Yazar – Barani Krishnan
Investing.com – ‘Çılgın Emtia’ dünyası, kaynak evrenindeki en büyük iki makro varlığın – petrol ve altın – parabolik şekilde hareket etmemesiyle bu hafta bir nebze sakinleşti.
Bununla birlikte nikel, %96 artışla akıllara durgunluk verdikten sonra geçen haftanın %16’lık artışı üzerine %66 daha ekleyerek piyasadaki çılgınlığa yeni görünüm kazandırmaya devam etti. Paslanmaz çelikte ve pil yapımında kullanılan metal, bir yıl öncesine göre ton başına %200 arttı.
Yatırımcıların, tüketicilerin bütçelerini artırmanın sınırları olduğunu fark etmesinin ardından buğday ve Londra'da işlem gören motorin dahil olmak üzere bazı emtialar, son zamanlarda elde edilen kazanımların bir kısmını geri verdi.
Vladimir Putin Batı'nın haksız olduğunu kanıtlamak için – ki Joe Biden ve müttefikleri, bundan önce Rusya’yı finansal olarak tüketmeye aynı derecede kararlı – üçüncü haftasına girerken spekülatörlerin, tüketicilerin limitlerini aşma sabrını test etmesiyle birlikte enerji ve gıda fiyatlarında yaklaşan volatilitenin sonu yok gibi.
Önümüzdeki hafta işler daha kolay olmayacak. Mart ayında yapıp yapmayacaklarına dair aylarca süren spekülasyonlardan sonra Fed, bu haftaki Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısında pandemi döneminin ilk faiz artışını %99,99 kesin olarak yapacak.
Belirsiz kalan şey, Fed Başkanı Jerome Powell’ın desteklediği 25 puanlık faize mi sadık kalınacağı yoksa St. Louis Fed Başkanı James Bullard ve merkez bankasının yedi yöneticisinden biri olan Christopher Waller gibi şahinlerin istediği daha yüksek (özellikle 50 puanlık) artışlar mı yapılacağı. Investing.com tarafından paylaşılan Fed Faiz İzleme Aracı, önümüzdeki hafta 25-50 baz puanlık bir artış için %94,9'luk bir olasılık gösteriyor.
Bloomberg, Powell'ın ekonomik iniş girişimini açıklamak için bu haftaki yorumunda uçağın inişi gibi ilginç bir benzetme kullandı.
Kaptan Chesley "Sully" Sullenberger'in 2009'da Manhattan'ın Hudson Nehri'nin soğuk sularına acil iniş yapmak için arızalı US Airways uçağını güvenli bir şekilde yönlendirdiği ve gemideki 155 kişiyi kurtardığı "Hudson Mucizesi"nde olduğu gibi Powell da Amerika'nın 330 milyonluk halkı için kendi mucizevi inişini yapmaya çalışıyor.
Fed başkanı için fark, bunun daha aldatıcı bir iniş olabileceği. Onun yaşayacağı test, talebi – öldürmeden – azaltmaya yetecek kadar faiz artışı ile 40 yılın zirvesinde olan enflasyonu düşürmek veya ekonomiyi resesyona sokmak olacak.
Bu, Fed’in daha önce yapmadığı bir şey değil. Çeyrek yüzyıl önce merkez bankasının tartışmasız gelmiş geçmiş en ikonik yıldızı Alan Greenspan, tahvil piyasası çökmüş ve Wall Street altüst olmuş olmasına rağmen enflasyonist baskıları önlemek için sert ve ılımlı faiz artırımları kombinasyonu ile 1994-95 yıllarında böyle bir yumuşak iniş gerçekleştirdi.
Ancak Bloomberg’in ifade ettiği gibi Powell için sorun, Başkan’ın her basın toplantısında bize hatırlatmayı asla unutmadığı Fed’in çantasındaki araçlardan bağımsız olarak küresel finans ve enerji piyasalarında bastırılması güç olacak bir türbülansa yol açan Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı ile birlikte bunu başarmanın artık daha zor olması.
