📖 2. Çeyrek Kazanç Rehberiniz: Bilanço Raporu Sonrası Yükselen Hisseleri ProPicks ile KeşfedinDevamını Oku

Kıymetli Madenler & Enerji – Haftalık Değerlendirme ve Gelecek Takvimi

Yayın Tarihi 04.07.2021 13:54
© Reuters.
XAU/USD
-
DX
-
GC
-
LCO
-
CL
-
NG
-
US10YT=X
-

Yazar: Barani Krishnan

Investing.com – Drama yoksa OPEC de yoktur. Evet, şimdi petrol üreticisi 23 ülkenin oluşturduğu koalisyonun sahneye koyduğu bu drama, OPEC için bile fazla.

Söz konusu olan Arap topraklarının en büyük müttefiklerinden ikisi arasındaki hassas bağ: Suudiler ve Birleşik Arap Emirlikleri.

OPEC’in esas 13 üyesi ve 10 müttefiki üretim artışı konusunda anlaşamazsa petrolün 100 dolara çıkma riski de var.

New York enerji hedge fonu Again Capital kurucu ortağı John Kilduff, petrol fiyatlarının 147 dolar seviyelerine çıkıp akabindeki finansal krizde 25 dolar yakınına düştüğü döneme atıf yaparak “en azından 2008’den beri OPEC’i bu kadar gücünden emin görmemişsinizdir” dedi.

“Ne yazık ki açgözlülük söz konusu olduğunda insanlığın hiçbir şey öğrenmediğini tarihten öğreniyoruz, bu yüzden OPEC'in böyle yapması şaşırtıcı değil.”

Buradaki açgözlülük iki yanlı.

Açıkça görülüyor ki Suudiler daha yüksek fiyatlar isterken BAE, Suudi-Rusya hegemonyasındaki OPEC+’nın izin verdiğinden daha fazla üretmek istiyor. Nihayetinde her ikisi de aynı şeyi istiyor: zaten üç yılın en yükseğinde, ortalama 75 dolarda olmasına rağmen petrolden daha çok kazanmak.

Financial Times’a göre Suudiler, endüstrideki uzun vadeli yatırımları artırmak için daha da yüksek petrol fiyatı istiyor.

FT enerji yazarları Anjali Raval ve David Sheppard, “krallık, petrol gelirlerine büyük ölçüde bağımlı olduğu bir zamanda yenilenebilir enerjiye geçişi hızlandıracağını düşündüğünden, fiyatlarda büyük bir artışı tetikleyebilecek gerçek kıtlıklar görmek istemiyor” dedi.

Petrol kıtlığını unutun. Suudiler ve diğer OPEC üyelerinin üretim kesintileri ile fiyatlar günden güne yükseliyor, İran’ın üretimi artırmak için harcadığı yoğun çabayı saymıyorum bile. Bunlar, yenilenebilir enerji sürecini hızlandırmak için teşvik olacak.

Başka bir şey daha geliyor: nihayet petrolden kaynaklanan enflasyon konusunda uykusundan uyanan Biden yönetiminin baskısı.

Cuma günkü basın toplantısında Beyaz Saray Basın Sekreteri Jen Psaki, artan petrol fiyatlarının Amerikalı tüketiciler üzerindeki etkisiyle ilgili endişelerini dile getirdi ancak baskıyı azaltmak için daha fazlasının yapılıp yapılmayacağını söylemedi. Amerikalı sondajcıların OPEC+ kesintilerinin en azından bir kısmını dengelemek için bu fiyatlarda daha fazla petrol çıkarma hevesini bastıran, fosil yakıtlara karşı çevreci politikalarının suçlusu bu yönetim.

Söylentilere ve enerji medyasına göre Suudi Arabistan ve Rusya, Ağustos-Aralık arasında üretimi günlük 400.000 varil ile temkinli bir şekilde artırmayı önerdi. Bu, diğer ülkelerin de genel olarak desteklediği bir öneriydi.

