Başbakan Ahmet Davutoğlu, Bank Asya´ya el koymayla ilgili olarak "Hukuki bir karardır, talimatla yönlendirilen siyasi hiçbir boyutu yoktur. Hukuki kriterler herkes için her marka için geçerli olan kriterlerdir" dedi. Davutoğlu, MİT Müsteşarı Fidan’ın milletvekilliği için ise, “memlekete çok hizmet edeceği alanlar olacaktır, siyasette de olabilir bürokraside de” diye konuştu.
Hürriyet Gazetesi´nin haberine göre, Kanal 7 ve Ülke TV ortak yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Davutoğlu şunları söyledi:
“(Bank Asya) Hukuki bir karardır, talimatla yönlendirilen siyasi hiçbir boyutu yoktur. Hukuki kriterler herkes için her marka için geçerli olan kriterlerdir. BDDK herkesten istediği imtiyazlı ortakların bilgilerini istiyor, süre veriyor, 185 ortaktan 63’ünün ismi veriliyor, onlar da eksik, yani karanlık, gölge altında bir hisse var. 63 hisse yüzde 37’ye tekabül ediyor. 185 ortağın ismi verilse de BDDK bu kararı aldıysa tartışılır, ama verilmedi, hem bir şeyler saklanıyor hem tasarruf sahiplerinin hakları ihlal ediliyor. Açık bir ihlal söz konusuyken BDDK, TMSF’nin susup beklemesi mi gerekecekti. Bunu bir başka banka da yapsa aynı şey olurdu. 122 isim bilinmiyorsa ortada şüpheli bir durum var demektir. Ortada ayrımcı, ön yargılı bir tutum yok, hukuki süreçler izlenip gereken yapılmıştır.
Niye dini cemaat mahiyeti taşıyan bir grubun bankası var, savcısı, hukuku, medya ayağı var. Bu faaliyetleri herkes yapabilir ama koordineli bir şekilde toplum hayatına kendi istediği düzeni getirmeye yönelik bir hedef doğrultusunda yapılıyorsa bu kabul edilemez. Dini faaliyeti bürokratik, ekonomik faaliyete dönüştürüp siyasi bir gündem dayatmak çizgi dışına çıkmaktır, bu da diğer kesimleri rahatsız eder, buna izin verilmez. Bankacılık sistemi bu karardan etkilenmez, herkes bunun objektif bir karar olduğunu biliyor, kurallara uyanlar rahatsız olmayacaktır. Burada devletin takması diye bir şey olmaz. Sen görevini yapıp kurallara uyarsan kimse sana ön yargılı yaklaşmaz. Eşit yarışta elde ettikleri gücü diğerlerini tasfiye edilmesi gereken düşman olarak görmeye başlanırsa o yapı bir habis ur haline gelir."