Yazar: Şenay Şerefoğlu
TCMB, bugünkü PPK toplantısında beklentilere paralel politika faizini %24 seviyesinde sabit tuttu. Kurulun karar metnine baktığımızda;
Eylül ayında 'Yakın dönemde enflasyon görünümüne ilişkin gelişmeler fiyat istikrarı açısından önemli risklere işaret etmiştir. Döviz kurundaki hareketlerin de etkisiyle fiyat artışlarının alt kalemler bazında genele yayılan bir nitelik gösterdiği dikkat çekmektedir. İç talep koşullarındaki zayıflamaya rağmen fiyatlama davranışlarında gözlenen bozulma enflasyon görünümüne dair yukarı yönlü risk oluşturmaya devam etmektedir. Bu çerçevede Kurul, fiyat istikrarını desteklemek amacıyla güçlü bir parasal sıkılaştırma gerçekleştirilmesine karar vermiştir.' ifadesi Ekim kararında 'Yakın dönemde enflasyon görünümüne ilişkin gelişmeler fiyat istikrarı açısından önemli risklere işaret etmiştir. Döviz kurundaki hareketlerin de etkisiyle fiyat artışlarının alt kalemler bazında genele yayılan bir nitelik gösterdiği dikkat çekmektedir. İç talep koşullarındaki zayıflamanın enflasyon görünümündeki bozulmayı kısmen sınırlayacağı düşünülse de fiyatlama davranışlarına dair yukarı yönlü riskler devam etmektedir. Bu çerçevede Kurul, sıkı parasal duruşun korunmasına karar vermiştir.' olarak değiştirildi.
TCMB, faiz artışı ve maliye politikasındaki adımların da etkisi ile enflasyonun Ekim'de bir miktar azalabileceğine olasılık veriyor, ancak yakın vadede yüksek enflasyon riskinin devam ettiğinin de altını çiziyor.
Merkezin bu ayki toplantıda faiz değişikliğine gitmemesindeki nedenler ise:
-Kurda rekor yükselişe neden olan ABD ile gerginliğin azalması ve kurun 5,70 altına gerileyerek sağlıksız fiyatlamanın son ayda dengeli olması.
-Yapılan sert faiz artışlarının enflasyon üzerinde etki göstermesini beklemek. Burada maliyet ve talep enflasyonunu ayrı ayrı takip etmek gerekiyor. Merkez, son karar metninde maliyet enflasyonun alt kalemlere yayılmaya devam ettiğini, ancak talep enflasyonunda zayıflama beklediklerini belirtiyor. Yani fiyatlardaki artışa karşın alım tarafındaki azalmanın devam etmesi bekleniyor ki bu da son aylarda hemen hemen tüm ürünlere yansıyan zamlarda çok gerileme olmayacağını, vatandaşın almama-alamama durumunun devam edeceğini gösteriyor.
-Maliye kanadında sıkı politika uygulanacağının ve yeni önlemler alınacağının açıklanması. Para ve maliye tarafında uyumlu sıkı politika uygulanabileceği beklentisi.
Son aydaki bu gelişmeler merkezin Ekim'de faizi sabit tutmasını sağladı, ancak bir diğer neden ise bu yılın son çeyreği ve 2019'da büyüme tarafında yaşanacak zorluklarla beraber enflasyonun da yüksek seyrini koruyacağı dönemde faiz artışının ekonomiyi daha da zora sokacağı gerçeği.
Yılın belki de en sakin geçen toplantısının ardından TL tarafında yükseliş yaşandı ve USD/TRY kuru beklediğimiz 5,64 seviyesi altında 5,6312 seviyesine geriledi. Günlük bazda TL, dolar karşısında %1'e yakın değer kazandı.
Kurdaki fiyatlamanın bu hafta 5,70-5,64 aralığında devam etmesini bekliyoruz, ancak dikkat çekmek istediğimiz bir diğer konu ise endekslerdeki düşüş. Tüketici güveninin ardından reel sektör güven endeksi de Ekim'de Nisan 2009'dan sonraki en düşük seviyeye geriledi ve kapasite kullanımı da geriledi. Hem özel sektör hem de reel sektör riskleri yüksek görüyor, bu cephedeki kötümser algı yatırımlar ve üretim tarafını daha da zorlayabilir.