IşıkFX Haftalık Forex Bülteni - Yurtiçinde TCMB, Yurt Dışında ECB ve ABD Büyümesi Kritik!
Geçtiğimi hafta yurt içi tarafta açıklanan önemli verilerden; Temmuz ayı çeyreklik İşsizlik Ortalaması 6 ay önceki seviyesine yükselirken, Ağustos ayı Sanayi Üretimi’ndeki artış oranı ise senelik bazda son 18 ayın en kötü seviyesindeydi. Ancak, buna rağmen; Ekim ayına yönelik düşük enflasyon beklentilerin yanı sıra, Brunson krizinin çözümü sonrası ABD ile olan ilişkilerde görülen düzelmenin verdiği rahatlamanın TL kurlarındaki pozitifliği devam ettirdiği görüldü. Yurt dışı tarafta açıklanan ekonomik verilerde ise; İngiltere verileri karmaşık gelmekle birlikte Eylül ayı TÜFE rakamlarının beklenti altında kalması, Ağustos ayının İşsizlik Oranı’nın ise son 43 yılın en düşük seviyelerinde sabit kalması önemliydi. Almanya ve Euro Bölgesi’nin Ekim ayı ZEW Endeksleri beklentileri karşılayamazken, yine; Euro Bölgesi’nin Eylül ayı TÜFE rakamları ise öngörülere paraleldi. ABD’de açıklanan ekonomik verilere baktığımızda ise; Sanayi Üretimi başta olmak üzere bazı geçmiş dönem verilerinin Florence Kasırgası etkisiyle daralma gösterdiğine şahit olduk. Ancak, Yeni İş İmkanları ve Personel Değişim Oranı(JOLTS) verisinin rekor kırması ve Haftalık İşsizlik Maaşı Başvurularının pozitif gerçekleşmeleri ile Dolar lehine fiyatlamalar oluştu. Ayrıca, ABD’deki önemli haber akışında FOMC tutanaklarının kademeli faiz artışlarının devam edeceğine işaret etmesi de ABD tahvil faizlerinde artışa neden olurken, Dolar Endeksi’ne değer kazandırdı. Yurt içi tarafta haber akışları olarak; Kaşıkçı konusu ve ABD ile düzelen ilişkiler takip edilirken, Euro Bölgesi’nde; AB Liderler Zirvesi izlendi. AB Liderler Zirvesi için bir araya gelen AB temsilcileri Brexit konusunda genellikle olumlu yönde açıklamalarda bulunmasına karşın, herhangi bir uzlaşı sağlanamadı. Yine, İtalya konusunun ele alındığı toplantılarda ülkenin 2019 yılı bütçe açığı hedefi konusunda resmi açıklama gelmezken, bazı üyelerden gelen açıklamalar tasarının kabul görmeyeceği sinyalini içeriyordu. Bu kapsamda İtalyan tahvil faizlerinde sert yükselişler görülürken, İtalyan-Alman tahvil spreadinin de son 5 yılın en yüksek düzeyine artış göstermesi Euro’yu baskıladı. Bu hafta, yurt içi tarafta; TCMB’nin Para Politikası Kurulu faiz kararı, Almanya Ekonomi Bakanı’nın Ankara temasları, 2 ve 5 yıllık tahvil ihaleleri ile; özel sektör, bankalar ve hükümet arasında yapılacak olan mali durum tespit çalışması önemli olacak. Yurt dışı tarafta ise; Avrupa Merkez Bankası(ECB) faiz ve politika kararları ve 3.Çeyrek ABD büyüme oranları oynaklığa neden olabilir.
