IşıkFX Haftalık Forex Bülteni - Yurtiçinde Senenin 4. Enflasyon Raporu Takip Edilecek!
Geçtiğimiz hafta yurt içi tarafta; Salı günü sabah saatlerinde TL kurları açısından hareketli saatler yaşandı ve son bir ayın en yüksek oynaklığı görüldü. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası(TCMB)’nın ABD Doları cinsinden tutulan zorunlu karşılıklara, rezerv opsiyonlarına ve serbest hesaplara uyguladığı gecelik faiz oranını yüzde 1.5’dan yüzde 2.0’ye çıkarmasının yanı sıra; Cumhur ittifakına yönelik MHP Başkanı Bahçeli’den gelen siyasi açıklamalar kurlarda yukarı yönlü sert fiyat hareketlerine neden oldu. Ayrıca, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in; üç katılım bankasının yaşayabilirlik notunu aşağı yönlü çekmesi, Yunanistan’ın karasularını genişletmek istediği yönündeki haberler ve TÜİK tarafından açıklanan Tüketici Güveni’nde görülen düşüş de fiyatlamaları destekledi. Akabinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kısmen yatıştırıcı açıklamaları ve Hazine tarafından yapılan 2 ve 5 yıllık tahvil ihalelerine yeterli miktarda talep gelmesi ise geri çekilmeleri sağladı. Perşembe günü merakla beklenen TCMB/Para Politikası Kurulu(PPK) toplantısından ise; tüm faiz oranları sabit bırakılırken; Ekim ayı enflasyonunda beklenen düşüşün yanı sıra, TCMB’nin kararında yer alan: “Enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruş kararlıkla sürdürülecektir” söyleminin de etkisiyle kurlarda TL lehine işlemler görüldü. Geçtiğimiz hafta yurt dışı tarafta ise; Avrupa Merkez Bankası(ECB) kararları, İtalya’nın bütçe meselesi, Kaşıkçı konusu ve Brexit gibi risk unsurları yine gündemin üst sıralarındaydı. AB ve İtalya arasında karşılıklı mektup trafiği sonrası, AB Komisyonu İtalya ‘nın 2019 bütçesini reddederken, 3 hafta içerisinde yeniden gözden geçirilmesini talep etti. Özellikle İtalya Başbakan Yardımcısı(aynı zamanda İçişleri Bakanı) Salvini’nin uzlaşmadan uzak söylemleri riskleri artırırken, Euro’daki satış baskısını derinleştirdi. Brexit meselesinde de belirsizlikler İrlanda sınırı konusunda yoğunlaşırken, Pound ve Euro üzerinde baskıya neden oldu. Perşembe günü açıklanan ECB(Avrupa Merkez Bankası) faiz kararlarında da beklenildiği gibi herhangi bir değişiklik yapılmadı. Tahvil alım programının belirlendiği gibi yılsonuna kadar 15 Milyar Euro olarak devam edeceğinin de belirtildiği kararlar sonrası ise Başkan Mario Draghi’nin basın toplantısına geçildi. Draghi: Son verilerin geniş tabanlı büyümeye işaret ettiğini vurgularken, enflasyonun yolunda olduğunu ve bu durumun kademeli faiz artışlarına işaret edebileceğini söyledi. İtalya konusuna da değinen Draghi: “Bu ülkedeki gelişmelerin bazı bulaşıcı etkileri olabilir, ancak bu sınırlı olacaktır. İtalya ile AB Komisyonu’nun bir anlaşmaya varacaklarına kişisel olarak güveniyorum” dedi. Kaşıkçı konusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları sonrası, uluslararası camiadan Suudi Arabistan’a yönelik tepkiler devam ederken; Suudi Arabistan ‘tandan gelen açıklamada ilgilerinin cezalandırılacağı belirtildi. Geçtiğimiz hafta ayrıca; küresel risk artışları ve ekonomik daralma beklentileri ile borsalardaki satış ağırlıklı işlemler de devam ederken, Petrol fiyatları da küresel ekonomik daralma(doğal olarak talep daralması) beklentileri ile sert satış yedi. Keza; ara ara Ons Altın, Japon Yeni ve ABD tahvillerine güvenli liman talepleri ile alış geldiği de görüldü.
