Oldukça hareketli bir hafta yaşıyoruz. TCMB’nin Haziran ayı faiz kararı, FED Başkanı Yellen’in ve ECB Başkanı Mario Draghi’nin konuşması arkamızda bıraktığımız önem derecesi yüksek gelişmelerdi. En önemlisi olan BREXİT referandumu için geri sayıma geçmiş durumdayız. Yani asıl volatiliteyi İngiltere referandumunun hemen ardından görebiliriz. Bu konuyu yurtiçi fiyatlamalar bazında değerlendirelim:
Öncelikle İngiltere’nin AB’den ayrılma olasılığı hem politik hem de ekonomik belirsizlikleri artıran önemli bir unsur olarak karşımıza çıkıyor. Genel itibari ile AB yanlıları ekonomik gelişmeleri ön plana koyarken AB’den ayrılma taraftarları ise daha milliyetçi bir yaklaşım ile olaya siyaset kanadından yaklaşıyorlar. Bu noktada anketlerde AB karşıtlarının önde olduğunun görülmesi dünyada yeni ve uzun vadeli bir belirsizliğin yaşanacağı algısını tetiklemesi ile fiyatlamalar riskten korunma amacı ile şekilleniyor. Yani GOÜ para birimleri ve hisse senedi piyasalarında satış baskısı sertleşirken altın, yen ve devlet tahvili gibi enstrümanlar değer kazanıyor. TL’nin de GOÜ sepeti içerisinde olduğunu düşündüğümüzde BREXİT’ten olumsuz etkilenmesi büyük olasılık…
Geçtiğimiz haftadan bu yana ise İngiltere’nin AB’den ayrılmayacağı beklentileri güçlenmiş durumda. Bunun önemli bir nedeni AB yanlısı işçi partisi milletvekili Jo Cox’un ayrılıkçılar tarafından öldürülmesi sonucu her iki tarafın kampanyalarını durdurduğunu açıklaması ve çok daha önemlisi toplumsal psikolojinin İngiltere’nin AB’de kalacağına yönelik şekilleneceği beklentisiydi. Gerçektende son günlerde açıklanan anketler AB yanlılarının güç kazandığını gösteriyor. Dolayısıyla piyasalarda olumlu fiyatlamaların oluştuğunu ve bu sayede TL’nin de 2.90 seviyelerinin aşağısını test ettiğini gözlemledik.
İngiltere referandumu için artık geri sayıma geçmiş bulunmaktayız. Referandum yaklaştıkça yatırımcıların son dönemde yaşanan pozitif havayı bir miktar kar realizasyonu için kullandığını görüyoruz. Bu sayede ABD doları küresel ölçekte hafif çapta değer kazandı ve bu sayede DXY’nin 93.40 seviyesinden 94.10 seviyelerine yükseliş hareketinde bulundu. Peki, küresel piyasalarda risk alma iştahına etki eden gelişmeler TL tarafında nasıl fiyatlanıyor?
Dün DXY paritesinde yaşanan yükseliş hareketine bağlı olarak USD/TRY’de de 2.9160 seviyelerine kadar toparlanma görsek de şimdilik bu seviyenin aşılamadığını izliyoruz. Daha genel bir perspektifte BREXİT referandumuna kadar net bir pozisyon alma isteği olmaması dolayısıyla paritenin 2.9270 – 2.9000 bandında hareket ettiğini görmekteyiz. Özellikle BREXİT’in olumlu sonuçlanması durumunda artması muhtemel risk alma iştahı ile birlikte 2.9000 desteğinin altında fiyatlamalar görülebilir. Bu durumda ise 2.8780-50 bölgesinin hedef konumuna yerleşme ihtimalinin doğacağını not edelim.
2.8780: Günlük bazda 200 periyotluk üssel ortalamaya tekabül eden seviye…
2.8750: 2.7895 – 3.0125 yükselişinin FİBO %61.8 desteğine denk gelen seviye…
Dolayısıyla bu bölgeye dikkat etmekte fayda var.
Teknik olarak yukarı yönde hareketlerin görülebilmesi için 2.9270 direnci kısa vadede önem arz ediyor. Bu seviyenin aşılabilmesi her ne kadar USD/TRY paritesinde yükseliş hareketini tetikleme olasılığını yükseltse de BREXİT referandumda piyasalar adına olası bir kötü sonucu paritede 2.9600 seviyelerinin üzerinin yükseliş denemelerinin yaşanmasına neden olabilir. Bu durumda 3.00 – 3.01 bölgesinin kritik önemde olduğunu notlarımıza ekleyelim.