IşıkFX Haftalık Forex Bülteni
Yurtiçinde Enflasyon Rakamları ve Risk Unsurları Kritik Olacak!
Geçtiğimiz hafta yurt içi tarafta, bir yandan; 25 Temmuz’da TCMB’nin yapmış olduğu 425 Bp faiz indiriminin yankıları takip edilirken, diğer yandan ise; S400 ve Doğu Akdeniz Enerji Koridoru başta olmak üzere jeopolitik ve siyasi risklerin durumu izlendi. Ekonomik takvimdeki önemli olgularda ise; TCMB’nin açıkladığı 2019 yılı 3.Enflasyoın Raporu ve uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard And Poor’s ‘un Türkiye’ye dair senenin ikinci değerlendiresiydi. Merakla beklenen 3.Enflasyon Raporu ‘ndaki projeksiyonlarda: 2019 yılının ortalama manşet enflasyon tahmini yüzde 14,6’dan yüzde 13,9 ‘a indirilirken, yine gıda enflasyonunda 2019 yılı için aşağı yönlü revize yapılmasına ilaveten; petrol ve ithal girdi fiyatları için hem 2019 hem de 2020 yıllarına dair aşağı yönlü düzeltmeler yapılması dikkat çekti. TCMB Başkanı seçildikten sonra ilk Enflasyon Raporu sunumu için basının karşısına geçen Murat Uysal ‘ın; Reel faizler ve ihtiyat akçesi üzerinden yaptığı açıklamalar da TL üzerinde kısmen oynaklıklara neden oldu. S&P’in haftanın bitişine yakın yapmış olduğu değerlendirmede ise; Türkiye’nin kredi notu ve görünümünü sabit bırakması Moody’s ve Fitch’in not indirimleri sonrası tedirginlik yaşayan TL varlıkları açısından pozitifti. Yurt dışı tarafta geçtiğimiz haftanın en önemli gelişmeleri ise; ABD ve Çin heyetleri arasında Çin’in Finans Başkenti Shanghai ‘de yapılan yüz yüze ticaret müzakereleri ve FED’in FOMC toplantılarıydı. Çarşamba akşamı açıklanan FED/FOMC kararlarında; piyasa beklentilerine paralel olarak fonlama faizi aralığı 25 Bp indirilerek yüzde 2.00-2.25 düzeyine çekildi. Ancak, kararın ardından basının karşısına geçen FED Başkanı Jerome Powell’ın: “Biz faizlerin çok daha indirilmesi için ciddi anlamda aşağı yönlü bir risk görmüyoruz” ve “Bu uzun dönemli bir faiz indirimi döngüsünün başlangıcı değil” şeklindeki açıklamaları ise, FED’in faiz indirimlerini sınırlı tutabileceği algısına neden olarak ABD tahvil faizlerinde yükselişe ve buna paralel olarak ABD Doları’nda küresel çapta değer kazancına neden oldu. ABD ve Çin müzakerelerine dair yapılan açıklamalarda ise; toplantıların yapıcı, samimi ve etkili olduğuna değinilirken, tartışmaların ABD tarım ürünlerinin, Çin tarafından daha çok alınması üzerine yoğunlaştığı ve bu konuyu tekrardan ele almak için Eylül ayında ABD’de de bir round yapılacağı belirtildi. Ancak, ABD Başkanı Donald Trump’ın: 1 Eylül’den itibaren Çin’den ithal edilen 300 Milyar Dolarlık ürüne daha ek gümrük vergisi getirebileceklerine yönelik söylemlerine, Çin tarafı da ABD tarım ürünlerinin alımlarının durdurulabileceği yönünde cevap verirken, piyasada daralan risk alma iştahı ile borsa endeksleri ve petrol fiyatları hızla geri çekildi. Bunun yanı sıra, bu durumun FED’e dair yeni faiz indirimlerini tetikleme ihtimali üzerinden ABD tahvil faizleri de geri çekilirken(aynı zamanda güvenli liman fiyatlaması), Ons Altın ve Japon Yeni gibi diğer güvenli liman varlıkları da değer kazandı. Geçtiğimiz hafta, Brexit meselesinde dikkatler yine; Boris Johnson başta olmak üzere İngiliz kabinesinden gelen açıklamalara çevrilirken, AB Yönetimi’nin yeni bir anlaşmaya yanaşmaması halinde “Düzensiz Brexit” hazırlıklarının yapılacağı ve her hâlükârda 31 Ekim’de Brexit’in tamamlanacağına yönelik gelen açıklamalar ile; Pound, ABD Doları karşısında 2017 Mart