Türk Lirası, 2017 yılına maalesef oldukça kötü bir giriş yaptı ve diğer GOÜ para birimlerine göre 2016 yılının genelinde olduğu gibi negatif ayrışmaya maruz kaldı. Bu sayede yeni yılın ilk haftasında ABD dolarına karşı %3.44 ve euroya karşı da %3.50 oranında değer kayıpları yaşandı. Böylelikle USD/TRY 3.6500 seviyesine yaklaşırken, EUR/TRUY paritesinde ise 3.8400 seviyesi aşıldı. En kötü performans gösteren para birimleri listesinde TL’yi Meksika Pesosu takip ediyor. Bilindiği gibi pesonun sert değer kaybına bir kılıf bulabiliyoruz. Donald Trump’ın ABD Başkanı seçilmesi ile birlikte gerek Meksika sınırına yasa dışı göçmenlerin ülkeye girişi engellemek adına öreceği duvar gerek serbest ticaret anlaşmalarına bir hayli mesafeli yaklaşması gerekse Meksika’ya yatırım yapan ABD’li üreticileri yatırımlarını ABD’ye yapmaları konusunda sert uyarılarda bulunması pesoyu baskı altına aldı. Hatta geçtiğimiz hafta Meksika Merkez Bankası piyasaya müdahale etmesine rağmen pesoda ki kan kaybını henüz önleyebilmiş değil. Görüldüğü gibi pesoyu açıklamak oldukça kolay. Yalnız TL’de yaşanan değer kaybının nedenlerini açıklamak bu kadar kolay değil. Bunun sebebi ise tek bir spesifik gelişmenin olmaması. Yani birden çok sebebin TL üzerinde yoğun etkide bulunması… Aslında bu sebepleri sıklıkla analizlerimizde dile getiriyorduk yalnız TL’de oluşan sert değer kaybının henüz önlenememiş olması bir kere daha sebepleri hatırlatmak gerektiğini düşündürüyor:
· Ülkemize yönelik terör saldırıları maalesef devam ediyor. Yılbaşında Reina saldırısı ve geçtiğimiz hafta İzmir Adliyesine yönelik saldırı… Saldırıların doğal sonucu olarak güvenlik endişeleri artıyor. Özellikle Turizm sektörüne yönelik ciddi olumsuz etkisi olduğunu söylemek gerekiyor.
· Anayasa değişikliğine yönelik görüşmeler ve yıl içerisinde referandum olasılığı siyasi belirsizliği artıran bir unsur olarak karşımıza çıkıyor. Meclisten görüşmeler bugün başlıyor. Görüşmelerin sert tartışmalar ile geçmesi bekleniyor.
· Orta Doğu kaynaklı jeopolitik risklerin sürüyor olması ve kısa zaman içerisinde de bu risklerin sona erme ihtimalinin yok denecek kadar olması da önemli bir unsur.
· Ülke ekonomisinin gösterdiği zayıf ekonomik aktivitede TL ve TL bazlı varlıklar üzerinde oldukça etkili. Bu bağlamda düşük büyüme ve yüksek kur ( Stagflasyon ) görünümünün iyice belirginleşmesi oldukça düşündürücü.
· Tabii TCMB üzerinde oluşan faiz baskısının da devam ettiğini söylemek gerekiyor. Bakanın bağımsızlığına yönelik yüksek endişeler TL’de kırılganlığı perçinliyor.
Yurtiçi kaynaklı gelişmeleri sıralamamızın yanında geçtiğimiz hafta küresel piyasalarda da ABD doları lehine hareketlilik yaşandı. BABD dolarının gelişmiş ülke para birimlerine yönelik değerini ölçen dolar endeksi ( DXY ) bir ara 101.30 seviyesine kadar gerilemesinin ardından açıklanan istihdam datalarının etkisi ile haftayı 102.00 seviyesinin üzerinde kapattı. Her ne kadar TDI datası 175 bin olan beklentileri karşılayamayarak 156 bin olarak açıklansa da özellikle ortalama saatlik kazançlar datasının %0.4 ile 2009 yılından bu yana en güçlü artışı gerçekleştirmesi ABD enflasyonuna yönelik beklentileri perçinledi. Bu beklentinin doğal sonucu olarak ABD tahvil getirilerinde de yükseliş eğilimi oluştu.