Bu hafta, yurt içi tarafta; TCMB tarafından açıklanacak olan senenin 4. ve son enflasyon raporu ve geçtiğimiz hafta yapılan PPK(Para Politikası Kurulu) toplantı özeti takip edilecek. Yurt dışı tarafta ise; İtalya ve Brexit meselelerinin yanı sıra, ticaret savaşları ve yaklaşan ABD’nin İran yaptırımlarına dair gelişmeler ile küresel borsalarda görülebilecek volatil hareketler kritik olacak. Ayrıca, Japonya(BOJ) ve İngiltere(BOE) Merkez Bankalarının faiz ve politika kararları da önem arz edecek. Önemli ekonomik veri olarak ise, ABD’den; PCE, Tüketici Güveni, Tarım Dışı İstihdam, Ortalama Saatlik Kazançlar ve İşsizlik Oranı, ISM PMI’ları Euro Bölgesinden; öncü Büyüme ve TÜFE oranları ve PMI rakamları ile Çin ve İngiltere’den PMI dataları açıklanacak.
EURUSD
Euro bölgesinin en önemli sorunu “İtalyan bütçesi” olmaya devam ederken, anlaşmasız Brexit meselesine dair beklentiler de “Euro” aleyhine fiyatlamaları devam ettirerek, döviz çiftinin Ağustos ayından bu yana en düşük seviyelerini test etmesine neden oldu. Hafta içerisinde AB Komisyonu; 2019 İtalyan bütçe tasarısını reddederek, ülkenin planlarında 3 hafta içerisinde revizyona gitmesini istedi. İtalya’dan gelen yorumlarda “yapıcı diyalog” öne çıkarılsa da, bütçe konusunda geri adım atılmaması negatif unsur olarak karşımıza çıkmakta. İtalyan tahvillerinde de yükselişler hafta içinde baskı unsuru olmaya devam ederken, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's: İtalya’nın kredi notunu "Baa2"den "Baa3"e düşürerek, not görünümünü de “durağan” olarak belirledi. Diğer kredi derecelendirme S&P ise; ülkenin BBB olan kredi notunu sabit bırakırken, not görünümünü Durağan’dan Negatif’e çekti. Öte yandan hafta içinde Avrupa Merkez Bankası (ECB) kararları da takip edildi. Banka, beklenildiği üzere faizlerde değişikliğe gitmezken, tahvil alım programının da daha önce açıklandığı gibi 15 Milyar Euro olarak yıl sonuna kadar devam edeceği belirtildi. ABD tarafına baktığımızda ise Başkan Trump: FED’e yönelik eleştirilerini sürdürürken, Wall Street’teki sert geri çekilişler göze çarptı. Özellikle yükselen Dolar ve ticaret tarifeleriyle zor duruma düşen şirketlerin kazançlarında görülen daralmalar ve küresel resesyon beklentilerinin artış göstermesine neden oldu. Çin’de görülen ekonomik sorunlar ise hafta içerisinde Yuan’da ciddi değer kayıplarına neden olurken, Dolar varlıklarını güçlü tutarak, paritede aşağı yönlü işlemleri destekledi. Bu hafta ise Almanya’dan İşsizlik Oranı, Euro Bölgesi’nden gelecek olan büyüme rakamları ve ayrıca TÜFE verileri önemli olacaktır. ABD tarafında ise Ortalama Saatlik Kazançlar ve İstihdam dataları takip edilecek. Brexit ve İtalya bütçe konusundaki haber akışları ve tahvil getirileri de fiyatlamalara etki edebilir. Teknik olarak baktığımızda ise; 1.1330 destek seviyesi geri çekilmelerde kritik olup, buranın kırılması halinde Euro aleyhine fiyatlamalar derinleşebilir. Yukarı tarafta ise 1.1425 direncinin geçilebilmesi halinde 1.1465, 1.1510 ve 1.1560 direnç seviyeleri takibe alınabilir.
