Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, 12 Eylül tarihinde gerçekleştirdiği para politikası toplantısında bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 325 baz puanlık indirimle yüzde 19,75'ten yüzde 16,50'ye çekmişti. 24 Ekim toplantısına ilişkin ise beklentilerin 100 baz puan faiz indirim yönünde şekillendiği görülüyor.
Türkiye'nin Beklenti Anketi'nin Ekim ayı raporuna göre ise ekonomistlerin 2019 yılı sonu enflasyon oranı beklentisinin 6 ayda yüzde 16,68'den yüzde 12,69'a gerileyeceğine yönelik beklenti içerisinde yer aldığı görülmekte. Ancak enflasyon oranında meydana gelen beklentilerin üzerinde yaşanan geri çekilmenin TCMB’ye faiz mekanizması konusunda alan yarattığı görülüyor. Yıllık enflasyonun yüzde 10,4 seviyesinde şekillenmesi halinde, yüzde 15,50 seviyesinde yer alan TCMB para politikası faiz oranının en az 5 puan yukarıda kalması nedeniyle TCMB’den gelecek olan faiz kararının değişkenlik göstermesi beklenebilir. Özellikle TCMB’nin 24 Ekim'deki toplantısında önden yüklemeli bir faiz indirimi hamlesinde bulunması olası görünüyor. Piyasa beklentisinin ise yoğunluklu olarak 0,5-2 puan arasında şekillenmesine rağmen bir grubun da faizlerin sabit kalmasına ilişkin beklentisini paylaştığını görüyoruz. Ancak Ekim ayında 100 baz puan seviyesinde gerçekleşecek bir faiz indiriminin Aralık ayında TCMB’nin tekrardan faiz indirimine yönelik aksiyonlarına devam etmesine yol açabilir.
Türkiye’nin 9 Ekim tarihinde başlattığı Barış Pınarı Harekatı ile beraber yurtiçinde artan siyasi tansiyon piyasaların dikkatinde yer alırken, Cumhurbaşkanı Erdoğan dün Rusya Devlet Başkanı Putin arasında gerçekleştirdiği görüşme sonrasında ikili arasında anlaşma imzalandığı açıklandı. ABD Başkanı Donald Trump, Türkiye, Suriye ve Orta Doğu'ya ilişkin iyi haberler geliyor açıklamasında bulunarak anlaşma sonrasında verilen 120 saatlik sürenin dolmasının ardından Trump, ek süre talep etmişti. Türkiye Rusya arasındaki anlaşmaya göre, 150 saat içinde YPG'li teröristler ve silahlarının Barış Pınarı Harekatı alanı sınırlarının 10 kilometre derinlikte Türk-Rus devriyeleri başlatılacağına ilişkindi. ABD Başkanı Trump ile Barış Harekatının son bulması üzerine mutabakat sağlanması sonrasında Türkiye örgütün çekilmesi için 120 saat süre vermişti.
ABD'de ikinci el konut satışları ise Eylül ayında yüksek fiyatların satışları sınırlamasıyla yüzde 2,2 oranında değer kaybederek 5,38 milyon seviyesine geriledi. ABD ekonomisinde son dönem açıklanan makroekonomik verilerin ABD ve Çin arasındaki ticaret müzakelerinin olumsuz etkilerini yansıtması ile Dolar varlıkları üzerinde zayıflığın arttığı görülüyor. Böylece gelişmekte olan ülke para birimleri üzerindeki baskı unsurlarının azaldığını görüyoruz. Barış Pınarı Harekatına ilişkin gelişmelerin beklenmedik bir senaryoya evrilmemesi durumunda TCMB’den sürpriz bir faiz hamlesi gelmesi beklenmiyor. Özellikle piyasalarda 2019 yılının yaklaşık 15’lik bir politika faiziyle tamamlayacağına ilişkin beklentilerin korunduğu görülüyor. Ölçülü bir gidişatı tercih edeceğini düşündüğümüz 100 baz puan faiz indirim kararı ihtimalinde Türk Lirası varlıklarında hareketliliğin pek fazla olması beklenmeyebilir. 2020 yılı faiz politikasına ilişkin ise bir miktar “bekle-gör” politikası çerçevesinde enflasyon görünümü izlenerek politika faizinin sabit bırakılması beklenebilir. Fyatlamalar üzerinde negatif etkisinin oldukça sınırlı olması nedeniyle enflasyonun yarattığı manevra alanını TCMB’nin etkin bir şekilde kullanacağı düşünülebilir.
