Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) Enflasyon raporu sunumu ve TÜFE’ye yönelik yıl sonu beklentisinin %23,50 olduğunu öğrenmemiz ardından gözler 05 Kasımdaki Ekim ayına yönelik enflasyon verisi sonucundaydı. %24,52 ile en kötüsünü geride bırakıyor muyuz sorusunu sorduğumuz bir ortamda, Ekim ayı TÜFE verisinin %25,24 ile son 15 yılın en yüksek seviyesine çıktığını görmekteyiz.
Ekim ayı enflasyon verisi ile en kötüsünü geride bıraktık mı sorusunun cevabında net bir konsensüs sağlanamamaktadır. Bu sebeple de Kasım ve Aralık ayına yönelik TÜFE verisi sonuçlarını takip etmeyi sürdüreceğiz. Özellikle yeni zirvelerin olabileceğine yönelik beklentilerin bu aşamada bir adım daha öne çıktığını ayrıca söyleyebiliriz.
Bu aşamada son 15 yılın zirvesi olarak bilinen TÜFE verisi sonrasında TCMB faiz konusunda önemli bir adım atar mı sorusu gündemde yer almaktadır. Enflasyon dinamiklerini takip edeceğini ve sıkı para politikasına devam edeceğini her fırsatta vurgulayan TCMB, %24 olan 1 hafta vadeli repo faiz oranı yani politika faiz oranını Enflasyon rakamına ya da üzerine taşıyıp taşımama hususunda 13 Aralık tarihindeki toplantısı yakinen takip edilmelidir.
Burada bir hatırlatma yapmakta fayda görmekteyim…
*** Enflasyon ile mücadele kapsamında tek başına TCMB’nin adımları yeterli olmayacaktır. Para politikası tarafında TCMB, Maliye politikasında da hükümetin sıkı para politika temasında birlikte ve etkin bir şekilde adım atması gerektiği unutulmamalıdır. Bu sebeple de son süreçteki vergi indirimleri, Para ve Maliye politikasının aynı yönde adımlar attığına yönelik endişelerin ortaya çıkmasını sağlasa da yeni dönemde gerek TCMB gerekse Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Albayrak’tan gelecek olası açıklamalar bu açıdan yakinen takip edilmelidir.
*** Enflasyon sebebiyle TCMB’den sürekli olarak faiz artışı beklemek, ameliyat olması gereken bir hastanın sadece ilaç ile tedavii edilmesi olarak örneklendirilebilir. İlaç belli bir süre sonra bağışıklık sistemine ciddi anlamda zarar vereceği için tedavi konusunda bir fayda sağlamayacaktır. Bu sebeple de tedavi yönteminin tam ters etki yaratma seçeneği bu açıdan göz ardı edilmemelidir. Ayrıca Enflasyonun talepten değil de maliyetten kaynaklandığı bilgisiyle olası faiz artırımının yeni dönemde faydadan ziyade zarar verebileceği ihtimali de göz ardı edilmemelidir.
Türkiye & ABD ilişkileri;
Rahip Brunson’un serbest bırakılması ve bakanlara yönelik karşılıklı olarak yaptırımların geri alınması, ABD ile Türkiye arasındaki ilişkilerin daha ılımlı bir noktaya gelmesine imkan tanıdı. Bu süreçte ABD’nin İran’a yönelik yaptırımlarında Türkiye’ye muafiyet uygulanacak mı hususu önem arz etmekteydi.
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, İran yaptırımlarından geçici olarak muaf tutulacak 8 ülkeyi Çin başta olmak üzere Hindistan, Yunanistan, Güney Kore, Japonya, Tayvan, İtalya gibi ülkeler olarak belirledi. Türkiye de 8 ülke aarasında muaf tutulacak ülkeler arasında yer alarak olası ılımlı ilişkilerin bu noktada korunmasına imkan tanıdı.