TL lehine geçirilen bir haftayı daha geride bırakırken, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Para Politikası Kurulu toplantısı ana gündem maddesi olarak takip edildi. Merakla beklenen toplantıda beklenildiği gibi faizlerde değişikliğe gidilmezken, yapılan açıklamalarda ise: son dönemde açıklanan verilerin dengelenme sürecinde yardımcı olduğu belirtilirken özellikle fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki bütün araçları kullanacağını ve enflasyonla mücadele kapsamında sıkı duruştan vazgeçmeyeceğine yönelik kararlar TL lehine hareketlere neden oldu. Öte yandan, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Suudi Veliaht Prens Selman görüşmesinden çıkan; İki ülke arasındaki ilişkileri destekleyici ifadeler, olası risk unsurlarını ortadan kaldırırken kurdaki satış yönlü işlemleri destekledi. Geçtiğimiz hafta yurtiçinde AKP ve MHP arasında yaşanan ittifak tartışmaları ise zaman zaman kur tarafında yukarı yönlü ataklar oluştursa da konunun genele yayılmaması bu atakları zayıflattı. ABD tarafında ise Başkan Donald Trump eksenli gelişmeler gündemde en üst sıralarda yer almaya devam ederken geri çekilen tahvil faizleri kurdaki toparlanma hareketlerine yardımcı oldu. Bu hafta, yurtiçinde yine; hükümet ve uluslararası ülkelerden gelecek açıklamaların yanı sıra 31 Ekim’de açıklanacak olan enflasyon raporu ve geçtiğimiz hafta gerçekleştirilen PPK toplantısı özeti kritik olacak. Ayrıca iki ülkeden de önemli verilerin açıklanacağı haftada küresel öneme sahip haber akışları da takibimizde olmaya devam edecek. Teknik olarak baktığımızda ise bu hafta aşağı tarafta 5.50 yukarı tarafta ise 5.68 seviyesi kritik olacaktır. 5.68’nin geçilmesi halinde tekrardan 5.80 seviyelerine kadar ataklar görülebilir. 5.50 altı kalıcılıklarda ise 5.30 seviyeleri hedef haline gelebilir.
Brexit konusu geçtiğimiz haftada gündemde en üst sıralarda yer alırken Sterlin varlıkları üzerinde de baskı yarattı. Özellikle başta İrlanda sınırı olmak üzere son gelen açıklamalarda anlaşmaya uzak bir görüntü oluşması piyasa tarafında tedirginliğe neden oldu. Diğer taraftan; anlaşma yapılamayan her gün için, ülke içerisinde yükselen muhalif sesler de olası bir siyasi krize işaret etti. Bu kapsamda baktığımızda bu hafta da gerek hükümet ve muhalif kanattan gerekse AB tarafından gelecek açıklamalar kritik olacaktır. Zira son zamanlarda, paritedeki fiyatlamaların ana kaynağı olarak Brexit konusundaki gelişmeleri görmekteyiz. Tam olarak bir Sterlin hareketi görmemiz içinse nihai bir kararın alınması gerektiğini de bu bağlamda belirtmiş olalım. Geçtiğimiz hafta; Dolar tarafının ise karmaşık veriler ve geri çekilen tahvil faizlerine rağmen Avrupa’daki lokal sorunlardan destek bulduğunu söyleyebiliriz. Bu hafta yine; Brexit gibi lokal ve küresel öneme sahip haber akışları takibimizde olacak. Ayrıca iki ülkeden gelecek önemli verilerin yanı sıra İngiltere Merkez Bankası kararları da kritik olacaktır. Teknik olarak ise; bu hafta da ana destek olarak 1.2770 noktasını takip etmeye devam edeceğiz. Zira buranın kırılması 1.2680 noktasını hedef haline getirebilir. Yukarı tarafta ise 1.2830, 1.2900 ve 1.2940 direnç seviyeleri izlenebilir. Özellikle 1.2940 üzeri kalıcılıklar alış yönlü trende neden olabilir.
