TCMB TL likiditesini sıkılaştırmaya devam ediyor. Bugün de haftalık repo ihalesinin açılmadığı duyuruldu. Geçtiğimiz hafta Perşembe gününden bu yana ihalelerin açımlamamasının yanında 24 Ocak PPK tarihine kadar da bu sürecin devam etmesini bekleniyor. Banka bugün ayrıca haftalık döviz depo TL faizini %8’den %8.50’ye yükseltti ve tutarı 500 milyon dolardan 300 milyon dolara indirerek sıkılaştırıcı hamlelerini sürdürdü. Şimdilik bu kararlar TL üzerinde anlamlı bir güçlenmeyi sağlamış değil. Yalnız volatilitenin bir miktar dizginlendiğini ve USD/TRY paritesinin kabaca 3.8200 – 3.7500 bölgesinde yatay hareketlerde bulunduğunu görüyoruz. Peki, volatilitede oluşan yumuşamayı sadece para politikasına bağlayabilir miyiz?
Öncelikle TCMB’nin son dönemde atmış olduğu adımlar TL likiditesinde sıkılaştırma amacı taşıyor. Bu sayede AOFM %9.06 seviyesine kadar yükselmiş durumda. Özellikle %10 oranında bulunan geç likidite penceresi ( GLP ) üzerinden bankaların fonlanmaya başlaması, faizleri yukarı yönde iten en önemli unsur oldu. Yani artık GLP’de para politikası aracı olarak uygulanıyor. Mevcut AOFM ile birlikte gecelik borç verme faiz oranının ( koridorun üst bandı ) %8.50 olduğunu düşünürsek koridor uygulamasının yürürlükten kalktığını ya da bir diğer yorum olarak koridorun üst bandının artık GLP olduğunu söyleyebiliriz. Ortodoks politikalardan ziyade daha zor anlaşılır politikaların uygulanması para politikasına yönelik belirsizliği artırdığı da bir gerçek. TCMB’nin piyasalarda kontrolü ele sağlama çabaları kısa vade için TL’de volatiliteyi hafif de olsa dizginledi ama kalıcılığı bir hayli tartışmalı…
Fiyatlamalarda oluşan mevcut yataylaşmanın en önemli nedeni olarak iki önemli tarihin yaklaşıyor olması… Biricisi ve en önemlisi 24 Ocak PPK toplantısı… İkincisi ise 27 Ocak Fitch kararı… Özellikle PPK sonrası sert bir volatilitenin bizi beklendiğini düşünüyoruz. Piyasalarda faiz artırım ihtimali güçlü görünüyor fakat hangi oranda artırılacağı ise muamma. Bu konuda oluşmuş bir konsensüs olmaması piyasaların bekleme moduna geçmesini sağladı. Tabii oluşan belirsizlik de kurları hala güçlü tutuyor. 24 Ocak tarihinde TCMB’nin atacağı adımlar piyasa tarafında yeterli bulunmazsa ise TL’de stres yeniden baş gösterebilir.
Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in alacağı karar da TL ve TL bazlı varlıklar üzerinde bir hayli etkili olabilir. Kredi derecelendirme kuruluşlarının arasında yatırım yapılabilir notunu sahip olduğumuz tek kuruluş Fitch… Geçtiğimiz hafta kuruluştan yapılan açıklamada notun düşürülme riski olduğu belirtilmişti. Kuruluşun TCMB kararlarını da dikkatle izleyeceğini düşünüyoruz.
Şimdilik bekleme moduna giren TL’de henüz aşağı yönde hareketlenme isteği oluşmuş değil. Teknik olarak yukarı yönde hareketin devam etmesi adına ilk izleyeceğimiz seviye 3.8170 olacak. Bu direncin aşılması paritede yükseliş yönünde hareketlerin ivme kazanmasına ve bu sayede 3.8400 ile 3.8630 dirençlerine doğru hareketlilik hız kazanabilir. Paritede aşağı yönde hareketlerin oluşması durumunda ise 3.8000 ve 3.7800 desteklerini takip edeceğiz. Özellikle 3.7800 desteği önem ar ediyor. Bu destek seviyesinin kırılabilmesi 3.7650 – 3.7570 bölgesine kadar geri çekilmeleri beraberinde getirebilir. Fakat bu yönde bir fiyatlamanın kısa vadede yanlıca ekstra bir gelişme ile sağlanabileceğini düşünüyoruz.