Moody’s Analytics Baş Ekonomisti Mark Zandi, hisse senedi ve kredi piyasalarındaki düşüşün yanı sıra enerji faturalarında, tüketici talebini azaltarak resesyon olasılığını yükselten artışlara işaret ederek “Bu çok zor olacak.” dedi.
“Ekonomi uçağı, pandeminin şiddetli rüzgarlarını yiyerek sarsılmış ve jeopolitik olaylardan kaynaklı belirsizlik sisiyle birlikte piste çok yüksek bir hızla geliyor.”
Allianz’da ETF strateji müdürü olan Johan Grahn, Investing.com’a yaptığı açıklamada “Mart toplantısında 25 puanlık bir faiz artırımı, karar verişten ziyade bir karar vermeyiş olacak…ve de muhtemelen [Rusya-Ukrayna savaşından dolayı] daha da körüklenen enflasyonun el frenini çekmeyecek.” dedi.
Başlangıçta COVID-19 durgunluğunun doğrudan bir depresyona dönüşmesini önlemeye yardımcı olmak adına Fed'in aldığı hızlı teşvik aksiyonu için övgüler alan Powell, şimdi enflasyonla ilgili yanlış giden her şeyin temsili gibi – özellikle merkez bankasının, enflasyon sorununu geçici bir durum gibi görerek tamamen yanlış anladığını kabul etmesinin ardından.
Fed toplantılarının sayısına göre bu yıl maksimum yedi faiz artırımının üstüne 2020 Mart ayında pandemi patlak verdiğinden bu yana merkez bankasının ekonomiyi desteklemek için Hazine ve mortgage destekli menkul kıymetlerle doldurduğu 8,9 trilyon dolarlık Fed bilançosunda henüz belirlenmemiş bir azaltım aksiyonu var.
Bu aksiyon ile finans sistemindeki nakit azalacak ancak aynı zamanda tahvil ve hisse senedi piyasaları için belirsiz sonuçlar da doğuracak. Tehlike şu ki bu ilk adımların ardından enflasyon düşmeye başlamazsa politikacılar faizleri çok fazla artırmış ve ekonomiyi resesyona, finans piyasalarını da çöküşe göndermiş olacak.
Bloomberg’in, Eski Fed Yöneticisi Lawrence Lindsey’den aktardığına göre “Gittiğiniz bir yönde yanılıyorsanız, hem de çok yanılıyorsanız, diğer yöne gitmek için çok fazla yük taşımak zorunda kalacaksınız.” Lindsey, 2023 sonuna kadar durgunluk olasılığını %50’nin üzerine çıkardı.
Özetlemek gerekirse çeyrek puanlık bir artırımın, gelecek hafta piyasalarda çok az etkiye sebep olması ve hisse senetlerinde risk alanları muhtemelen tahvil, döviz ve emtialara yönlendirmesi bekleniyor.
Yarım puanlık bir artışın ise bazı ciddi sonuçları olacaktır; Wall Street’te tekrarlanan bir çöküş ortamında altın, muhtemelen petrol de düşüş yaşayacak. Enflasyon kısa süreliğine durabilir ancak Fed’in, herhangi bir fiyat baskısının tekrar gelmesini istemiyorsa kesinlikle daha fazlasını yapması gerekecek.
RBC emtia analisti Michael Tran’in Australian Financial Review’e söylediği gibi daha birkaç ay önce gülünç gelen şey, şimdi muhtemel görünüyor.
Ham petrol fiyatları yükselmeye devam ederse petrolde talep yıkımına dair artan korkulara atıfta bulunarak “Fiyatların yaza kadar 200 dolara fırlaması, resesyona yol açması ve yılı 50 dolara yakın kapatması akıl almaz bir şey değil.” dedi.
“Açık konuşmak gerekirse bizim temel senaryomuz bu değil ancak böyle bir senaryo, bugün kulağa mantıksız gelmiyor. İki hafta önce böyle bir fikir gülünç olurdu. Brent son 24 saatte 20 dolarlık bir aralıkta işlem gördü. Artık hiçbir şey kulağa çılgınca gelmiyor.”