ABD’nin İran Petrol’üne uygulayacağı yaptırım kararlarına günler kala emtia üzerindeki risk primi artsa da, ABD şirket bilançolarında görülen zayıflama ile küresel resesyon risklerinin artış göstermesi Petrol’e olan talebin azalacağı beklentileri oluşturarak, hafta içerisinde emtia fiyatlamalarını aşağı yönlü baskıladı. Azalan Ham Petrol ihracatları, geçtiğimiz hafta açıklanan Petrol stoklarına yansırken, Amerikan Petrol Enstitüsü (API) Haftalık Ham Petrol Stokları 9 Milyon 880 Bin varil fazlalıkla 2017 Mart ayından bu yana en geniş artışını, Enerji Bilgi Yönetimi (EIA) Ham Petrol Stokları ise 3 Milyon 694 Bin varil artış beklentisine karşın 6 Milyon 346 Bin varil ile üst üste beşinci haftada fazlalık verdi. Diğer yandan muhalif gazeteci kaşıkçının öldürülmesi ile Suudi Arabistan’a yönelik yaptırım kararları tartışılırken, bir süredir krallığın cevap olarak Petrol ihracatlarını kısabileceği ihtimali Suudi Enerji Bakanı Khalid al-Falih tarafından yalanlanırken, Bakan: Emtia arzını siyasetten izole ettiklerini, Petrol’ü bir misilleme aracı olarak kullanmayacaklarını belirtti. Ayrıca İran’a uygulanacak olan yaptırım neticesinde, küresel dolaşımdan çekilen Petrol’ü dengeleme konusunda üretim artışına giderek günlük arzı 11 Milyon varile çıkaracaklarını söylemesi endişeleri bir nebze olsun dindirirken, bu açıklamalar da Brent Petrol’ün geçtiğimiz hafta satıcılı kapatmasını destekledi. Bu hafta yine stok ve üretim dataları ile önemli Petrol üretici ülkelerden gelebilecek açıklamalar fiyatlamalar için kritik olacaktır. Ayrıca OPEC-OPEC+, Trump ve İran eksenindeki gelişmeler de fiyatlamalara etki edebilir. Teknik olarak baktığımızda ise; yukarı yönlü ataklarda 77.90’ın geçilmesi halinde oluşabilecek alım ağırlıklı işlemlerde 78.50, 79.30, 79.85 ve 80.50 direnç seviyeleri takibe alınabilir. Aşağı yönlü hareketlerde ise izlenebilecek destek noktalarımız 76.90, 76.20 ve 75.50’de olup, özellikle 75.50 altında kalıcılık oluşması halinde satış işlemleri derinleşebilir.
ONS ALTIN
Kaşıkçı meselesi, Çin ve küresel ekonomiye dair yavaşlama beklentileri ve Euro Bölgesi’nde; Brexit ve İtalya konuları üzerinden baş gösteren siyasi ve ekonomik risk artışları global borsa endekslerini geçtiğimiz hafta yine baskılarken, hedge fonların Ons Altın gibi güvenli liman varlıklarında alıma geçmelerine zemin hazırladı. Son iki haftalık süreçte bu tarz fiyatlamaların yeniden başlaması ile emtia fiyatlamaları için gözler yeniden; küresel ve lokal risklerin durumuna çevrilirken, tahvil ve pay piyasalarındaki hareketler de izlendi. İtalyan tahvil faizlerinde risk artışları nedeniyle görülen yükselişlere karşın, ABD tahvillerine gelen talep ise faizleri düşürdü ve Ons Altın’ı destekledi. Hafta boyunca ABD’den gelen ekonomik veriler karmaşık seyir izlerken, fiyatlamalar üzerinde çoğu zaman etkileri sınırlı oldu. Keza, ECB(Avrupa Merkez Bankası) toplantısı da çok fazla etkiye neden olmadı. Bu hafta da Euro Bölgesi ve Çin‘deki gelişmeler başta olmak üzere küresel risklerin durumu fiyatlamalar üzerinde etkili olabilir. Ayrıca, ABD’de açıklanacak önemli ekonomik verilerle Dolar Endeksi’nde oluşabilecek hareketler, pay ve tahvil piyasası fiyatlamalarını da izleyeceğiz. Ekonomik verilerden özellikle; Tarım Dışı İstihdam, Ortalama Saatlik Kazançlar ve İşsizlik Oranı’ndan oluşan ABD İş İstatistikleri oynaklığa neden olabilecek öneme sahip. Teknik olarak baktığımızda ise; geçtiğimiz hafta denenip geçilemeyen 1239 direnç seviyesi ilk etapta önemli olup, buranın aşılması halinde 1255 bölgesi hedef haline gelebilir. Geri çekilmelerde ise izlenebilecek bazı önemli destek noktaları; 1226, 1222, 1218 ve 1212’de bulunmakta.
