Investing.com – Petrol fiyatları, Fed Başkanı Jerome Powell'ın konuşması öncesinde Çin talebindeki potansiyel artışın yardımıyla, haftaya güçlü bir başlangıç yaptıktan sonra Salı günü yükseldi.
WTI %0,6 artışla 75,08 dolardan işlem görürken Brent %0,4 artarak 79,99 dolara yükseldi.
Bu artışlar, dünyanın en büyük petrol ithalatçısı ve ikinci en büyük tüketicisi olan Çin'in, üç yıl aradan sonra ilk kez hafta sonu sınırlarını açmasının ardından Pazartesi günü her iki sözleşmenin de %1 civarında yükselmesinin ardından geldi.
Buna ek olarak Pekin'in, bağımsız rafineriler için geçen yıla göre çok daha yüksek bir seviyede ikinci bir ithalat kotası koymasıyla, agresif alım haberleri geldi.
ING analistleri bir notta, "Daha yüksek kotalar bu yıl Çin’deki talebin toparlanacağı görüşünü destekliyor ve COVID-19 politikasındaki beklenenden hızlı görülen değişiklik, toparlanmanın, başlangıçta beklenenden daha güçlü olabileceği anlamına geliyor." dedi.
"2023 yılı için küresel petrol talebinin, günde 1,7 milyon varil civarında artması ve bunun %50'sinin Çin'den kaynaklanması bekleniyor. Bu konuda bir miktar yukarı yönlü risk olabilir."
Salı günü Fed Başkanı Jerome Powell'ın yapacağı konuşma öncesinde artış daha sınırlı kaldı ve yatırımcılar, ekonomi ve yakıt talebi üzerindeki etkiyi ölçmek için faiz artırımı planlarına ilişkin ipuçları arayışında.
Ayrıca seansın ilerleyen saatlerinde Amerikan Petrol Enstitüsü (API), haftalık stok verilerini, ABD hükümeti Kısa Vadeli Enerji Görünümü (STOA) verilerini yayımlayacak.
Şu anda ABD piyasasında Stratejik Petrol Rezervi’nin, ne kadar hızlı ve hangi fiyattan yeniden doldurulabileceği konusunda büyük bir belirsizlik var. Şu ana kadar satıcılar, hükümetin 70 dolar civarında olduğunu düşündüğü teklif seviyesine inmeyi reddediyor.
Arz tarafında ise G7 ülkeleri, Şubat ayında Rus rafine ürünlerine, biri ham petrole göre primli, diğeri ise indirimli işlem gören ürünler için olmak üzere iki fiyat sınırı belirlemeye çalışacaklarını açıkladı.
AB'nin deniz yoluyla taşınan Rus ham petrolüne yönelik yasağının, Aralık ayı başında yürürlüğe girmesinden bu yana Rusya'nın, petrolü için alıcı bulmakta zorlandığına dair işaretler var. Argus, Baltık'taki Ural petrolünün 38 doların biraz altında işlem gördüğünü belirtiyor ki bu da Brent'e göre 40 dolar civarında bir indirim anlamına geliyor.
ING ekledi:
"Rusya, petrolü için alıcı bulmakta zorlanırsa üretimini azaltmaya başlamak zorunda kalacaktır. AB'nin Rus rafine ürünlerine uyguladığı yasağın yürürlüğe girmesiyle, Şubat ayından itibaren Rus petrolüne olan talep daha da düşecek.”
Yazar: Peter Nurse