Trump’ın Ayak Sesleri...
Adaylığını ilk kez açıkladığında ciddiye alınmayan Donald Trump bugün resmen ABD’nin 45. Başkanı olarak görevine devir teslim töreniyle başlayacak.
Konuşmasında seçim kampanyası boyunca vaadettiği mali politikaların detaylarına yer verip vermeyeceği merak ediliyor. Ancak elbette kendisi için bu denli önemli bir günde açıklamada bulunması çok muhtemel. Uygulamayı taahhüt ettiği dış ticaret politikaları, vergi reformu, altyapı harcamaları, asgari ücret ve finansal regülasyonlar konusunda detaylara girerek yorumda bulunması yine piyasalarda Trump rüzgarı estirecek.
Tabii artık önemli olan bundan sonrasında bizi neler bekliyor ? Kolay değil, dünya ekonomisinde birinciliği oynayan ABD’nin siyasi değişimleri ardından ekonomi politikaları nasıl şekillenecek dünya buna odaklandı.
Seçim kampanyası sürecinde Trump’ın ekonomi politikaları şu şekildeydi;
· Yüksek gelir sınıfında yer alan aile ve şirketlerde büyük, düşük gelir sınıfına ise küçük vergi indirimi,
· Finansal regülasyon açısından Dodd - Frank yasa tasarısını tamamen kaldırılmasını, regülasyonları olabildiğince azaltarak ABD ekonomisini dibe çektiğini düşündüğü bir çapadan kurtarılacağı,
· Daha yüksek ücret sağlayacak ticaret anlaşmalarını destekleyeceği,
· Uluslararası ticaret anlaşmaları konusunda da dikkat çekici söylemleriyle Trans Pasifik Ortaklığı (TTP), Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı Anlaşması (TTIP) ve NAFTA’ya karşı çıkıyor. Bu kapsamda Çin’den ithal edilen mallara %45, Meksikaya ise %35 uygulanması olası görülen gümrük vergisi,
Söz konusu vaatlerinin ne kadarını gerçekleştirecek ya da hangilerinde geri adım atacağını zamanla tabi ki öğreneceğiz. Ancak ne ölçüde olacağını bilemesek de bu politikaları yavaş yavaş hayata geçireceği aşikar.
Gelelim tekrar bugünkü konuşmasına... Bugüne kadar ki tweetlerinden aldığımız mesajlar çok net aslında. Son günlerde Çin ile olan münakaşaları epey gündem oluşturdu. Her defasında ABD ekonomisinin Çin tarafından kullanıldığını ifade etmekten çekinmeyen Trump bugün de bu söylemlerine devam edebilir. Meksika için ise nasıl seçim süresi boyunca sert söylemlerde bulunduysa sonrasında da geri adım atmayarak bu görüşünde devam etti. Dolayısıyla güney sınırlarına inşa edeceği duvarı tekrar söylemlerinde yer alması da normalleşti artık. Ayrıca son günlerde USD’nin çok güçlü olduğunu bunun sonucunda az rekabetçi ABD şirketlerinin oluştuğunu söylemesi USD üzerinde baskı oluşturmuştu. Bu noktaya değinecek bir konuşma da rutine bağlar.
Trump, ilk basın toplantısında piyasanın istediğini vermedi. Ancak bu toplantıda önem derecesi yüksek açıklamaları beklemek doğru olacaktır. Bakalım seçim süresince konuştuklarına ne kadar bağlı kalacak ?