ABD dolarında yaşana değerlenmeye katkı sağlayan diğer unsur ise FED üyelerinin yapmış olduğu konuşmalardı. Özellikle Cleveland FED Başkanı Loretta Master ve Richmond Fed Başkanı Jeffery Lacker 2017 yılı içerisinde FED’in tahminlerden daha hızlı faiz artırma olasılığının bulunduğunu belirtmeleri genel bir korkuyu tetikledi. Bu korku şüphesiz FED’in 2017 yılı için 3 faiz artırımı tahminini aşmak zorunda kalacağı olasılığı… Son dönemde pozitif gelen ABD verilerine Trump’in genişleyici politikalarının etkisinin de eklenmesi piyasalarda ciddi bir tedirginlik oluşturuyor. Bu tedirginliğin yılın genelinde dolar pozitif olarak sürmesini beklemekteyiz.
Peki, içinde bulunduğumuz yeni haftada hangi gelişmelere odaklanacağız? Özellikle ABD datalarının yoğun olduğu ve FED Başkanı Yellen ile ABD Başkanı Trump’ın konuşmasının bulunduğunu ve bu gelişmelerin haftaya damga vuracağını düşünüyoruz. Şimdi günlük bazda izleyeceğimiz gelişmeleri takip edelim.
PAZARTESİ
İlk olarak Almanya ticaret datalarını izleyeceğiz. Kasım ayına ilişkin ihracatta %0.5, ithalatta ise %0.2 oranında artış bekleniyor. Yalnız bu verilerin euroyu etkilemesini beklemiyoruz.
Euro Bölgesi’nde ise Sentix yatırımcı güveni ve çok daha önemlisi Kasım ayı işsizlik dataları açıklanıyor. İşsizlik oranının %9.8 oranında bir önceki aya göre sabit kalması bekleniyor.
İngiltere’de Aralık ayına ilişkin Halifax konut fiyat endeksini izleyeceğiz. Aylık bazda %0.2, yıllık bazda ise %5.8 oranında artış bekleniyor. Yalnız bu verilerin sterlin üzerinde volatilite yaratma ihtimali zayıf.
Yurt içerisinde Kasım ayı sanayi üretimi datası açıklanacak. Ekim ayında %2.0 oranında açıklanmıştı. Ekonominin 2016 yılı dördüncü çeyreğine yönelik performansını göstermesi açısından önemle izleyeceğiz.
ABD’de tarafında ise FOMC üyelerinden Rosengren, Lockart ve Evans konuşmaları takip edilecek.
Kanada Merkez Bankası ( BoC ) genel görünüm anketi de CAD bazlı pariteler adına takip edilebilir.
SALI
Sabahın erken saatlerinde Asya cephesinde Çin enflasyon dataları bir hayli önem arz ediyor. TÜFE’de aylık %0.3 ve yıllık bazda ise %2.3 oranında artış beklentisi bulunuyor. Bunun yanında ÜFE datası ise çok daha önemli. Kasım ayında %3.3 olarak açıklanan datanın Aralık ayında %4.5’e yükseleceği ön görülüyor. Verinin beklentilerin üzerinde ya da beklentilere paralel gerçekleşmesi küresel enflasyon adına da pozitif bir görüntü oluşturacaktır.
Gün içerisinde ayrıca M2 para arzı ve yeni krediler verileri de Çin kaynaklı diğer datalar olarak takip edilecek.
Kanada tarafında ise konut başlangıçları ve Kasım ayına yönelik inşaat izinleri verileri açıklanıyor. CAD üzerinde net bir etkisi bulunmayabilir.
Gününe en önemli datası ABD’de açıklanacak olan iş imkanları ve personel değişimi ( JOLTS ) verileir açıklanıyor. Beklenti 5.590M yönünde.
ÇARŞAMBA
Donald Trump’ın basın toplantısının bulunması nedeniyle oldukça önemli bir gün olacak. ABD’nin yeni başkanının vergi reformları, altyapı harcamaları ve regülasyonları kısma ile ilgili bulunacağı söylemler piyasaya yön verecek.
Yurt içerisinde Kasım ayına ilişkin cari açık verisini izleyeceğiz. Aylık bazda 2.7 milyar dolarlık açık beklentisi bulunuyor.
İngiltere’de ise önemli datalar açıklanıyor. Sanayi üretimi – imalat üretimi ve ticaret dataları verileri pound üzerinde hareketlilik oluşturabilir.
