Çok eskiye bakmadan 2016 yılını 3.52’li seviyelerde tamamlayan USDTRY kurunda bugün 3.90 seviyesini izledik. Sene başından bugüne yaklaşık %10’luk değer kaybı yaşayan TL de EURTRY 4 seviyesinin üzerini görürken Sepet kur 3.98’lerde.
Öncelikle yurt içinde giderek artan bir siyasi belirsizlik ve Anayasa değişiklik teklifi ile baskılanan TL bir tanesini daha görmek istemediğimiz terör saldırıları ile değer kaybetmekte. Ekonomi tarafından baktığımızda ise artan enflasyon, reel faizlerin negatif tarafta olması ve faiz silahını kullanmakta çekimser kalan TCMB ile birlikte TL kayıplarını an be an genişletmekte.
Bu faktörlerin yanında Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşu Moody’s 2017 yılı için bankacılık sistemine dair negatif açıklamalarda bulundu. Bunun ardından gelen kur tahminleri ile birlikte TL de daha fazla değer kaybı olacağına dair yaratılan algı ve geleceğe yönelik artan endişeleri göz ardı etmemek gerek.
Yakın dönem bir başka risk unsuru ise Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşu olan Fitch’in kredi notumuzda yapacağı güncelleme olacak. Fitch’in kredi notumuzu düşürmesi halinde yurt içinden sıcak para çıkışı hızlanabilir. Siyasi platformda devam eden Anayasa değişikliği görüşmeleri ve ardından olası referandum süreci TL’yi daha da baskı altına sokabilir.
Bir diğer faktör ise Donald Trump’ın ABD Başkanlığına seçilmesi sonrasında güçlü duruşunu koruyan Dolar Endeksi ve ABD ekonomisindeki büyüme çerçevesinde FED’ten beklenen faiz artışı akabinde görülebilecek gelişmekte olan ülkelerden sermaye çıkışı kurun yükselmesinde etken.
TCMB’nin dünkü müdahalesinin yetersiz kalmasının ardından beklenen adım faizlerde herhangi bir artış olup olmayacağı.
Hatırlatmak gerekirse 2014 yılının başlarında iç ve dış siyasal ve jeopolitik sorunlarla birlikte kontrolden çıkan kurun ardından TCMB düşük faiz politikasını bırakarak bir gecede %4,5 olan politika faizini %10 a yükselterek kurda sert oynaklığı azaltmış ve ardından gelen 3.5 ay içinde %14'lük bir değer kazancı sağlamıştı. Bu güne bakacak olursak TCMB’nin yapacağı 0.50 veya 0.75’lik faiz artışı piyasa algısında herhangi bir değişiklik yapmayacağı gibi Merkez Bankasına olan güvenin sarsılarak TL aleyhine fiyatlamaların hızlanmasına yol açabilir.
Yukarıdaki faktörlere baktığımızda TCMB tarafından radikal bir faiz artışı yapılmazsa TL’nin önümüzdeki günlerde değer kaybının devam edeceğini söylemek yanlış olmaz. Genel konjonktüre bakıldığında kurda yükselişin teknik olarak nerede sonlanacağına yönelik bir hedef gösterilmesinin mümkün olmadığını düşünüyorum. Bu durumda beklenti kurda majör destekler koruduğu sürece yükselişin devam edeceği yönünde.