Karar, sıkılaştırma amaçlı değil, stratejik
TCMB, bugün aldığı karar ile faizlerin halihazırda dayandığı ve ağırlıklı olarak fonladığı geç likidite penceresini 50 baz puan artırarak 12,25 seviyesine yükseltti. Piyasa bunu bir şok hareket olarak algılasa da beklentilerimize uygun olarak gelen bu kararın arkasında yeni bir sıkılaştırıc hamle görmüyoruz. TCMB’ye yönelik en önemli eleştirilerden biri piyasayı geriden takip ettiğine yönelikti. Öncelikle bu karar, bu eleştiriye getirilen en önemli cevaptır. Nedeni ise faiz artırımının neden yapıldığı ile ilgili birebir ilişkilidir. TCMB, piyasayı şu anda ortalamada 11,50’den fonluyor ve bu oran GLP’ye oldukça yakın. Bir sonraki toplantı Haziran’da ve eğer piyasalarda bir sıkılaştırma gereği oluşursa TCMB’nin bu durumda iki seçeneği kalıyor. İlki piyasanın tamamına yakınını GLP’den fonlamak. İkincisi ise kendine manevra alanı yaratacak şekilde GLP’yi yükseltip, şu anda fonlama kompozisyonunda GLP’nin ağırlığını düşürmek. TCMB, Haziran toplantısına doğru gerek duyarsa bu çerçevede fonlamayı yeniden GLP’ye kaydırarak hareket edebilir.
Bu çerçevede TCMB için artık yapması gereken ayrı – yapması beklenen ayrı senaryosunun bundan sonra yer almaması gerektiğini düşünüyorum. Tabii ki elindeki tüm araçlarla piyasaya müdahale edemiyor. Bunun gerekçesini siyasi olarak da değerlendirebiliriz, ya da enflasyondaki bu sapmanın kalıcı olmayacağına yönelik beklentilerle de ilişkilendirebiliriz. Kişisel olarak geçen yıl takip ettiğimiz sadeleşme politikasını desteklemiyordum. Türkiye gibi finansal varlıklarda volatilitenin yüksek olduğu, enflasyonun durağanlaşmadığı bir ortamda tek faiz TCMB’nin işini daha da zorlaştıracaktır. Faiz politikasının da çok karmaşık olduğu görüşünde de değilim. Birden çok faiz olabilir fakat bizim için gösterge piyasanın fonlandığı faiz oranıdır. Fonlama kompozisyonundaki oynama da TCMB’nin kısa vadeli şoklara karşı elini güçlendirir.
TL tarafındaki yansımasını da piyasanın çok da fazla beklemediği bir hareket olarak yorumluyorum. Buna karşın sonuçta şu anda yeni bir sıkılaştırma hamlesi için ihtiyaç yok. Fakat ihtiyaç doğarsa TCMB’nin önünde alan var. Olumlu bulduğumuzun, TL üzerindeki baskıyı nispeten azalttığının altını çizelim fakat bu faiz kararı ile daha önce test ettiğimiz 3,55’lerin altına geçeriz gibi bir yoruma katılmıyorum şu anda. Bunun için en önemli makro gösterge olan enflasyonda düşüşü görmemiz gerekiyor. Kısa vadede yatırımcı algısını ise TL pozitif takip ettiğimizi belirteyim. 1 ve 3 aylık opsiyonlarda risk iştahı TL lehine seyrediyor.