XTB - Haftaya Bakış – FED’in Karar Haftası
Piyasaların FED’in faiz kararıyla yön bulacağı bir haftaya girmiş bulunuyoruz. Pazartesi günü yoğun olmayan bir veri takvimi olsa da, 29 Kasım'da gerçekleşen Türkiye - AB Zirvesi'nin ardından, Ekonomik ve Parasal Politikalar Faslı’nın bugün Brüksel’de açılacak olması Türkiye açısından oldukça önemli. AB Bakanı Volkan Bozkır, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun katılacağı toplantıyı yakından takip ediyor olacağız.
Salı günü açıklanacak verilere göre İngiltere ve Amerika’da tüketici enflasyonunda artış olması bekleniyor. Hem FED öncesi hem de İngiltere Merkez Bankası (BoE) faiz kararı için ilk şartlardan birisi olması nedeniyle Salı günü Sterlin ve Dolar açısından oldukça hareketli geçecek gibi görünüyor. Volatilitede artış görülecek olsa da, FED’in karar haftası olmasından dolayı yön belirtmek oldukça zor görünüyor. Aynı gün Almanya’da açıklanacak olan ZEW Aralık ayı Beklenti Endeksi ise, hem Euro’da hem de DAX’ta etkili olabilir. Bahsettiğimiz veriler merkez bankalarının önem verdiği ekonomik göstergeler olsalar da, piyasalar yine FED’in faiz kararına odaklandığı için paritelerde uzun süreli bir etki göremeyebiliriz.
FED’in faiz kararının damga vuracağı Çarşamba günü ise piyasalar için kilit öneme sahip. Almanya ve Avrupa Bölgesi PMI verilerinin yanı sıra İngiltere iş gücü verileri hareketliliği artıracakken, TSİ 21:00’da açıklanacak olan FED faiz kararı piyasaların asıl beklediği gelişme olarak öne çıkıyor. 25 baz puanlık bir faiz artırımı gerçekleştirileceği beklentisi piyasalara hakim olurken, TSİ 21:30’da FED Başkanı Janet Yellen’in yapacağı konuşmayı takip ediyor olacağız.
FED’in faiz artırım süreci için iki senaryo üzerinde durmak mümkün. Bunlardan biri piyasa beklentisine paralel olarak 25 baz puanlık faiz artırımını gerçekleştirmek olurken, 10 – 15 baz puanlık sembolik bir artırımla FED, ‘bekle ve gör’ stratejisini de izleyebilir. İlk senaryo; piyasa beklentisine paralel olduğundan, Dolar’da değer artışı ile endekslerde gerileme sonucunu doğurabilir. İkinci senaryo ise piyasa beklentisini karşılamaya yetmeyeceğinden tam tersi bir etki yaratabilir. Her iki senaryonun da olası etkilerini gün içerisinde paylaşacağımız analizlerde detaylı şekilde ele alacağız.
Emtia tarafına baktığımızda, merkez bankalarının korkulu rüyası haline gelen petrol fiyatları bu hafta da konuşulmaya devam edecek. OPEC’in üretim tavanını kaldırması ve üye ülkelerden bazılarının fiziki üretimi artırması emtiada son 7 yılın en düşük fiyat seviyesinin görülmesine sebep oldu. Çarşamba günü açıklanacak olan ABD stok verilerinde düşüş gözlense bile, kısa vadede Brent Petrol’ün 40 Dolar direncini aşması oldukça zor görünüyor.
Veri açısından yoğun bir hafta yaşayacak olsak da, çeşitli ekonomik göstergeler FED’in gölgesinde kalacak gibi duruyor. FED’in faiz artıracağı beklentisi gelişmekte olan ülke para birimlerinde ve endekslerde satış baskının bu hafta da sürmesine sebep olabilir. Çarşamba günü FED’in faiz artırımını sembolik düzeyde tutması halinde ise; ayılar piyasayı boğalara bırakabilir ve biz de endeks ile TL’nin değerinde artıştan söz edebiliriz.