ABD ile olan ilişkilerimizin eskiye nazaran daha iyi olduğu bir süreçte özellikle 11 Kasım tarihinde Başkan Erdoğan ile Trump’ın yapacağı görüşme önemlidir. Orta doğu da yaşanılan süreç, Türkiye’nin sınır güvenliğini kontrol altında tutmak için attığı / yeni süreçte atacağı adımlar, ABD ve Türkiye’nin Ortadoğu temasında çalışma koşullarının bu aşamada ortak bir noktada buluşup buluşmayacağı, ayrıca İran’a yönelik geçici yaptırım ve Halkbank sürecine yönelik gelecek yeni açıklamalar, mevcut ilişkin daha iyiye mi yoksa daha kötüye mi gidecek sorusunun cevabı için önemlidir.
Türkiye gündemini bu şekilde bilgilendirdikten sonra TRY’li varlıklarla alakalı beklentilere değinecek olursak;
USDTRY için 5,00 mi 6,00 seviyesi mi gündemde!
13 Ağustos tarihinde USDTRY kurunun 7,1067 ile tarihi zirve seviyesini yenilemesi ardından gerek Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) gereksee Başkan Erdoğan ve Bakan Albayrak önderliğinde hükümetin attığı adımlar ile zirveden uzaklaşıldığını izledik.
Oynaklığın azaldığı ve dengelenme sürecinin etkin olduğu son süreçte Türk Lirası gelişen ülke para birimleri arasında ayrıştı ve ABD Doları karşısında önemli ölçüde güçlendi. 6,00 seviyesi altına sarkan ve negatif fiyatlama davranışında etkin bir rol oynayarak 5,30 seviyesine kadar gerileyen USDTRY, yeni dönemde negatif fiyatlama davranışını 5,00 hatta daha alt seviyelere taşıyacak mı yoksa bu düşüşler kurda önemli bir alım fırsatı mı sorusuna cevap arayacağız.
USDTRY
Yukarıda yer verdiğimiz sorulara cevap verirken teknik göstergelerde önemli olarak izah ettiğimiz güncel seviyeler destek konumunda 4,78 – 4,84 bölgesi ile 5,20 ve 5,3350, direnç konumunda ise 5,50 başta olmak üzere 5,80 ve 6,00 olarak kaydedilmiştir. Bu seviyelerin neden önemli olduğunu kısaca açıklayalım.
Uzun vadeli görünümde USDTRY kuru 4,78 – 4,84 bölgesi üzerinde pozitif görünümüne devam etmektedir. 4,788 seviyesi aylık grafikte 2011 Mayıs tarihinden beri trend görevi gören 15 aylık üssel hareketli ortalama, 4,84 seviyesi ise haftalık grafikte 2013 Mayıs tarihinden beri trend görevi gören 55 haftalık üssel hareketli ortalama olarak kaydedilmiştir.
Kur ilgili ortalamalar üzerinde kalmayı sürdürürse uzun vadeli pozitif trend görünümüne devam etmek isteyebilir. Bu düşünce ile 5,50 başta olmak üzere 5,80 ve 6,00 seviyelerine doğru trend fiyatlaması izlenebilir. Özellikle 6,00 üzerindeki kalıcı hareketler ( tercihen haftalık ya da aylık kapanış) mevcut trend görünümünün daha da güçlenmesini sağlayabilir ki bu tür bir teyit durumunda tarihi zirve tekrar gündemde yer alabilir. Aksi takdirde yani kurun 6,00 altındaki seyrine devam etmesi durumunda ise 4,78 – 4,84 bölgesine doğru geri çekilme izlenebilir. Bu tür bir geri çekilme izlense dahi 15 aylık / 55 haftalık üssel hareketli ortalamaların üzerinde kaldığı müddetçe uzun vadeli pozitif trendin devam edeceği unutulmamalıdır.
USDTRY kurunun 6,00 seviyesi altında kalmayı sürdürdüğü bir dönem izliyoruz. Bu düşünce kısa ve orta vadeli olarak 4,78 – 4,84 bölgesine doğru geri çekilme beklentisini güçlendirebilir mi? İlgili sorunun cevabı için haftalık grafikte 34 haftalık üssel hareketli ortalama, günlük grafikte ise 144 günlük üssel hareketli ortalama takip edilebilir. Bu ortalamaları temsil eden destek noktaları 5,3350 ve 5,2000 olarak kaydedilmiştir.