ayından bu yana en düşük seviyelerini test etti. İran konusunda ise geçtiğimiz hafta yine taraflardan gelen açıklamalar takip edilirken, herhangi bir uzlaşı sağlanamaması ile meseleye dair riskler canlılığını korudu. Japonya ve İngiltere Merkez Bankaları’nın herhangi bir faiz ve politika değişikliğine gitmediği kararlarının da takip edildiği haftada ayrıca, ABD’de açıklanan iş istatistikleri(Tarım Dışı İstihdam, Ortalama Saatlik Kazançlar ve İşsizlik Oranı), Euro Bölgesi öncü TÜFE oranları ve bölgelerden gelen PMI dataları gibi kritik rakamlar ile piyasalarda oynaklıklar oluştu. Yeni haftada, yurtiçinin en önemli ekonomik olguları; Temmuz ayının enflasyon gerçekleşmeleri olacak. Ayrıca, S400 meselesi gibi risk unsurlarının da takip edileceği iç tarafta; TCMB’nin açıklayacağı beklenti anketleri ile bankanın sonraki adımlarına yönelik ortaya çıkacak öngörüler, Cari İşlemler Dengesi verisi ve başkaca haber akışları ile de TL varlıklarında oynaklıklar görülebilir. Yurt dışı tarafta ise; Brexit, Ticaret Savaşları ve İran gibi küresel risk unsurları öncelikli olarak takip edilecek. Ayrıca, majör merkez bankalarının geçtiğimiz hafta sona eren toplantıları neticesinde; bundan sonraki faiz ve politika kararlarına ışık tutabilecek açıklamalar ve küresel ekonomik gidişata dair ipuçları verebilecek verilerin sonuçları da piyasalarda volatil işlemler oluşturabilir.
Geçtiğimiz hafta gündemin en önemli konusu FED/FOMC kararları ve sonrasında FED Başkanı Jerome Powell’ın açıklamalarıydı. FED, 2008 krizinden bu yana ilk defa faiz oranında indirim kararı aldı ve 25 baz puanlık bir indirim gerçekleştirdi. Toplantı sonrasında yayınlanan metinde; küresel gelişmeler ve düşük enflasyonun faiz indirimi kararında belirleyici etken olduğu belirtildi. Ayrıca bir diğer önemli konu ise Bilanço daraltma kararını sonlandırılmasıydı. Karar sonrasında açıklamalarda bulunan FED Başkanı Powell’ın açıklamaları ise; paritedeki satış yönlü atakları hızlandırdı ve 2017 Mayıs ayından bu yana en düşük seviyelerine gerilemesine neden oldu. Powell’ın özellikle, ilerleyen dönemlerdeki faiz politikalarına dair: ‘’Bu uzun dönemli bir faiz indirimi döngüsünün başlangıcı değil’’ şeklindeki ifadeleri şahin karşılandı ve bu durum küresel tarafta Dolar varlıklarının değer kazanmasına neden oldu. Bunun dışında haftanın son işlem gününde ABD kanadında açıklanan kritik verilerden Tarım Dışı İstihdam 164 bin ile beklentileri karşıladı. Ortalama Saatlik Kazançlar aylık yüzde 0.3, yıllık yüzde 3.2 şeklinde gerçekleşirken işsizlik oranı ise yüzde 3.7 olarak gerçekleşti. Diğer taraftan geçtiğimiz hafta Euro Bölgesi’nde ise; Avrupa’nın lokal sorunu haline gelen Brexit konusunda yaşanan endişeler Euro varlıkları üzerinde baskı yaratmaya devam etti. Veri akışında ise; Almanya’dan takip ettiğimiz manşet enflasyon rakamlarındaki olumlu tablo dikkatleri çekti. Perakende Satışlar Haziran ayında beklentilerin üzerinde açıklanırken İşsizlik Oranı yüzde 5 ile sabit kaldı. Bunun devamında ise Euro Bölgesi Tüketici Fiyat Endeksi yüzde 1.1 ile beklentilere paralel açıklandı. Bu hafta ise Ticaret görüşmeleri ve Brexit gibi küresel risk unsurlarına dair gelebilecek haber akışlarının yanı sıra, Euro Bölgesi ve ABD’den gelecek Bileşik ve Hizmet PMI dataları takip edilecek. Bununla birlikte ABD’de açıklanacak Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) rakamları da parite fiyatlamaları açısından oynaklıklara neden olabilir.
