Investing.com – Petrol fiyatları Salı günü yükseldi ve bir önceki seanstaki sert kayıplarını bir ölçüde telafi etti ancak ABD enflasyon verileri ve Fed toplantısı öncesinde temkinli olmak, piyasaların gergin kalmasına sebep oldu.
Durgun talep, kötüleşen ekonomik koşullar ve İran kaynaklı arzda potansiyel bir artışa ilişkin endişelerin, Suudi Arabistan'ın geçen haftaki kesintisinin ardından üretimin sıkılaşması beklentisini büyük ölçüde karşılaması nedeniyle ham petrol piyasaları, yaklaşık iki haftanın en kötü kaybını yaşadı.
Yatırımcılar, ABD enflasyon verileri ve Fed toplantısı öncesinde temkinli kalmaya devam ederken fiyatların toparlanmak için pek alanı olmadı.
Fed ve enflasyon beklentisi, petroldeki toparlanmayı sınırlıyor
Brent %0,5 artışla 72,20 dolara yükselirken WTI %0,3 artışla 67,33 dolar oldu. Her iki kontrat da Pazartesi günü %3,5 ila %4 arasında değer kaybetti.
Gözler, günün ilerleyen saatlerinde açıklanacak olup Fed’in, Çarşamba günü açıklayacağı faiz kararında etkili olması beklenen ABD tüketici fiyat endeksi verilerinde.
Piyasalar, genel olarak Fed'in faiz artırım döngüsüne ara vermesini beklerken iş gücü piyasasındaki son güçlenme ve nispeten yüksek enflasyon işaretleri, yatırımcıların, merkez bankasından gelebilecek şahin sürprizlere karşı temkinli olmasına sebep oldu.
Artan faiz oranları, ekonomik faaliyeti baskılayarak petrol ve akaryakıt talebini azaltıyor. Ham petrol piyasaları bu yıl bu düşünceyle yoğun bir satış gördü.
Fed, faiz artırımı döngüsüne ara verse bile faizlerin bu yıl daha uzun süre yüksek kalması ve faaliyeti baskılaması bekleniyor. Yüksek faizler nedeniyle doların güçlenmesi de ham petrol piyasaları üzerinde baskı yaratabilir.
Talep ve arz belirsizliği devrede
Talebin kötüleşeceğine dair korkular, son birkaç ayda büyük ekonomilerden gelen bir dizi zayıf ekonomik okumanın ardından yatırımcıların, ham petrol alımı konusunda temkinli olmasına yol açtı.
Çin'e ilişkin endişeler, son aylarda petrol fiyatları üzerinde yoğun bir baskı oluştururken yatırımcılar, COVID-19 sonrası ekonomik toparlanma hızının azalıp azalmadığını sorguladı.
ABD'den gelen zayıf ekonomik veriler ve Euro Bölgesi’ndeki resesyon işaretleri de bu yıl talebe ilişkin endişeleri artırdı.
Öte yandan ABD-İran nükleer anlaşması potansiyeli de özellikle İran'ın dini liderinin, bir anlaşmaya varmaya açık olduğu sinyalini vermesi nedeniyle temkinli olma halini güçlendirdi.
Bununla birlikte hem Tahran hem de Washington, anlaşmanın yakın olduğuna dair son haberleri yalanladı.