Kurun 4,78 – 4,84 bölgesine doğru geri çekilmesi için kısa vadeli olarak 5,3350 altında günlük, orta vadeli olarak da 5,20 altında haftalık kapanışa ihtiyaç vardır. Ancak bu şartla psikolojik 5,00 ve teorik 4,78 – 4,84 bölgesine doğru geri çekilme izlenebilir. Ancak yukarıda da yer verdiğimiz gibi ilgili bölge üzerinde kaldığı müddetçe kur için uzun vadeli pozitif görünüm devam etmekte ve yaşanılacak bu tür bir geri çekilme, uzun vadeli trend takibi için önemli bir görünüm olarak da dikkate alınabilir.
Son süreçte kur 5,30 üzerinde kalmaya çabalayan bir profil oluşturmaktadırr. Bu çabanın kısa vadeli güçlenebilmesi için 5,50, orta vadeli teyit kazanabilmesi için 5,80, uzun vadeli teyit kazanabilmesi içinse psikolojik 6,00 seviyesi üzerindeki kalıcı hareketlere ihtiyaç olduğu unutulmamalıdır.
Gram Altın için teorik 203 / psikolojik 200 Lira desteği önemli!
USDTRY ile Ons Altın’ın çarpımının 31,10 seviyesine bölünmesi ile elde edilen Gram Altın fiyatında yeni dönemde nasıl bir adım atılacak sorusunun cevabı için özellikle USDTRY kuru fiyatlama davranışı izlenmelidir.
Teknik olarak 03 Şubat 2016 tarihinden itibaren pozitif trend görünümünü destekleyen 40 haftalık üssel hareketli ortalama 203 Lira seviyesinden geçmektedir ve Gram Altın ilgili bölge üzerinde kalmayı sürdürürse uzun vadeli pozitif trend görünümüne devam etmek isteyebilir. Bu düşünce ile 218 başta olmak üzere 228 ve 239 Lira bariyerlerine doğru çıkışlar izlenebilir. Tarihi zirve 272,90 seviyesine doğru olası çıkışlar için 239 üzerindeki kalıcı hareketlere (tercihen haftalık kapanış) ihtiyaç oldduğu unutulmamalıdır. Alternatif olarak Gram Altın fiyatına pozitif trend görünümünün sona ermesi ve negatif beklentilerin yeni dönemde daha da güçlü bir profile dönüşebilmesi için teorik 203 / psikolojik 200 Lira altındaki kalıcı hareketlere ihtiyaç olduğu unutulmamalıdır.
Bist100’de pozitif algı için teyit kazanmaya ihtiyaç vardır!
ABD borsaları dışındaki çoğu borsa 2018 yılını kayıpla geçirmektedir. Bist100 endeksi gerek iç gerekse dış dinamiklere bağlı olarak kaydettiği negatif performansını uzun vadeli yükseliş trendi için dikkate aldığımız göstergelere taşısa da ilgili bölgeler üzerinde kalmayı başardı ve bu tutum yeni döneme yönelik pozitif beklentilerin oluşması adına sevindirici. Ancak son dönemde dikkat çeken pozitif havaya rağmen Bist100 endeksinin psikolojik 100000 / teorik 101000 bölgesini aşamamış olması da bir yandan düşündürücüdür. Bu sebeple de Bist100 endeksinde yeni bir dönemin başlayabilmesi için psikolojik 100 bin / teorik 101 bin üzerindeki kalıcı hareketlere (teercihen 1 haftalık ya da 1 aylık kapanış) ihtiyaç vardır. Aksi takdirde uzun vadeli trend için kıstas aldığımız bölgelere doğru geri çekilmeler izlenebilir. Bu bölgeler, aylık grafikte 75 aylık üssel hareketli ortalamayı temsil eden 84800 ve haftalık grafikte 200 haftalık basit hareketli ortalamayı temsil eden 89500 olarak kaydedilmiştir. Bu süreçte psikolojik 100 bin / teorik 101 bin üzerindeki olası kalıcı hareketlerde de trend destekleneceği için 110500 ve 121700 dirençlerine doğru trend fiyatlaması izlenebilir.
https://www.gcmforex.com/analiz/uzman-gorusleri/turkiye-enflasyon-para-maliye-politikalari/
Kudret AYYILDIR
Araştırma Müdür Yardımcısı
GCM Forex
GCM Menkul Kıymetler A.Ş.
www.gcmforex.com
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.