Teknik seviyeler;
Dirençler: 1.1140, 1.1190, 1.1240, 1.1285, 1.1330
Destekler: 1.1080, 1.1040, 1.1000, 1.0950, 1.0930
Kur açısından geçtiğimiz hafta tüm dikkatlerimiz; TCMB Başkanı Murat Uysal’ın sunumuyla gerçekleştirilen enflasyon raporu ile FED/FOMC kararlarındaydı. Raporda 2019 yılı gıda enflasyonu ve manşet enflasyonu tahminleri aşağı yönlü revize edildi. Ayrıca iktisadi faaliyetin ılımlı bir toparlanma eğilimi sergilediği belirtilirken cari işlemler dengesindeki iyileşme eğiliminin sürmesinin beklendiği açıklandı. Uysal’ın yayınladığı rapor sırasında özellikle enflasyon kanadındaki gelişmeler TL varlıkları adına poztifti. Ancak rapor sonrası yapılan soru cevap kısmında Uysal’ın reel faiz oranı gibi bazı konuları cevapsız bırakması TL’nin hafta içerisinde gerçekleştirmiş olduğu ralliyi kısıtladı. Akabinde takip ettiğimiz FED/FOMC kararları ile FED Başkanı Jerome Powell’ın piyasa beklentilerine nazaran “şahin” tondaki açıklamaları da TL varlıklarını baskı altında bıraktı. Ayrıca küresel risk olarak takip ettiğimiz ticaret savaşları ve Brexit konusunda yaşanan olumsuz gelişmeler de kur üzerinde zaman zaman etkiliydi. Ancak, S400 meselesine dair yaşanan olumlu gelişmeler ile birlikte oluşan pozitif algı; haftanın son işlem gününde ABD’de açıklanan kritik iş istatistiklerine ragmen ABD Başkanı Donald Trump’ın Çin’e yönelik açıklamaları ile FED’in daha fazla faiz indirebileceği beklentileri ile de birleşerek bozulmadı ve kur haftayı satıcılı kapattı. Bu haftanın ekonomik takviminde; iki ülkeden de önemli veri akışları takip edeceğiz. Özellikle yurtiçinde açıklanacak olan enflasyon rakamları kur üzerinde sert fiyat hareketlerine neden olabilir. Ayrıca yerel FED yetkililerinin açıklamalarının yanı sıra yurtiçinde S-400, yurtdışında ise ticaret savaşları, Brexit ve İran Nükleer Anlaşması gibi risk algısını değiştirebilecek konulara yönelik gelebilecek ekstra haber akışları da önemli olabilir.
