TCMB beklentiler dahilinde faizleri değiştirmeyerek %19 seviyesinde sabit bıraktı. Banka yaptığı açıklamalarda ‘’sıkı’’ ve ‘’kararlılıkla’’ kelimelerini toplantı metnine eklerken para politikası açısından mevcut para politikasının güçlü bir şekilde korunacağı mesajını verdi. Ancak piyasanın tepkisine bakıldığında piyasaları ikna edememiş gözükmekte.
TCMB yayınladığı raporda küresel ekonomilerde aşılanma eğilimindeki artışla birlikte toparlanma yaşandığını buna karşılık yükselen küresel enflasyonun uluslararası finansal piyasalara etkilerinin öneminin korunduğuna dikkat çekti. TCMB, emtia fiyatlarındaki artış eğilimi, bazı sektörlerdeki arz kısıtları ve taşımacılık maliyetlerindeki artışın uluslararası ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarının yükselmesine yol açtığını vurguladı.Yurtiçinde ikinci çeyrekte kısıtlamaların iç talebi bir miktar azalttığına değinen Banka, dış talebin gücünü koruduğunu ifade etti. Bu dönemde aşılanmanın etkisi ile hizmet ve turizm sektöründe canlılığın arttığını belirtti. Kredilerin ılımlı bir seyir izlediği ifade edilirken hem kredilerdeki ılımlı seyir, hem altın ithalatında yaşanan gerileme ve turizm faaliyetlerindeki canlılığın cari açığın düşmesine yardımcı olacağının altını çizdi.
Merkez Bankası enflasyonda hedef olan %5 seviyesine ulaşana kadar elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edeceğini söyledi. Parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki yavaşlatıcı etkileri gözlenmeye başladığını belirtirken, enflasyon ve enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyeler dikkate alınarak, Nisan Enflasyon Raporu tahmin patikasındaki belirgin düşüş sağlanana kadar para politikasındaki mevcut duruş sıkı ve kararlılıkla sürdürülecektir denildi.
Bu kararın ardından bundan sonraki sürece baktığımızda enflasyonist gelişmeler ve sermaye akımlarındaki değişiklik piyasada belirleyici olacaktır. TCMB’nin aksine kısa vadede enflasyonun yükseleceğini düşünmekle birlikte dün akşam Fed’den yapılan açıklamaların küresel bazda doların değerini artıracağını ve bununda gelişmekte olan ülkelerden para çıkışına sebep olacağını düşünüyoruz. Bu bağlamda Türkiye’nin de bu durumdan olumsuz etkilenebilme ihtimali oldukça yüksek. Fed dün akşam tahvil alım programının azaltılmasına doğru giden yolu başlatırken küresel piyasalarda doların giderek güçleneceği bir tablonun da fitilini ateşledi.
Dolar endeksi ve ABD 10 yıllık tahvil faizlerinde yükselişin daha da süreceği beklentimiz devam ederken TCMB faiz kararı sonrası Usd/Try paritesinde yeni tarihi zirvelere doğru (teknik olarak 9.50) yükseliş görülme ihtimali arttı. ABD’de Fed’in tahvil alım programının azaltılacağına dair güçlü kanıların oluştuğunun söylenmesi küresel borsalarda olduğu gibi BİST100’de de satışlar getirdi. BİST100’DE 1480 seviyesi kırılmadığı sürece satış baskısının devamını bekliyoruz. Ayrıca bu dönemde küresel borsalardan gelecek kar satışları yurtiçindeki satışları da olumsuz destekleyebilir.
USD/TRY
USD/TRY’de yukarı yönlü yapı devam ederken orta vadede 7.20 kısa vadede 8.00 seviyesinin üstünde kaldığımız sürece alış baskısının sürmesi beklenebilir. Kısa vadede önemli direnç bölgemiz ise 9.51 seviyesi olacaktır.
Yukarıda ilk etapta 8.6000 seviyesinin üstünde tutunması halinde önce 8.8500 ve arkasından 9.5180 bölgesine doğru ilerlemeler görülebilir.
Aşağıda ise kritik olarak gördüğümüz 8.3000 seviyesinin kırılması halinde önce 8.2052 ve arkasından 8.0000 desteğine doğru geri çekilmeler yaşanabilir.
BİST 100
Teknik olarak BİST100 endeksinde 1492 seviyesi kırılmadığı sürece satış baskısının devam ettiğinin altını çizelim. Endekste 1258-1200 bandı ise ana destek bölgesi olarak gözükmekte.
Teknik olarak baktığımızda endekste 1445 seviyesinin üzerinde tutunması halinde önce 1466 ve arkasından 1492 direncine doğru alış bakısı görülebilir.
Aşağıda ise endeksin hala satış baskısı altında olduğunu vurgulamakla birlikte 1394 desteğinin altında önce 1309 ve arkasından 1258-1200 bandına doğru düşüşler yaşanabilir.