ABD’de ise Ulusal Ekonomik ev Sosyal Araştırmalar Enstitüsü GSYIH tahmini açıklanıyor. Beklenti %0.5 artış yönünde. Yalnız bu verinin ABD doları üzerinde keskin olarak söz sahibi olmasını beklemiyoruz. Bunun yanında ABD ham petrol stokları datasının ise petrol fiyatlarına yönelik izlenmesini öneriyoruz.
PERŞEMBE
Euro Bölgesi sanayi üretimi verisini izleyeceğiz. Aylık bazda %0.5 ve yıllık bazda ise %1.6 oranında artış bekleniyor. Fakat bu datalardan ziyade ECB’nin PPK toplantı tutanaklarını çok daha dikkatli bir şekilde izleyeceğiz. Euro üzerinde keskin bir hareketlilik oluşma konusunda ise şüpheliyiz.
ABD’de açıklanacak datalara değinecek olursak; ihracat ve ithalat fiyat endeksi verilerini takip ediyoruz. Olacağız. Özellikle maliyet baskısı ile enflasyon oluşturabilmesi potansiyeli nedeniyle ithalat fiyat endeksi verisi piyasalar adına önemli olacak. Beklenti %0.7 oranında artış yaşanacağı yönünde. İhracat fiyat endeksi datasında ise beklenti %0.1 oranında artış yönünde.
Haftalık işsizlik maaşı başvuruları datası da yine piyasanın odağında olacak. Piyasa beklentisi 226 bin kişinin başvurduğu yönünde.
Gün genelin FOMC üyelerinden Evans, Harker, Bullard, Lockart ve Kaplan’ın konuşmaları da bir hayli önemli olacak.
BOE Başkanı Carney konuşmasına da kulak kabartmakta fayda var. Özellikle sterlin adına önemli olacaktır.
CUMA
Sabahın erken saatlerinde ( 03.00 ) FED Başkanı Janet Yellen’in konuşması olacak. Söyleyecekleri bir hayli önemli. Dolayısıyla Cuma sabahına uyandığımızda piyasalarda ciddi bir hareketliliğin olduğunu görebiliriz.
Çin tarafında ise ticaret verilerini ilgiyle izleyeceğiz. Özellikle ithalat datası küresel talep adına önemli olacaktır. Piyasa beklentisi ithalatta %2.7 oranında artış yaşanacağı yönünde.
ABD tarafında önem derecesi yüksek ve yoğun bir data akışı bulunuyor. İlk olarak ÜFE datalarını izleyeceğiz. Aylık datada beklenti %0.3 artış olacağı şeklindeyken yıllık bazda beklenti %1.6’ya yükseliş beklentisi hakim. Çekirdek bazda ise aylık %0.5 ve yıllık %1.5 oranında artış beklentisi bulunuyor.
ABD’de izlenecek diğer önemli datalar ise perakende satışlar ve Michigan tüketici güveni verileri olacak. Perakende satışlar datasında Aralık ayına yönelik aylık bazda %0.7 oranında artış beklentisi bulunuyor. Michigan endekslerinde ise tüketici beklentileri 90.2 ve tüketici hissiyatında ise 98.5 endeks değerinde beklentiler oluşmuş durumda. Açıklanacak dataların ABD doları üzerinde volatilite oluşturma ihtimalini göz ardı etmemek gerekiyor.
EUR/USD Analizi
1.0610 direncinin test edilmesinin ardından geçtiğimiz hafta ABD’de açıklanan istihdam datalarının etkisi ile doların değer kazancı paritenin 1.0550 desteğinin aşağı yönde geçilmesine neden oldu. Gün içerisinde bu seviyenin altında kalıcılığın devam etmesi geri çekilmenin devamını sağlayabilir. Bu sayede ilk olarak 1.0500 desteği ile birlikte 1.0470 ve 1.0430 desteklerini izliyoruz olacağız. 1.0550 seviyesinin üzerine yükseliş hareketlerinin oluşması durumunda ise 1.0610 ve 1.0670 dirençlerinin yeniden potaya gireceğini düşünmekteyiz.
Ons Altın Analizi
Ons altın fiyatlarının kısa vade için 1170 – 1176 seviyeleri arasında sıkışma yaşandığını izlemekteyiz. Gün içerinde ön tayini adına bu kanalın kırılması gerekiyor. Bu noktada yukarı yönde hareketlerin oluşması adına 1176 direncinin üzerinde fiyatlamaları görmemiz gerekmekte. Şayet bu yönde bir fiyatlamanın oluşması sonucu sarı metalde 1180 ve 1185 dirençlerine doğru yönelim görebileceğimizi düşünüyoruz. Bununla birlikte aşağı yönde hareketlerin oluşması adına 1170 desteğini izleyeceğiz. Bu deysek seviyesinin kırılması sonucu 1165 ve 1160 destekleri kısa vade için potaya girecektir.
