Nispeten daha rahat bir iç siyaset, ABD’nin Türkiye’yle yeni bir Orta Doğu politikası izleyebilecek olması gibi unsurlar ülkeye olan para girişi ihtimalini artırırken TL’nin siyasi nedenlerden dolayı değer kazandığını görmek gerekiyor. Zaten TL’nin geçen aylar içinde kaybetmiş olduğu değer nasıl ki siyasi gelişmeler güdümünde olduysa, aynı şekilde siyasi gelişmelerdeki olumlu görünüm ister istemez az da olsa bir miktar TL’nin değer kazanmasını sağlıyor. Aslında TL’nin 3,0000’ın altındaki seviyelere yeniden ulaşması çok güç. Bu noktada olabilecek en düşük seviye 3,23’lerde iken yaşanan son düşüşün 3,58’lere kadar ulaşmış olmasının ardından daha fazla düşüş için potansiyel oldukça az. Belki ilerleyen günlerde 3,52’ye kadar devam eden düşüşler olabilir ancak uluslararası piyasalardaki gelişmeler dikkate alındığında şu aşamada yatırım yapılabilecek ülke sayısı artıyor. Yani Türkiye’nin diğer gelişmekte olan rakiplerinin Türkiye’den bir adım önde olması TL’deki değer kazancının son bulmasına yakın olduğunu gösteriyor. Öte yandan dün açıklanan kapasite kullanım oranında belirgin bir yükselişin olmayışı da TL’deki olası değer kaybı için bir neden oluşuyor. Bu noktada en azından kısa vadede kurdaki düşüşlerin çok fazla devam etmeyeceğini ve gerilemesi durumunda 3,55’li seviyelerden yapılabilecek bir alımın 3,63 civarında satmak üzere bir fırsat oluşacağını tahmin ediyorum.