Petrol: Kapanış Fiyatları & Teknik Analiz
Cuma günü Brent 3,09 dolar artışla 112,42 dolardan işlem gördü. Hafta bazında %4,6 kayıp yaşadı.
WTI 3,18 dolar yükselerek Cuma gününü 109,20 dolarda kapatırken hafta bazında %5,8 değer kaybetti.
skcharting.com’da kıdemli teknik analist olan Sunil Kumar Dixit, “Bir önceki hafta fiyatların 130 doları test etmesi ve ardından haftayı 109 dolar ile kapatmadan önce 103 dolara kadar düşmesi ile WTI’nın zafer şansı kaderiyle buluştu.” dedi.
Dixit, yüzeysel olarak WTI'daki haftalık kapanışın, haftayı %23,6 Fibonacci düzeltmesinde kapatan fiyatlar için olmasa bile "son derece ayı eğilimli" olarak değerlendirilebileceğini söyledi.
“Bu seviyenin üzerinde durmak, petrolü %38,2 Fibonacci seviyesi olan 113 dolara ve %50 seviyesi olan 116 dolara yükseltebilir.”
WTI için daha fazla yükseliş, büyük ölçüde piyasanın bu %50 Fibonacci seviyesi olan 116 dolara tepkisine bağlı olacak çünkü bu seviyenin üzerinde olması, toparlanmayı %61,8 seviyesi 120 ve %78,6 seviyesi 124 dolara çıkarabilir.
Dixit, "116-120 dolarlık %50–%61,8 alanlarındaki direnç seviyelerindeki ret, WTI'yi tekrar 103 dolara düşürebilir." diye uyardı. "Bu seviyelerin altında kırılma yaşanması ve devam etmesi, petrolü 95 dolar ve 86 dolar alanlarına çekebilir, bu da risk primi olmadan gerçeğe uygun değer olabilir."
Altın: Kapanış Fiyatları & Teknik Analiz
Nisan vadeli altın Cuma günü 8,15 dolar düşüşle 1.992,25 dolara indi. Hafta bazında %0,9 yükseldi.
Spot altın 8,47 dolar kayıpla Cuma günü 1.988,55 dolardan işlem gördü. Haftalık kazancı %0,9 oldu.
Dixit, spot altının 2.074 dolar üzerine çıkmaya çalışan büyük hareketinin 2.070 dolarda söndüğünü ve altının Cuma günü 1.958 dolara kadar gerilediğini ancak spot metalin haftayı, günün en düşük seviyelerinden 30 dolar fazlayla 1.988 dolarda kapatmayı başardığını kaydetti.
Dixit, "Altının 1.977 dolardan 2.070 dolara kadar yükselmesi – 93 dolarlık bir yükseliş – ve ardından 112 dolarlık bir düşüşle 1.958 dolara inmesi, hafta bazında yaşanan büyük volatiliteye işaret ediyor.” dedi. “Hem de hafta bazında büyük yüzdelik değişimler veya rekor yüksek fiyatlar olmamasına rağmen.”
Dixit, önümüzdeki hafta ticaretin 1.974 ile 1.958 dolar arasındaki fiyat hareketini izleyeceğini söyledi.
“Takip edilecek en küçük aralık 1.958 ila 2.010 dolar arasında.” dedi. “Satıcıların daha düşük seviyelerin peşine düşmek için hedef alabileceği 2.020 ve 2.032 dolar seviyelerinin yeniden test edilmesi için fiyatların 2.010 doları aşması ve orada kalması gerekiyor.”
Diğer yandan 1.985-1.980 dolar altındaki bir düşüşün, 1.958 doları yeniden test etmeye doğru bir satış eğilimini göstereceğini söyledi.
“Bu seviyenin altında kırılıp devam eden düzeltme, 1.934 ve 1.900 dolara kadar uzayabilir. Asya'da Pazartesi günkü açılışın ilk saatlerini izlemek ilginç olacak çünkü piyasalar muhtemelen boşluklarla açılacak."
Feragatname: Barani Krishnan yazdığı emtia veya menkul kıymetlerde pozisyon sahibi değildir.