OPEC+’nın bu çabasına “temkinli” denilebilir. Suudiler ve Ruslar – veya bu durumda tüm müttefik üreticiler – Ağustos ayından itibaren günlük 500.000 varillik herhangi bir artışın, fiyatları 100 dolara çıkarabileceğini bilir. Basın günlerdir bunu haber yapıyor.

Önceki hafta Suudi Enerji Bakanı Abdülaziz bin Salman, bu yıl zaten %50 üzerinde artış yaşamış olan petrol fiyatlarında devam eden bu seyrin, tüketici ülkeler üzerinde etkisi olabileceği konusunda vicdanlı görünmeye çalışarak “piyasanın kontrolden çıkmasını önleyerek enflasyonu kontrol altına alma ve azaltma konusunda bizim de rolümüz var” dedi.

Suudi bakanın üretim kesintilerine devam etme kararlılığı (OPEC+ hala piyasadan günlük yaklaşık 6 milyon varil çekiyor), petrol talebinden memnun olup olmadığı sorulduğunda her seferinde söylediği sözden açıkça görülüyor: “gördüğümde inanacağım."

Küresel petrol stokları beş yıllık mevsimsel ortalamaya dönmesine, Covid-19’un yarattığı bolluğu neredeyse bitiren piyasaya, salgın öncesine göre günde 2 milyon varil daha az üreten ABD’li sondajcılara ve15 ay öncesine göre üç katına çıkmış varil fiyatına rağmen Suudi bakan, delta varyantıyla ilgili endişelere işaret ederek petrol talebi konusunda hala ikna olmadığını söylüyor.

Doğruyu söylemek gerekirse sadece son üç ayda %25 artış yaşayan petrol piyasası, dünyadaki herhangi bit bölgede salgının tekrar ortaya çıkışına kıyasla daha şaşırtıcı.

Abdülaziz'in gerçek işi tam tersini yapmak iken petrol fiyatlarını anlamlı bir şekilde düşürmesine yardımcı olması için ona güvenmek, kurda kuzu emanet etmeye benzer. Kilduff'ın işaret ettiği gibi Suudilerin yaptığı, artık açgözlülükten biraz daha fazlası.

Diğer yandan BAE’nin başka sorunları var. Koronavirüs krizinin zirve yaptığı zamanlardaki maksimum üretim kapasitesini yeniden değerlendirmeden, anlaşmanın devam etmesine karşı çıkıyor.

BAE yetkilileri, Suudi Arabistan’dan daha fazla üretim kesintisi yapması istendiğinde üretim gelirlerini kaybettiklerini hissettiler ve bu da Körfez’in geleneksel iki müttefiki arasındaki gerilimleri artırdı.

BAE-Suudi çekişmesi ayrıca OPEC içinde uzun zamandır en güçlü müttefik olan ikili arasındaki ilişki konusunda soru işaretleri yarattı. Analistler ikili arasındaki bağların, Rusya’nın OPEC+ ittifakına girmesi ile kuşkusuz zayıfladığını gözlemliyor.

Muhakkak ki OPEC+ içindeki Suudi-Rus hegemonyası, ittifaktaki her şeyi kontrol ediyor ve BAE’liler bunu daha şimdi anlıyorsa işte bu şaşırtıcı olur.

OPEC+ toplantılarında Suudi enerji bakanı, ittifak üyelerini sık sık öngörülen hedeflerin üzerinde üretim yaptıkları için azarlarken o suçlulardan biri olduğunu bildiği BAE mevkidaşı Suhail Al Mazrouei'nin yanında oturuyordu.

Enverus’ta uzun zamandır OPEC gözlemcisi ve analisti olan Bill Farren-Price, BAE-Suudi Arabistan ilişkisindeki gerginliğin bir parçasının, muhtemelen OPEC+ anlaşmasına ilişkin görüş ayrılıklarının ötesine geçtiğini söyledi.