Teknik seviyeler;
Dirençler: 5.6210, 5.6500, 5.6800, 5.7100, 5.7550
Destekler: 5.5440, 5.5130, 5.4870, 5.4500, 5.4270
Parite açısından geçtiğimiz hafta; her iki ülkenin de merkez bankalarından gelen faiz kararları takip edildi. İngiltere Merkez Bankası (BOE) hali hazırda bulunan yüzde 0.75’lik politika faizinde ve 435 Milyar Sterlinlik varlık alım programında herhangi bir değişiklik yapmazken, yayınlanan kararlarda ise; 2019 ve 2020 yılı büyüme projeksiyonları aşağı yönlü revize edilirken 1 ve 2 yıllık enflasyon tahminleri ise yukarı yönlü revize edildi. Toplantı sonrasında açıklamalarda bulunan BOE Başkanı Mark Carney: Anlaşmasız Brexit’ten sonra Sterlin varlıklarının hızla değer kaybetmeye devam edeceğini, risk priminin artacağının altını çizerken İngiltere finansal koşullarında dalgalanma olacağını ve bunun para politikasına tepkisinin de iki yönlü de olabileceğini belirtti. FED tarafı ise; yaklaşık olarak 10 yılın ardından ilk kez faiz indirimine giderken politika faiz aralığını yüzde 2.00 ile yüzde 2.25 aralığına çekmiş oldu. Karar metninde ise küresel gelişmeler ve enflasyondaki durgunluk nedeniyle faiz indirdiklerini, görünüm üzerindeki belirsizliklerin ise devam ettiği belirtildi. Bununla birlikte Eylül ayı gibi bitirilmesi beklenen Bilanço küçğltme programının 1 Ağustos itibariyle sona ereceği açıklandı. Karar sonrası FED Başkanı Jerome Powell’in söylemleri karmaşık görünse de, genel hatlarıyla Dolar’ın güç kazandığı bir faiz kararı geride bırakıldı. Geçtiğimiz haftanın haber akışına bakıldığında İngiltere kanadında yeni başbakan Boris Johnson’ın Anlaşmasız Brexit için net ifadeler kullanması ve özellikle de İrlanda sınırı konusunda iyileştirme yapılmadan Avrupa ülke liderleri ile görüşmeyeceğini belirtmesi ile Sterlin’in diğer para birimlerine karşı sert değer kayıplarını beraberinde getirmiş oldu. Öyle ki parite 1.2080’e kadar geri çekilerek 2017 Ocak’tan bu yana en düşük seviyeleri test etmiş oldu. ABD tarafında ise Başkan Donald Trump’ın Çin ile yapılan ticaret görüşmeleri için tehditkar tavır takınması dikkat çekerken FED’e yönelik eleştirilerine de devam etti. Bununla birlikte veri akışında Temmuz ayı ABD tarım dışı istihdam göstergelerinde değişiklik 164 bin ile beklentilere paralel olurken, ortalama saatlik kazançlar ise aylık yüzde 0.3, yıllık yüzde 3.2 olarak açıklandı ve beklentilerin üzerinde gerçekleşme gösterdi. İşsizlik oranında da yüzde 3.7’lik gerçekleşme görüldü. Bu hafta itibariyle İngiltere 2.çeyrek büyüme oranı başta olmak üzere ABD ve İngiltere Temmuz ayı Hizmet ve Bileşik PMI rakamları ile ABD Üretici fiyat endeksi verileri ekonomik takvimde takip edilecek önemli datalar olarak karşımıza çıkarken, küresel gelişmelerde ise; ticaret görüşmeleri ve Brexit gibi ana sorunsallar dahilinde gelecek açıklamalar önemli olabilir.
