Tahvil Faiz Oranları Yükselirken Hisse Senedi Piyasaları Yükseliyor
Eylül ayı ile beraber Amerikan Merkez Bankası (FED) yılın son toplantısında faiz artıracak beklentisi ile Amerikan tahvil faiz oranları yükselişe geçti. 21 Eylül toplantısında üyelerin 2016 yılı tek faiz artırım beklentisi ve sonraki senelerde ılımlı denebilecek faiz artırım politikası anlayışı ile piyasalar rahatladı. Sonraki haftalarda iyileşen ekonomik veriler ile tahvil bono piyasasında faiz oranlarının tekrar yukarı gittiğini gördük.
Amerika 10 yıllık tahvil faiz endeksi
Haftaya başlarken Amerika, Japonya ve Kanada piyasaları kapalı iken Amerikan 10 yıllık tahvil faiz oranlarının 13 Eylül yükseği 1,72 üzerine çıktığını gördük.
Kaynak Bloomberg
Almanya 10 yıllık tahvil faiz oranı “sıfır” üzerinde
Sadece Amerika’da değil, Alman 10 yıllık (Bund) tahvil faiz oranları 12 Eylül’den bu yana ilk kez 07 Ekim tarihinde sıfır üzerine çıktı.
İngiltere 10 yıllık tahvil faiz oranlarında getiri yüzde 1 üzerinde
27 Haziran tarihinde, yüzde 1 altına gerileyen İngiltere 10 yıllık tahvil (Gilts) faiz oranları o tarihten bu yana ilk kez yüzde 1 üzerine yükseldi.
İyileşen Amerikan ekonomik verileri, güçlü dolar ve artan FED faiz artırımının sonucu olarak tahvil faiz oranları yukarı gidiyor. Ayrıca Temmuz ayından bu yana gerileyen reel getiriler ile Amerikan tahvillerine yabancı yatırımcı talebinde düşüş olduğu gözleniyor. Kısa vadede artan faiz artırım beklentisi ile 2 yıllık tahvil ihale talebinde de gerileme yaşandı. Buna rağmen Japon Merkez Bankası’nın (BoJ) verim eğrisini kontrol etme ve 10 yıllık faiz oranlarında getiriyi sıfır civarında tutma kararı Amerikan tahvillerine talebin sürmesini sağlayabilir.
Uzun vadede bu etkiyi görebiliriz ancak kısa vadede piyasa kendi dinamikleri içinde tahvil bono faizlerinde iyileşen ekonomik koşulların sonucu olarak fiyatlama yapıyor. Amerika tarafında politika yapıcıların tahvil piyasası ekonomik gerçekliği fiyatlamıyor yorumuna cevap yine piyasadan geldi. İşte bugünlerde fiyatlıyor nereye kadar kısmını önümüzdeki günlerde daha net görebileceğiz.
Öte yanda, FED’in ayak sesleri yaklaşıyorsa, 2008 krizinden bu yana kolay para politikalarından aldığı destek ile yükselen hisse senedi piyasasında düzeltmeler neden kısa soluklu oluyor? Tahvil faiz oranları yükseldiğine göre, hisse senedi piyasasında endekslerin ciddi bir düzeltme yapması beklenmez mi? Beklenir ama olmuyor nedeni, “TINA” (There Is No Alternative to US Stocks) yatırımcılar için Amerikan hisse senedi piyasası alternatifsizliğini koruyor.
Burada bir terslik var hisse senedi piyasası mı tahvil bono piyasası mı yanlış fiyatlama yapıyor? Merkez Bankaları’nın negatif faiz politikası ve teşviklerin bir sonucu olarak ürünler arası ilişkiler bozuldu. İkisi de yükselebilir diye düşünenler olabilir, biz şu an ki koşullar içinde durumun biraz farklı olduğunu ve bu piyasalardan birinin bir süre sonra tersine fiyatlama ile diğerine yaklaşacağını düşünüyoruz.
Bize göre, Amerikan tahvil bono piyasası şu an ki şartlar içerisinde ekonomik koşulları daha gerçekçi fiyatlıyor ve bir süre sonra hisse senedi endeksleri düzeltme ile sürece ayak uyduracak. Eylül ayından bu yana yaşanan fiyatlama ile Amerikan 10 yıllık tahvil fiyatları aşırı satım bölgesinde iken hisse senedi endeksleri için pahalı denebilir. Haftanın ilk işlem gününde devam eden faiz oranlarında yükselişin uzadığı senaryo hisse senedi piyasasında satıcıların kontrolü ele geçirmesini sağlayabilir. Bu çerçevede, tahvil piyasasında aşırı satım bölgesinde gelen tepki alımları ve oranlarda düşüş beklentisi hisse senedi piyasasında satış yönlü pozisyon ile koruma (hedge) altına alınarak bir strateji oluşturabilir. Piyasaların özellikle tahvil bono piyasasının ekonomik temellerde uzaklaşması mümkün görünmüyor. Bize göre, yılın son çeyreği piyasaların koşulları daha gerçekçi fiyatladığı ve düzeltmeler yaptığı bir dönem olabilir. Mübalağalı işlemlerin ve fiyatlamaları yapıldığı süreç yavaş yavaş geride kalırken, ürünler arası ilişkiler zamanla normale dönebilir.
XTB MENKUL DEĞERLER A.Ş.
http://www.xtb.com/tr