FT haberinde Raval ve Sheppard’ın alıntı yaptığı Farren-Price “hala yakından ilişkili olsa da aynı stratejik çıkarları paylaşmak zorunda olduklarını ve bu kadar yakın olmak istediklerini düşünmüyorum” dedi.

“Batıdaki bağları güçlendirdikleri ve uzun vadeli petrol politikalarını talepteki herhangi bir zirveden önce hacmi maksimize etmek olarak gördükleri bir zamanda, petrol üretimini kontrol eden bir grupla ilişkilendirilmeye daha az ilgi olduğunu düşünüyorum.”

Investing.com’daki mantığımız basit: bir noktada tüketiciler, artan fiyatlar konusunda sabrını yitirecek.

Söylemek istediğimiz, ekstrem koşullarda insanlık ekstrem çözümler bulur.

Salgın buna bir örnek: dünya petrol talebi neredeyse durma noktasına geldi ve OPEC dizlerinin üzerine çöktü. Bu bir sağlık krizi, evet ancak aynısı finansal bir krize de uygulanabilir. Bir yıl sonra çalışan nüfusun %50’si, yüksek petrol fiyatları nedeniyle evden çalışmaya tekrar dönerse petrol piyasasına ne olacak?

Bu sözün söylenmesinin bir sebebi var: tüketici kraldır.

Petrol Fiyatı

WTI Cuma günü 7 sent düşüşle 75,16 olmadan önce 75,62 dolara kadar yükseldi. Nihai seviyesi 75,04 dolar oldu. Hafta bazında ise %1,5 kazandı.

Brent gün bazında %0,4 artışla 76,17 dolar oldu ve hafta bazında yatay seyretti. Hafta sonu öncesinde nihai ticaretini 76,06 dolardan yaptı.

Önümüzdeki Haftanın Enerji Takvimi

Pazartesi, 5 Temmuz

ABD Bağımsızlık Günü Tatili

Salı, 6 Temmuz

Genscape Cushing ham petrol stok tahminleri (özel veri) 

Çarşamba, 7 Temmuz

Amerikan Petrol Enstitüsü’nün petrol stoklarına ilişkin haftalık raporu.

Perşembe, 8 Temmuz

EIA ham petrol stoklarına dair haftalık rapor.

EIA benzin stoklarına dair haftalık rapor.

EIA distile stoklara dair haftalık rapor.

EIA Haftalık doğalgaz raporu

Cuma, 9 Temmuz

Baker Hughes haftalık petrol kulesi sayımı.

Gold Market and Price Roundup

Altın vadeli işlemleri Cuma günü 6,50 dolar yükselerek 1.783,30 dolardan işlem gördü. Hafta bazında %0,3 yükseldi. Nihai işlemi ise 1.787,55 dolardan yaptı.

Bu haftanın başlarında altın vadeli işlemler sözleşmesi, yaklaşık beş yılın en kötü ayını geçirdi. Haziran ayında 135 dolar kaybetti.

Düşüşe yol açan, Haziran ayı boyunca faiz artırımı ve teşvik azaltımı konusundaki aralıksız spekülasyonlar oldu, hem de hiçbiri yakın zamanda gerçekleşmeyecekken.

İkinci çeyrek için altının kaybı daha az olsa da yine de 45 dolar civarı ile büyük bir kayıp oldu.

Ocak ayından beri altın, esasen geçen yıl Ağustos ayında başlamış olan sert bir düşüş halindeydi. Bir noktada yükseldiği 2.000 dolar seviyesinden 1.674 doların altına düşerek yaklaşık 11 ayın düşük seviyesine indi.

Mayıs ayında bu kara büyüyü bozarak 1.905 dolara tekrar yükseldikten sonra 1.800 dolar seviyelerine düşüren yeni bir kısa satış dalgasına girdi. Sonrasında ise Fed’in parasal sıkılaşma söylentileri ile bu hafta 1.750 dolara kadar düştü.

Fed, 2023 yılından önce sıfır ila %0,25 arasında olan salgın döneminin düşük seviyesinden %0,6’ya çıkaracak iki faiz artırımı beklediğine işaret etti. Tahvil alım programını azaltacağı veya tamamen donduracağı tarihi henüz belirlemedi.