Geçtiğimiz hafta Euro Bölgesi’nde AB Liderler Zirvesi odak noktası olurken, birliğin en önemli sorunları olan Brexit ve İtalya bütçe konuları ile ilgili yorumlar takip edildi. İtalya kabinesinin 2019 bütçesine yönelik bütçesine yönelik %2.4 bütçe açığı hedefi, Brüksel’de tepkilere neden olurken, kurul tarafından AB bütçe kurallarının ihlal edildiği belirtilerek reddedildi. İtalyan 10 yıllık tahvil faizlerinin 2014 Şubat ayından bu yana en yüksek seviyelerini test ederken Euro’da baskı unsuru olarak ortaya çıktı. Ayrıca İtalya Başbakanı Conte’nin: Çarşamba günü Almanya Başbakanı Merkel ile görüşmesi beklenirken, İtalya ve AB arasında da hafta içerisinde tekrardan bir zirvenin olacağı gelen haber akışlarında yer almakta. Bir diğer konu Brexit’te ise belirsizlikler dağılmamış gözükürken, özellikle İrlanda sınır konusu İngiltere ve AB arasındaki anlaşmazlıkların kilit noktası olmaya devam etmekte. ABD tarafına geçtiğimizde ise Başkan Trump’ın FED’e yönelik getirdiği eleştiriler satır başlarındandı. ABD Lideri faiz artışlarının çok hızlı gerçekleştirildiğini belirtirken gelen eleştirilere rağmen, hafta içerisinde açıklanan FED/FOMC tutanaklarında yer alan şahin tutumlar, FED’in faiz artışlarının aynı şekilde devam edeceği beklentilerini doğurarak ABD tahvil getirilerinde yükselişlere neden oldu. Bu hafta ise ECB Faiz kararı ve ECB Başkanı Draghi’nin yorumları parite açısından önemli olacağı gibi, Brexit ve İtalya bütçe konusundaki haber akışları ve tahvil getirileri de takip edilecektir. Teknik olarak baktığımızda ise haftayı satıcılı kapatan paritede 2016 yılında başlayan yükselen trend aşağı yönlü test edilirken, satıcılı seyrin devamında 1.1465, 1.1425 ve1.1410 destekleri izlenebilir. Yukarı yönlü ataklarda ise 1.1530, 1.1580 ve 1.1630 dirençleri bulunmaktadır.
TL lehine geçirilen bir haftayı geride bıraktık. Rahip Brunson’ın salınması sonrası ABD Türkiye ilişkilerinde görülen düzelmeler, TL tarafında iyimserliğe neden olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle geçtiğimiz hafta içerisinde TL lehine hareketlerin sürdürülebilirliği açısından merakla beklediğimiz Çavuşoğlu - Pompeo görüşmesinden gelen olumlu sinyaller dikkat çekti. Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu; Kaşıkçı ve Münbiç olmak üzere birçok konuda fikir alışverişinde bulunduklarını ve kısa süre içerisinde çok verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini belirtti. ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ise, İran petrolü konusunda Türkiye ile ilerleme sağladıklarını vurgularken özellikle Türkiye’ye yönelik yaptırımları kısa süre içerisinde tekrardan görüşeceklerine ilişkin söylemleri kur tarafında sert satışlara neden oldu. Özellikle bu hafta içerisinde yaptırımlara ilişkin gelebilecek açıklamalar kurda tekrardan hareketliliğe neden olabilir. TCMB tarafından açıklanan beklenti anketlerinde ise Ekim sonu enflasyon tahminlerinde aşağı yönlü revizeler görülürken özellikle yılsonu enflasyon tahmininin yüzde 24.22 seviyelerine çekilmesi önemli gelişmeler arasında yer aldı. Anketlerdeki büyüme rakamlarında da aşağı yönlü revizeler dikkat çekerken Dolar kuru için yılsonu beklentisi 5.9894 olarak açıklandı. Bu hafta ise gözler TCMB toplantısında olacak. Ekonomik takvimde ise iki ülkende de gelecek önemli verilerin yanı sıra ABD tahvil piyasası hareketleri takibimizde olacak. Teknik olarak bu hafta yukarı tarafta 5.80 aşağı tarafta ise 5.50 noktası yön tayini açısından takip edeceğiz. Bu seviyeler öncesinde ise aşağı tarafta 5.6300, 5.6130, 5.5700 ve 5.5500 ara destek seviyeleri izlenebilir. Yukarı tarafta ise 5.6935, 5.7130, 5.7340 ve 5.7500 ara dirençleri takip edilebilir.
