirliğine olan güvenini artırması bekleniyor. Natixis Research, Fed yetkililerinden gelecek açıklamaların piyasaları sonbaharda para politikasında olası bir gevşemeye hazırlamaya devam edeceğini öngörüyor.
Eylül ayında bir faiz indirimi olasılığı, Federal Rezerv'in enflasyonu kontrol altına alma hedefi ile ekonomik büyümeyi destekleme ihtiyacı arasında denge kurması nedeniyle ortaya çıkıyor. Merkez Bankası'nın bundan sonra atacağı adımlar, finansal piyasalar ve ekonominin geneli üzerinde önemli etkileri olabileceğinden, yatırımcılar ve analistler tarafından yakından izlenecek.
Yakın tarihli diğer haberlerde, BCA Research S&P 500'ün 3750'ye gerileyeceğini ve 2024'ün sonuna doğru ya da 2025'in başında bir resesyon yaşanacağını öngörüyor. Ayrıca önümüzdeki aylarda ABD dolarının mütevazı bir şekilde zayıflamasını ve ardından resesyon sırasında güçlenmesini bekliyorlar.
Buna karşılık, Federal Rezerv raporuna göre, ABD hane halkı 2024 yılının ilk çeyreğinde, büyük ölçüde artan hisse senedi fiyatları ve gayrimenkul değerlerinin etkisiyle 161 trilyon dolarlık rekor bir net değere ulaştı.
Goldman Sachs analistleri 2024 yılı sonuna kadar güçlü bir kazanç döngüsü ve artan piyasa güveni öngörüyor. Ancak JPMorgan, enflasyon korkusu ve %20'ye yakın kar büyümesine yönelik gerçekçi olmayan konsensüs beklentileri nedeniyle yüksek ABD hisse senedi değerlemeleri konusunda endişelerini dile getiriyor.
Asya piyasaları da ABD Merkez Bankası'nın olası faiz indirimlerine ilişkin iyimserlik göstererek MSCI'nın Japonya dışındaki en geniş Asya-Pasifik hisse senedi endeksini %1,14 oranında artırdı. Bunlar finans piyasalarındaki son gelişmelerden bazılarıdır.
Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.