Yeni haftaya hangi gelişmelerle başlıyoruz?
ABD’de tarım dışı istihdam Ocak ayında beklentinin altında arttı ve Aralık verileri de oldukça sert bir revizyonla pandemi sonrası en düşük seviye olarak güncellendi. Oysa ADP ve haftalık işsizlik maaşı başvurularında artış olmuş ve tarım dışı istihdamın da artması bekleniyordu, ancak bu olmadı. Verinin ardından Hazine Bakanı Yellen tekrar teşviklerin gerekliliğine vurgu yaptı ve açıkça destek olmazsa toparlanma süreci de uzar dedi. Yellen ayrıca sadece 1,9 trilyon dolarlık paketin değil sonrasında da desteklerin sürmesi gerektiğini belirtti. Bu açıklamalar küresel piyasalardaki risk iştahını da güçlendirdi.
Euro tarafında ise ECB Başkanı Lagarde, pandeminin bittiğinde destekleri aniden kesmek doğru olmaz, kademeli bir çıkış gerekli olacaktır, dedi. Pandemi nedeniyle para ve mali politikalarındaki genişleme piyasalarda da son derece büyük bir kredi alanı oluşturdu ve bunun sağladığı risk iştahı da tüm hızıyla sürüyor. Lagarde’ın hızlı ve keskin bir hareket olmayacak açıklaması da haliyle bolluk yaşayan finansal piyasaları destekliyor. Öyle ki ABD’de verim eğrisindeki dikleşme ve tahvil faizlerindeki artış bu durumu hiç bozmuyor.
Küresel piyasalarda reel tarafta sıkıntı devam ederken finansal taraftaki bu bahar havası gelişen ülke piyasalarına da son yılların en hızlı girişini sağlıyor. Son 3 aylık giriş 100 milyar dolar üzerinde ve TL varlıklar da hem gelen fon girişleri hem de TCMB’nin sözlü ve uygulamadaki sıkı duruşu ile Ocak ayının ardından Şubat ayının ilk haftasını da yükselişle tamamladı. Özellikle Türkiye CDS 5 Yıllık USD tarafındaki geri çekilme ve tahvillere olan talep dikkat çekiyor. Hisse tarafında henüz istikrarlı bir yabancı alımından henüz bahsedemiyoruz. Kurda da tüm bu gelişmelerle düşüş hızlandı. USD/TRY kuru 7,0 tabanına doğru gerilerken EUR/TRY 8,50 altına indi. Son hafta yurt içi yerleşiklerin döviz satması dikkat çekiciydi, ancak bunun tersine bir dolarizasyon olması için Şubat ayında da satışların devam etmesi gerekiyor. 7,0 ve altındaki seviyelerin yerleşikler için alım fırsatı mı olacak yoksa kurun daha da düşeceği beklentisiyle satışlar mı hızlanacak? takip edeceğiz.
Petroldeki yükselişte her ne kadar azalan stoklar ve OPEC+ kararlarındaki arz kesintisinin etkisi olsa da asıl etken, aşıyla beraber ekonominin yeniden tam zamanlı olarak yakın vadede açılacağı beklentisi. Brent bu fiyatlamalarla 60,40$ çıkarak 29 Ocak 2020 sonrası en yüksek seviyeyi gördü. Petrol fiyatlarındaki yükseliş küresel ekonomide üretime bağlı tüketim ve enflasyon anlamına geliyor, ancak bizim gibi enerjide dışa bağlı ülkeler içinse enflasyon artırıcı bir risk. Ocak’ta fiyatlar üzerinde etkili olan bu kalemin Şubat’ta da etkisini artıracağı görülüyor.
Takip edeceğimiz teknik seviyeler:
USD/TRY kurunda 7,17 altın hareket devam ediyor ve fiyat 7,0 seviyesine doğru istekli olarak düşüyor. 6,80 ana desteği üzerinde 7,20-7,0 aralığındaki işlem hareketi devam edebilir.
Brent petrolde kısa vadede 54,50$ desteği korundukça alımların sürmesini bekliyoruz, 63$ ise yol üzerindeki ilk direnç noktası.