Geçtiğimiz hafta Avrupa Liderler Zirvesi ana gündem maddesi olarak takip edildi. 3 gün süren müzakerelerde Brexit konusunda zaman zaman anlaşma yapılabileceğine ilişkin açıklamalar gelse de herhangi bir nihai karar alınamaması Sterlin varlıkları üzerinde baskı yarattı. Özellikle İrlanda sınırı konusunda iki tarafında taviz vermemesi dikkat çekiyor. Öte yandan anlaşma sağlanamaması sonrası ülke içerisinde hükümete yönelik protestolar da dikkat çekiyor. Bu haftada yine Brexit konusu gündemde en üst sıralarda yer alabilir. Zira bir süredir parite üzerinde fiyatlamaların ana kaynağı olarak Brexit konusundaki haber akışlarını görmekteyiz. Ayrıca İngiltere Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Jon Cunliffe’nin ‘’ Brexit sonuçlarına bağlı olarak Sterlin’de büyük gerileme görülebilir’’ şeklindeki söylemleri de paritedeki geri çekilmeleri destekledi. ABD tarafında ise 25-26 Eylül tarihlerinde yapılan FED/FOMC toplantısının tutanakları takip edildi. Tutanaklarda çoğu yetkilinin kademeli faiz artırımlarına olumlu baktığı belirtilirken birkaç yetkilin, faiz oranlarının bir süre için ılımlı bir şekilde sınırlayıcı bir hale gelebileceğini ifade ettikleri deklare edildi. Tutanaklar sonrası piyasa tarafında FED’in sıkılaştırma hamlelerine devam edeceğine yönelik oluşan beklentiler tahvil faizlerinde yükselişlere neden olurken parite tarafında da USD lehine işlemlere neden oldu. Avrupa’da yaşanan bölgesel sorunlarında Dolar varlıklarına güç kattığını söyleyebiliriz. Bu hafta ise yine küresel öneme sahip haber akışlarının yanı sıra iki ülkeden de önemli veri akışları takip edilecek. Ayrıca tahvil piyasası hareketleri ve iki ülkenin merkez bankası yetkililerinden gelebilecek açıklamalar önemli olabilir. Teknik olarak ise satış yönlü hareketlerin devam için tekrardan yükselen trendin kırılım noktasına denk gelen 1.3000 seviyesini takip edeceğiz. Zira buranın geçilmesi halinde 1.2930 desteği hedef haline gelebilir. Sterlin lehine hareketler içinse 1.3060 üzerinde fiyatlamalara ihtiyaç duymaktayız. Bu durumda ise 1.3085, 1.3100 ve 1.3130 direnç noktaları ilk etapta önemli olabilir.