Teknik seviyeler;
Dirençler: 1.2165, 1.2220, 1.2285, 1.2335, 1.2380
Destekler: 1.2105, 1.2080, 1.2040, 1.2000, 1.1980
BRENT
Ortadoğu Bölgesi’nde İran eksenli gelişmeler petrol fiyatları açısından geçtiğimiz haftanın yine kritik gündem maddelerindendi. İran ve İngiltere arasında yükselen tansiyonun devam etmesine, ABD tarafının da zaman zaman dahil olması bölgede tedirginliğin artmasına neden oldu. İran’ın, rehin aldığı İngiliz tankerlerini bırakmamasına karşılık İngiltere ve Almanya’dan sert açıklamalar takip edildi. Bu gelişmeler ise petrol fiyatlarında oynaklığı arttırdı. Diğer taraftan Avrupa’da Brexit meselesine dair gelişmeler, ABD’de FED’in piyasa beklentilerine paralel faiz indirimi yapmasına karşın FED Başkanı Powell’ın şahin tondaki bazı açıklamaları da fiyatlamalar üzerinde etkiliydi. Perşembe akşamı ise ABD Başkanı Donald Trump’ın: Çin’e 1 Eylül’den itibaren 300 milyar dolar tutarında ihtilata yüzde 10 ek vergi uygulayacağını açıklaması petrol fiyatlarında da satış baskısını beraberinde getirdi. Bu haftata da; küresel risk unsurlarından Brexit, İran Nükleer Anlaşması, Ticaret Savaşları gibi konulara dair gelişmeler bu bağlamda yine kritik olacak. Ayrıca yine; OPEC ve OPEC + ülkelerden gelebilecek açıklamalar da açıklanacak olan ekonomik veriler ile birlikte emtia üzerinde etkili olabilir.
Teknik Seviyeler;
Dirençler: 61.25, 61.60, 62.00, 62.65, 63.25
Destekler: 60.90, 60.60, 60.00, 59.60, 59.00
ONS ALTIN
FED toplantıları ve ticaret savaşlarına yönelik yaşanan gelişmeler geçtiğimiz haftaya damgasını vurdu. FOMC kararları ile başlayacak olursak piyasa beklentilerine paralel olarak 25 baz puanlık bir faiz indirimi yapıldı. Kararlar sonrası basının karşısına geçen Başkan Jerome Powell’ın faiz indirimlerinin devamının gelmeyebileceğini ima eden söylemleri ise ABD tahvil faizlerine değer kazandırırken hafta başında ABD ile Çin arasında yüz yüze gerçekleştirilen müzakerelerden gelen haber akışlarıyla birlikte toparlanma girişiminde olan Değerli Metal üzerinde satış yönlü işlemlere neden oldu. Haftanın en önemli gelişmesi ise Perşembe gecesi yaşandı. ABD Başkanı Donald Trump, Çin ile müzakereler devam ederken: 1 Eylül’den itibaren 300 milyar Dolar değerindeki ithalata yüzde 10 ek vergi uygulayacaklarını söyledi. Ayrıca yüzde 25’lik gümrük vergisi konulmuş 250 milyar Dolarlık ürünü kapsamadığını söyleyen Trump, gerektiği takdirde yapılan bu ek tarife oranının yüzde 25’e çıkarılabileceğini belirtti. Çin tarafı ise Trump’ın bu açıklamaları sonrası ABD’yi sağduyuya davet etse de, soya fasulyesi başta olmak üzere tarımsal ürünlerin alımının durdurulabileceğine dair gelen haber akışları da küresel risk alma iştahında daralmaya neden oldu ve borsalarda görülen satışlarda Ons Altın’ın da aralarında bulunduğu güvenli limanlar hızla talep gördü. FED Başkanı Powell’ın: Yapılan faiz indiriminin bir faiz indirimi döngüsünün başlangıcı olmadığına yönelik söylemleri sonrası 1400 seviyelerini test eden emtia ticaret savaşlarının tekrardan alevlenmesiyle birlikte yeni haftanın başında 1459 seviyelerini zorladı. Bu haftada tüm dikkatlerimiz ticaret savaşları cephesinden gelebilecek ekstra açıklamalarda olacak. Ayrıca, Brexit ve İran Nükleer anlaşması gibi küresel risk algısını değiştirebilecek konulara yönelik gelebilecek ekstra açıklamaların yanı sıra; küresel çapta takip edeceğimiz ekonomik veriler ile yerel FED Başkanlarından gelecek açıklamalar da fiyatlamalar üzerinde etkili olabilir.
Teknik Seviyeler;
Dirençler: 1461, 1467, 1473, 1476, 1479
Destekler: 1452, 1447, 1440, 1434, 1431
