2013’ün ikinci yarısından itibaren ABD’de ekonomik toparlanmaya karşılık FED de tahvil alımlarını azaltma / tapering kararını aldı. Bu kararın uygulanma süreciyle Gelişmekte Olan Ülke borsalarında ve yerel para birimlerinde dolara karşı zayıflama geçtiğimiz haftalarda belirgin olarak hissedildi.
Avrupada ise yavaştan toparlanma emareleri görülse de henüz toparlanma, istihdam ve PMI verilerinde güçlü olarak hissedilmiyor.
Suriye’de iç kaos sürerken İran nükleer programı sıkıntısının uzlaşı ile çözümlenmiş görülmesinin sevincini yaşayamadan Ukrayna – Kırım – Rusya gerginliği ile karşı karşıya kaldık. Son olarak da Çin’de büyüme hız kesme sinyalleri veriyor.
İç gündemde ise siyasî gerginlik yerel seçimler öncesi henüz yumuşamış değil. Fakat tüm bunlara rağmen BIST100 endeksi 60 bin üzerinde tutunmaya devam ediyor. Bu güçlü duruşta yabancı yatırımcıların seçim anketlerine göre yerel seçim sonuçlarını fiyatlama olasılığı ihtimaller dahilinde. Bir diğer etken de artan faizlerle banka kârları ilk çeyrekte törpülenecek olsa da yaklaşan temettü dönemi ve yüksek temettü ödeyen şirketlere olan yatırımcıların ilgisi diyebiliriz.
Global piyasalarda ve iç gündemde riskler olsa da uzun vadeli yatırımcılık anlamında bu süreci kurumsal, yatırımcı dostu, kârını ortaklarıyla düzenli olarak paylaşan şirket hisseleri için kademeli hisse toplama / biriktirme dönemi olarak görüyorum.
BIST100’de yabancı yatırımcı oranı % 61,60 ile son yılların en düşük seviyelerinde. Bundan sonra daha kötüsü olmaz diyemeyiz ama yabancı oranının en yüksek olduğu dönemlerin küçük yatırımcıya hisse dağıtma dönemi olarak değerlendirildiği düşünülürse yabancı oranının en düşüklerde seyrettiği bugünleri de ters korelasyonla hisse toplama dönemi olarak düşünebiliriz.
Bu aşamada yatırım kararı alanların minimum ortalama maliyet fiyatını elde etmesi için endekste derin düşüş günlerinde kademeli maliyet yapması önem arz etmektedir. Önümüzdeki yerel seçimler ve Cumhurbaşkanlığı seçimini de düşünerek kısa vadede borsada her şey mümkün felsefesiyle yatırım kararları kısa vadeden ziyade uzun vadeli olmalıdır.
Devam eden riskler ve yatırımları için bazı şirketler temettü ödemesini bu dönemde pas geçse de temettü paylaşımını gelenek haline getirmiş çoğu yatırımcı dostu şirket nisan ve mayıs temettü döneminde kâr payı dağıtım kararlarını almaya başladılar.
93 binlerden 60 binlere gelen endekste birçok temettü hissesi endekse paralel olarak derin düzeltme yaşadığı için haliyle bu fiyatlarıyla hisselerin temettü verimleri de yüksek oluyor. Hisse fiyatlarının temettü ödemelerinin başladığı zamanda da şimdiki fiyatlarına yakın olacağı varsayımıyla hal-i hazırdaki cari fiyatların özellikle yüksek temettü ödeyen / ödeyecek olan hisseler için uzun vadeli yatırım koşuluyla değerlendirilebileceğini düşünüyorum.
Uzun vadeli yatırımda hisse taşıyanlar için son dönemde sabırlar biraz zorlansa da hisseler için önemli olan şirketlerin temel verilerinin, faaliyet kârlarının, öz kaynak kârlılığının sürekli olmasıdır. Güncel koşullar gereği fiyat dalgalanmaları olsa da temel sağlam oldukça bu dalgalanmalar uzun vadeli yatırımcılar için çok fazla sıkıntı olmamalı çünkü “Aslolan temeldir; teknik, er geç temeli takip eder.”
@Halil_Buhur & İktisatçı / Eğitimci