XTB - Detaylı Enstrüman Analizi - 2016 Ekonominin Kara Yılı mı Olacak?
Çarşamba sabahı Türkiye’nin SU-24 tipi savaş uçağına sınır ihlali gerekçesi ile müdahale etmesinin ardından, Rusya ile olan ilişkilerde tırmanan gerilim kısa sürede sona erecek gibi görünmüyor. Türkiye ise, 2016 yılında son dönemin ekonomik anlamda en kara yılını yaşayabilir. Peki bir tek Rusya, Türkiye ekonomisi üzerinde bu kadar etkili mi? Bölgedeki jeopolitik gerilimlerin ardından bu soruya kolaylıkla evet cevabını vermek mümkün.
Gelişmekte olan ülkelerin kırılgan beşlisi içinde bulunan Türkiye, cari açık sorununu henüz aşamadığından ticaret verileri kilit öneme sahip. Bölgedeki karışıklıklardan dolayı kaybedilen Arap pazarının yerini coğrafi konumu gereği Rusya doldurabilecekken, 2015 yılında Rusya’da meydana gelen ekonomik kriz, iki ülke arasındaki ticaret verilerinde, TÜİK rakamlarında da belirtildiği üzere ciddi bir daralmaya sebep oldu. Kurum tarafından açıklanan Ekim ayı verilerine göre iki ülke arasındaki ticaret şu şekilde gerçekleşti; “Rusya’ya yapılan ihracat ilk dokuz ayda %40,1 geriledi. Geçen yılın ilk dokuz ayında Rusya’ya 4,5 milyar Dolar ihracat yapılırken, bu yılın aynı döneminde ihracat 2,7 milyar Dolar’a geriledi. İlk dokuz ayda Türkiye’ye gelen Rus turist sayısında geçen yılın aynı dönemine göre %20,7’lik düşüş oldu. Turist sayısı 4 milyon kişiden 3,2 milyon kişiye geriledi.”
Aralık ayında gerçekleştirilecek olan FOMC toplantısından faiz artırımı kararı çıkacağı beklentisi, piyasalarda hâlâ yüzde 70’in üzerinde bir oranda öngörülmekte. Faizlerin sembolik dahi olsa yükseltilmesi halinde, Türkiye’yi terk edecek olan döviz miktarı azımsanamayacak boyutlara ulaşabilir. Bunun yanında Rusya ile olan ilişkilerin ekonomik yaptırımlarla sekteye uğraması, birincil olarak turizm sektörü ile ticaret verilerine sert bir şekilde yansıyarak 2015 yılı verilerini mumla arayacağımız bir ortam yaratabilir.
Ticaret alanında işbirliği içerisinde olduğumuz Avrupa Birliği’ne (AB) baktığımızda ise, Çin etkisi ile başlayan ekonomik daralmanın devam ettiğini söylemek mümkün. Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) Aralık ayında uygulamayı planladığı yeni parasal genişleme programı piyasayı ateşleyecek ölçüde olsa da, bu etkinin talep artışı olarak Türkiye’ye yansıması zaman alacaktır.
İki ülke arasında Çarşamba günü meydana gelen gerilimle birlikte USD/TRY paritesi 2,8835 seviyesine kadar yükselmişti. Bugün de yükselişine devam eden parite 2,8933’ü görse de, gün içinde 2,8815 seviyesine kadar gerilemiş durumda. Türkiye’de Cumhurbaşkanı ve Başbakan gerilimi düşürmek amacıyla ılımlı açıklamalarda bulunsa da, Rusya’nın ekonomik yaptırımları uygulamaya koyacağını açıklamasının ardından paritenin, kısa vadede 2,8660 desteğinin altına inmesini beklemiyoruz.
Yaklaşan FOMC toplantısı ve piyasa beklentilerinde bir değişiklik olmaması ise önümüzdeki iki hafta boyunca paritede yukarı yönlü baskıyı artırabilir. Olası faiz artışının fiyatlanmaya başlamasıyla yükseleceğini beklediğimiz parite, Rusya gerilimiyle birlikte yukarı yönlü hareketini ivmelendirebilir. 2,8930 – 2,9040 dirençleri gün içerisinde test edilebilecek seviyeler olarak öne çıkıyor. Aralık ayı yaklaştıkça psikolojik 3,0000 seviyesi tekrar denenebileceği gibi, faiz artırımı kararın ardından aşılması da kaçınılmaz olacaktır.
X TRADE BROKERS MENKUL DEĞERLER A.Ş.
www.xtb.com.tr