Yabancı kurumlardan gelen açıklamaların akıbetine bakacak olursak, TCMB toplantısına ilişkin faiz indirim kararı korunurken, enflasyonun tek haneye düşmesinden destek bularak faizlerin indirim projeksiyonunu koruyacağına ilişkin açıklamalar gündeme geldi.
Medley Global Advisors Direktörü Nigel Rendell, Barış PınarıHarekatı gelişmelerini TL üzerindeki etkisinin sınırlı olması nedeniyle TCMB'nin bu hafta gerçekleştireceği PPK toplantısında politika faizini 200-250 baz puan düşürerek yüzde 14,50-14,00 seviyelerine çekebileceğini düşündüğünü açıkladı.
Ayrıca Rendell enflasyondaki düşüşün devam edeceği öngörüsünde bulunarak politika faiz oranının yıl sonunda yüzde 12-13 seviyelerine gerileyebileceğini aktardı.
Capital Economics Gelişmekte Olan Piyasalar Kıdemli Ekonomisti Jason Tuvey ise TCMB'nin politika faiz oranını 200 baz puan indirerek yüzde 14,50'ye çekebileceğini beklediğini açıkladı. Tuvey bu görüşünün enflasyonun tek haneye gerilemesi ile ABD’nin Türkiye’ye yönelik yaptırım ihtimalinin zayıflaması ile güçlendiğini aktardı. Bir diğer görüş belirten ekonomist ise Rabobank Gelişen Piyasalar Kur Stratejisti Piotr Matys oldu. Matys diğer yetkililere kıyasla TCMB'nin faiz indirimlerini askıya alabileceğini belirtti.
Dün itibariyle ise ABD Başkanı Donald Trump’ın Türkiye’ye yönelik yaptırımların kaldırılması yönünde talimat verdiğini açıklaması sonrasında Türk Lirası varlıkları üzerindeki değer kazanımı arttı. ABD ve Türkiye arasındaki ilişkilerin olumlu bir tona taşınması ile yurtiçi piyasalardaki pozitif görünümün bugün de sürmeye devam ettiğini görüyoruz.
Trump sonrasında USDTRY’de bahar havası…
Barış Pınarı Harekatı ile USD/TRY’de artan oynaklığın 5,80 seviyesi üzeri fiyatlamaları kalıcı kılmadığı görülmekte. Özellikle ABD tarafında oluşan yaptırım ihtimallerini arttırıcı açıklamaların Türk Lirası üzerinde hafif negatif etkisini hissetmiş olsak dahi bu durumun fiyatlamalar üzerindeki etkisi sınırlı oldu diyebiliriz. ABD ile mutabakat sağlanması ile yönünü aşağı çeviren kurun 5,75 önemli bir geçiş noktası olarak güncelliğini korumakta. Dolayısıyla iyileşen enflasyon rakamı ile beraber TCMB’den beklentiler doğrultusunda 100 baz puan faiz indirim kararı gelmesi durumunda kurun 5,80 seviyesi altındaki görünümünü koruması beklenebilir. Ancak şuan için politika faizinde bulunan mevcut 150-250 baz puanlık manevra alanının Aralık ayında tamamlanacak olduğuna verilecek olan herhangi bir sinyal Türk Lirası üzerinde hafif baskı yaratabilir. Ancak söz edilen seviyelerin üzerinde bir miktara işaret edilmesi kur üzerinden ani yükseliş hareketine neden olabilir.
Bugün ABD’de takip edilecek birçok gündem maddesi bulunuyor. Ayrıca Dün ABD Başkanı Trump’tan gelen Türkiye’ye ilişkin yaptırımları kaldırıyoruz açıklaması kurda 5,70 seviyesine yönelik aşağı yönlü atakları sağlamış olsa da bu hareketin kısa süreli sürdüğü söylenebilir. Gün içerisinde 5,75 seviyesi çevresinde fiyatlamalarını koruyan kurda TCMB kararı sonrasında 5,80 seviyesi üzeri fiyatlama görmedikçe yükselişlerin sınırlı kalması beklenebilir. Ancak aşağıda önemli bir eşik noktası olan 5,70 desteğine dikkat etmekte fayda var.