USD/TRY Analizi
Geçtiğimiz hafta TL’de yaşanan sert kaybının etkisi ile paritenin 3.6500 seviyesine yaklaştığını izlemiştik. Ardından bir miktar kar realizasyonları tadında satışlar oluşsa da 3.6400 desteğinin aşağı yönde geçilememesi pariteyi yukarı yönde hareketin devamı adına güçlü tutmayı sürdürüyoruz. Bu durumda 3.6500 direncini takip etmeyi sürdüreceğiz. Şayet bu seviyenin yukarı yönde aşılabilmesi durumunda 3.6600 ve 3.6800 dirençlerinin hedef konumuna yerleşme ihtimali bulunduğunu önemle belirtelim. Bunun yanında 3.6400 desteğinin kırılabilmesi durumunda kısa vade için TL lehine fiyatlamalar oluşabilir. Bu durumda 3.6300 – 3.6200 ve 3.6050 desteklerini takip ediyor olacağız.
GBP/USD Analizi
Paritede gerileme hareketlerinin hızlandığını görmekteyiz. Bunun en önemli nedeni ise hafta sonu İngiltere Başbakanı Theresa May’in AB’den kesin olarak ayrılık sürecinin başladığını net ifadeler ile vurgulamasıydı. Bu sayede paritenin 1.2240 desteğinin aşağısına sarktığını takip ediyoruz Bu seviyenin aşağı yönde geçilmesi ile birlikte 1.2200 desteğine kadar geri çekilme ihtimali belirmiş durumda. Yalnız 1.2200 desteğinin önemli odluğunu ve bu destek seviyesinin kırılabilmesi sonucu paritede 1.2150 ve 1.2090 desteklerine kadar fiyatlamaların oluşma ihtimali belirecektir. Bunun yanında 1.2240 seviyesinin üzerinde fiyatlamalar görebilirsek 1.2275 ve ardından 1.2130 seviyesine kadar toparlanma meydana gelebilir. Yalnız 1.2310 seviyesine kadar oluşacak yükselişleri şimdilik tepki olarak değerlendirmekteyiz.
USD/JPY Analizi
115.00 seviyesinden başlayan yükseliş hareketi devam ediyor. Bu sayede 117.00 direncinin de aşıldığını ve 117.80 seviyesine doğru yönelmenin oluştuğunu takip ediyoruz. Yükselişin devamı açısından 117.80 direnci ilk izleyeceğimiz seviye konumunda bulunuyor. Şayet bu seviyenin aşılabilmesi durumunda 118.30 ve özellikle de 118.65 dirençlerini takip ediyor olacağız. Bunun yanında 117.80 direncinin gün içerisinde aşılamaması paritede 117.00 desteğinin önemini artıracaktır. Dört saatlik grafikleri baz aldığımızda 50 periyotluk üssel ortalamanın da geçtiği 117.00 desteğinin kırılması durumunda ise yen tarafında değer kayıpları oluşabilir. Bu sayede 116.50 – 116.00 ve 115.00 desteklerini takip edeceğiz.
Vadeli Ham Petrol Analizi
54.30 direncine doğru yükseliş hareketi oluşsa da bu seviyelerden satış baskısının oluştuğunu görmekteyiz. Gün içerisinde satış baskısının devam etmesi durumunda ilk olarak 53.40 desteğini izleyeceğiz. Şayet bu destek seviyesi aşağı yönde geçilebilirse 52.10 desteği ve arkasından güçlenen zayıf görünüm ile birlikte 51.20 ve 50.20 desteklerini takip ediyor olacağız. Bununla birlikte kısa vadede yukarı yönde hareketlerin oluşması açısından 53.40 seviyesinin üzerinde oluşacak kalıcılıklar önem arz edecektir. Şayet bu direnç seviyesinin üzerine yükseliş hareketinin görülmesi durumunda petrol fiyatlarında oluşan yukarı yönde hareketlerin güçlenebileceğini ve bu sayede 54.50 direnci ile birlikte 55.20 seviyesinin potaya girebileceğini belirtelim.