Ancak bu, merkez bankasının FOMC’deki kıdemli bankacıların tahvil azaltımı veya faiz artırımı olasılığı hakkında halka açık konuşmalarda yorum yapmasını engelledi.

Normalde azaltım veya faiz artırımı ile ilgili her şahin konuşma, güvercin yorumlara kıyasla altına daha çok zarar verir.

Ayrıca şaşırtıcı olan, tüm bu geçiş arasında kaybolan şey, altının enflasyon karşısındaki koruyucu konumu. Fed’in enflasyon ölçümü olan Kişisel Tüketim Harcamaları Endeksi, Mayıs ayına kadar olan 12 ay içinde %3,4 yükseldi. Öte yandan TÜFE ise aynı dönemde %5 artış gösterdi.

Petrolden soya fasulyesi, mısır ve buğday gibi tahıllara kadar çoğu emtianın fiyatı, pek çok yılın yüksek seviyelerinde.

Ancak Dolar endeksi ve ABD’nin 10 yıllık tahvil getirileri, salgından bu yana hükümetin harcadığı trilyon dolarlara rağmen Wall Street’in tahvil azaltımı ve faiz artışları konusundaki sözleri ve araştırmaları üzerine periyodik olarak artarken altındaki düşüş sürüyor.

Feragatname: Barani Krishnan, yazdığı emtia veya menkul kıymetlerde pozisyon sahibi değildir.

Son yorumlar

Uygulamamızı Yükleyin
Risk Açıklaması: Finansal araçlar ve/veya kripto paralarla işlem yapmak yüksek seviyede risk içermektedir ve yatırım miktarınızın bir kısmını veya tamamını kaybetmenize sebep olabilir, bu sebeple tüm yatırımcılar için uygun değildir. Kripto para fiyatları aşırı derecede hareketlidir ve finansal haberler, politik olaylar ve düzenleme kurumları gibi konulardan kolaylıkla etkilenir. Kaldıraçlı işlem yapmak finansal riskleri yükseltmektedir.
Diğer finansal araçlar veya kripto paralar içinden tercihinizi yapmadan önce, yatırım nesnelerinizi, deneyim seviyenizi ve risk iştahınızı dikkatlice gözden geçiriniz ve ihtiyacınız olduğunda profesyonel tavsiye almayı deneyiniz.
Fusion Media sitede yer alan bilgilerin gerçek zamanlı ya da isabetli olacağının mutlak olmadığını hatırlatır. Tüm borsa fiyatları, endeksler, vadeli işlemler, Forex ve kripto para fiyatları, borsalardan değil piyasa düzenleyicileri tarafından oluşturulur, bu sebeple fiyatlar isabetli olmayabilir ve gerçek piyasa fiyatlarından farklı olabilir, bu da buradaki fiyatların fikir verme amaçlı olduğunu ve ticari amaçlar için uygun olmadığını gösterir. Fusion Media veya herhangi bir sağlayıcı, buradaki bilgileri kullanmanız sonucu oluşacak olası kayıplarınızdan ötürü sorumluluk taşımamaktadır.
Bu sitede yer alan bilgileri, Fusion Media ve/veya veri sağlayıcıdan yazılı izin almadan kullanmak, saklamak, kopyasını üretmek, görüntülemek, düzenlemek veya dağıtmak yasaktır. Fikri mülkiyet hakkı, sitede yer alan verileri sağlayanlara ve/veya borsalara aittir.
Fusion Media reklamlarla veya reklam verenlerle etkileşiminize bağlı olarak internet sitesinde görüntülenen reklamlardan gelir elde edebilir.
İşbu sözleşmenin aslı İngilizcedir ve İngilizce ve Türkçe versiyonu arasında tutarsızlık olduğunda İngilizce versiyonu dikkate alınacaktır.
© 2007-2024 - Fusion Media Limited. Tüm Hakları Saklıdır.