ABD’yi vuran Michael Kasırgası etkilerini hafta içinde azaltırken, Enerji Bilgi Yönetimi (EIA)’nın haftalık olarak yayınladığı ABD günlük Petrol üretimi miktarında 300 Bin varillik bir azalışa neden olarak toplam üretimi 10 Milyon 900 Bin varil seviyesine çekti. Hafta içerisinde takip ettiğimiz gazeteci Kaşıkçı krizi Suudi Arabistan ve ABD arasında gerginlikler yaratırken, Krallığın emtia piyasasını etkileyerek cevap verme olasılığına karşılık, Petrol fiyatlamalarını hafta başında yukarı yönlü destekledi. Ancak sonrasında bir miktar daha ılımlı açıklamaların gelmesi ve soruşturmaya yönelik yorumlar, hafta sonuna doğru fiyatlamaların yönünü değiştirdi. Diğer yandan OPEC’in ikinci en büyük üreticisi konumunda olan Irak’ın, Ağustos ayında Basra Bölgesi Petrol ihracatı rekor seviye olan 3 Milyon 600 Bin varile ulaşması sonrası ilk hedefin; 2019 yılının ilk çeyreği için günlük 4 Milyon varil olduğu açıklandı. ABD tarafından İran’a uygulanacak yaptırımların tarihi yaklaşırken, ABD’nin Türkiye başta olmak üzere, Tahran Petrolü’nü ithal eden ülkelere feragatte bulunabileceği haberleri de emtia üzerindeki aşağı yönlü baskıları arttırdı. Ancak ABD Hazine Bakanı Steven Mnuchin’in Pazar günü yaptığı açıklamada: feragat konusunun gündemde olduğunu ancak bunun önceki dönemlere göre daha zorlayıcı olacağını belirtmesi emtia fiyatlamalarının yeni haftaya yukarı başlamasına neden oldu. Bu hafta yine stok ve üretim dataları ile önemli Petrol üretici ülkelerden gelebilecek açıklamalar fiyatlamalar için kritik olacaktır. Ayrıca OPEC-OPEC+, Trump ve İran eksenindeki gelişmeler de fiyatlamalara etki edebilir. Teknik olarak baktığımızda ise 80 Dolar seviyesinde yer alan emtia fiyatlamaları için olası alıcılı seyrin devamında 80.50, 81.75 ve 82.20 dirençleri izlenebilir. Tekrardan görülebilecek satış yönlü işlemlerde ise 79.55, 78.95 ve 77.60 destekleri bulunmaktadır.
ONS ALTIN
Ons Altın geçtiğimiz haftayı da alıcılı kapatarak yükselişini üçüncü haftaya taşıdı. Detaylara baktığımızda Çin borsasında görülen zayıflığın yanı sıra AB Liderler Zirvesi’nden gelen haberler sonrası yatırımcıların güvenli liman arayışlarının etkili olduğu söylenebilir. Zira, İtalya bütçe açığı hedefinin AB tarafından veto yemesi İtalyan tahvil faizlerinde yükselişlere neden olurken, Çin Borsası’ndan yaşanan fon çıkışlarıyla birlikte yatırımcıların Ons Altın’da alım yönüne geçtiklerini öngörmekteyiz. Öte taraftan geçtiğimiz hafta açıklanan ABD verileri karmaşık görüntü çizse de, Çarşamba akşamı açıklanan FED/FOMC toplantı tutanaklarında “şahin” yöndeki ifadelerin biraz daha baskın olması yükselişleri sınırladı. Ayrıca, ABD Borsalarında hafta başında bilançolar ile oluşan pozitif havanın da zaman zaman emtiada geri çekilmelere neden olduğunu belirtelim. Bu hafta; majör merkez bankaları yetkililerinden gelecek açıklamalar, küresel borsa ve tahvil piyasaları fiyatlamaları yine takibimizde olacak. ABD’de başta 3.Çeyrek büyüme oranı(GSYİH Değişimi) olmak üzere açıklanacak olan önemli ekonomik veriler ve Avrupa Merkez Bankası kararları da fiyatlamalar üzerinde etkili olabilir. Diğer taraftan son haftalarda her ne kadar bozulma görülse de Çin Yuanı ile yaklaşık 6 ay boyunca benzer korelasyon gösterdiği de düşünülürse; Yuan kaynaklı fiyatlamalar da izlenmeli. Teknik olarak baktığımızda; yukarı tarafta 1232, aşağı tarafta 1216 seviyeleri önemli olacak. 1232 direncinin kalıcılıkla geçilmesi halinde emtiada alıcılı işlemler ivmelenebilir. Bu durumda takip edilebilecek diğer direnç seviyeleri; 1236, 1239, 1243, 1247 ve 1250’de bulunmakta. 1216 seviyesinin altına inilmesi ile görülebilecek satıcılı işlemlerde ise; 1212, 1207, 1205 ve 1202 destek noktaları izlenebilir.