BİST100 endeksinde 100 Bin seviyesine yönelik ataklar dikkat çekiyor…
ABD’nin üçüncü çeyrek bilanço sezonunu bir miktar karışık geçirmesi ile dün ABD endekslerinde tekrardan alım potansiyeli gündeme geldi. İngiltere’de artan Brexit anlaşmasına ilişkin belirsizler piyasalardaki risk iştahını zayıflatmıştı. Ancak yurtiçinde azalan siyasi riskler ile BIST 100 endeksinin günü yaklaşık yüzde 2,0 artıda 99.785 seviyesinden kapattığını gördük. Özellikle dün ABD Başkanı Trump’tan Ortadoğu’dan iyi haberler geliyor açıklaması ve Türkiye’ye ilişkin yaptırımların kaldırılacağının belirtilmesi sonrasında bu sabah BİST100 endeksi alıcılı bir başlangıç yapabilir. Ayrıca bugün TCMB para politikası kurulu toplantısından beklenen faiz indirim kararının da endeks üzerinde pozitif fiyatlamaları hissedilmekte. Ayrıca Barış Pınarı Harekatı kapsamında başlatılan operasyonun sona ermesiyle endeks fiyatlamalarında yukarı yönlü eğilimin arttığı görülmekte. Türkiye 5 yıllık risk primi (CDS) rakamının da yaklaşık 370,00 seviyesinde dengelendiğini görüyoruz.
Enflasyon rakamında meydana gelen geri çekilme ile TCMB’nin faiz indirim manevrasının artmış olması bugünkü toplantıya ilişkin iki senaryoya işaret ediyor. İlki Ekim ayı toplantısında 100 baz puan faiz indirmesi ve 50 paz puanlık hamleyi Aralık ayına taşıması. Ancak diğer senaryoda ise önden yüklemeli 150-200 baz puan çerçevesinde Ekim ayında gerçekleştirmesi. İlk senaryoya daha yakınız ve bu ihtimalde endeksteki yükselişlerin psikolojik 100,000 seviyesi üzeri fiyatlamalar ile hız kazanması beklenebilir. Bu seviye üzerinde ise kritik direnç noktamız 102.500 olarak ön plana çıkıyor. Ancak olası bir olumsuz senaryoda 98,000 seviyesi altı kapanışlara dikkat etmekte fayda var.
GAU/TRY’da kur baskısı yön değişimine neden olabilecek mi?
İngiltere’de artan Brexit endişeleri ile piyasalardaki risk iştahı bir miktar zayıflamış olsa da ABD’de açıklanan üçüncü çeyrek finansal raporların endeksler üzerinde karmaşık bir seyre yol açtığı söylenebilir. Özellikle Ons Altın tarafında 1500 seviyesi üzeri ataklar zayıf Dolar’a rağmen başarılı olmakta zorlanıyor. ABD 10 yıllık tahvil faizlerinde de oluşan baskı durumunun Altın fiyatlarındaki düşüşü sınırladığı söylenebilir. Ancak Gram Altın tarafına bakacak olursak, aşağı yönlü eğilim içerisinde yer alan USDTRY kaynaklı değerli metalin yönünü aşağı çevirdiği görülüyor. USDTRY’de meydana gelen düşüşler gerek Barış Pınarı Hareketı’nın sonlandırılması gerekse ABD Başkanı Trump’ın Türkiye’ye ilişkin yaptırımları kaldırıyoruz açıklamasından kaynaklandığı görülüyor. Özellikle Altın fiyatlarında da piyasalarda süren göreceli iyimserlikten nasibini aldığı söylenebilir. Tüm bu gelişmelerin akabinde 280,00 seviyesine yönelik yukarı yönlü ataklar içerisinde yer alan Gram Altın’da fiyatların 275,00 seviyesinde tutunduğu görülüyor. Bu seviye önemli bir destek konumunda olması açısından Gram Altın’ın yön eğilimi konusunda belirleyici olabilir. Özellikle bugün gerçekleşecek olan TCMB toplantısından beklentilerin üzerinde gelecek bir faiz indirim hamlesi değerli metalde bir miktar yükseliş potansiyelini destekleyebilir. Ancak Gram Altın’ın rekor yükseliş hareketi içerisine girmesi için 285,00 direnci üzeri kapanışların etkili olacağını düşünüyoruz.
TCMB KARNESİ
Global Ekonomilerin CDS Görünümü
Türkiye 5 yıllık Risk Primi (CDS)
GELİŞMEKTE OLAN ÜLKE PARA BİRİMLERİNİN DOLAR’A KARŞI PERFORMANSI (1 GÜNLÜK)
GELİŞMEKTE OLAN ÜLKE PARA BİRİMLERİNİN DOLAR’A KARŞI PERFORMANSI (1 AYLIK)
TCMB FAİZİ (GECELİK)
TRY SWAP FAİZİ