Hafta sonu Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Naci Ağbal'ın görevine son verilmesi ve yerine Şahap Kavcıoğlu’nun getirilmesi ardından, bu gelişmenin nedeni olarak yapılan spekülasyonlar haftanın ilk işlem gününde piyasa fiyatlamasında ön plana çıkmıştır. Bunun sonucunda Türk finansal varlıklarında yerli yabancı herkes çıkış kapısına yığılmış, oldukça sert fiyatlamalar yaşanmıştır. Şahap Kavcıoğlu ise ilk açıklamalarında enflasyonla mücadelenin devam edeceğinin altını çizmiştir. Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan da yaptığı açıklama ile serbest piyasa mekanizmasından herhangi bir tavizin kesinlikle söz konusu olmayacağını belirterek, makroekonomik istikrarın ön koşullarının fiyat istikrarı ve finansal istikrar olduğunu bildirmiş ve piyasalarda oluşan spekülasyonların önüne geçmeye çalışmıştır. Bu noktada en büyük eleştiriler, “neden?” sorusuna cevap verilmemesi ve Naci Ağbal ile aynı süreçte göreve başlayan Lütfi Elvan’ın ne kadar görevde kalabileceği olmuştur.
Diğer taraftan Naci Ağbal’ın görev yaptığı sürede, CDS ülke risk priminde düşüş, kur tarafında düşüş, borsada rekor seviyeler, enflasyon beklentilerinde düşüş ve ülke not görünümünde normalleşme görülürken, bu performans Şahap Kavcıoğlu üzerindeki beklentileri güçlendirmektedir. Bu nedenle kendisinin atacağı adımları ve söylemleri bırakın, aldığı nefes bile şu an için yakından takip edilmektedir.
Uluslararası arenaya baktığımızda, kredi derecelendirme kuruluşu Moody's sürpriz değişikliğin not baskısını artıracağını belirtmiş, Goldman Sachs analistleri ise TCMB başkanının görevden alınmasının TL'de ani bir kesintili düşüş beklentisini arttırdığını ve önden yüklemeli bir faiz indirim döngüsü için zemin hazırlayacağı yönünde görüş belirtmişlerdir. Deutsche Bank tarafından yapılan duyuruda da Türkiye’ye dair faiz oranı, enflasyon ve büyüme tahminlerinin yeniden değerlendirilmesi gerektiğini duyurmuştur. S&P Global, Türkiye'nin sermaye kontrollerini uygulama riskinin arttığını hesaplamıştır. Bunların dışında birçok yabancı kurum ve kuruluştan, daha çok olumsuza yakın, açıklamalar gün boyu takip edilmiştir.
Küresel koşullar ve fiyatlamalardan belirgin şekilde ayrışma ile haftaya başlayan Borsa İstanbul ve Bist30 endeksi, -5% ve -7%’de arka arkaya gelen iki devre kesici ile güne başlarken, 2013 yılından beri en kötü performansını göstererek -9,95% düşüşü kaydetmiş, normal şartlarda en kötü beklenti olarak belirlenen 1505 seviyelerinde destek bulması gerekirken, beklentilerin üzerinde bir düşüşle 1432 seviyelerinde günü tamamlamıştır. Genel piyasa beklentisi negatif fiyatlamanın bugün de devam etmesi yönünde olurken, teknik olarak 1360 seviyesi üzerinde bir toparlanma sürecinin başlaması iyi senaryo olarak karşımıza çıkmaktadır.
Dolar/TL tarafına bakıldığında, pazar gecesi 8,48’li seviyelerde işlem görmeye başlaması ardından 7,70 seviyelerine doğru geri çekilmenin başarılabildiği görülmektedir. Yaşanan bu muazzam oynaklık ardından günün çoğunu 7,85 bölgesinde geçiren kur için bu bölge altında normalleşmenin devam edebilmesi için 7,70 ve ardından 7,55 desteklerinin aşağı yönlü geçilmesi gerekmektedir. 7,85 üzerinde hareketler yeni bir yükseliş olabileceğine dair tedirginliği barındıracağı gibi, 8,00 ve 8,18 direnç seviyeleri bu tedirginlik içerisinde hedef konumuna gelebilir.
Herkese iyi günler ve iyi seanslar dilerim.
Emrah Parlan