Yazar: Şenay Şerefoğlu
Bugün açıklanan enflasyon rakamları Ağustos'ta %17,90 ile yıl içi zirveyi görürken ÜFE de %32,13 ile son yılların rekorunu kırdı, ancak ÜFE ve TÜFE arasındaki farkın fazla olması ve ÜFE'nin giderek artması enflasyonun da yüksek seyrini koruyacağına işaret ediyor.
Enflasyon rakamlarının açıklanmasının hemen ardından TCMB, 'Son dönemde enflasyon görünümüne ilişkin gelişmeler fiyat istikrarı açısından önemli risklere işaret etmektedir.Merkez Bankası fiyat istikrarını desteklemek amacıyla gerekli tepkiyi verecektir.Bu çerçevede, daha önce yapılan iletişimle de uyumlu olmak üzere, son gelişmeler dikkate alınarak Eylül ayı Para Politikası Kurulu toplantısında parasal duruş yeniden şekillendirilecektir.' açıklamasını yaparak 13 Eylül PPK toplantısında faiz artışına gideceğinin sinyalini verdi.
Baktığımızda, 25 Nisan-7 Haziran aralığında TCMB toplamda 500 bp faiz artışına gitti, ancak gerek geç kalınması gerekse bu süreçte bankanın bağımsızlığına dair endişelerin artması, bununla beraber diğer siyasi gelişmeler lirada istenen toparlanmayı sağlayamadı, enflasyonda da düşüş yaratamadı.
TCMB, 24 Temmuz PPK toplantısında beklentilerin aksine faiz artışı yapmadı ve gerekçe olarak mevcut hamlelerin etkisinin ilerleyen aylarda görüleceğini belirtti, ancak 7 Haziran'dan sonra enflasyondaki artış devam ederken kur da rekor tazelemeye devam etti. Bu süreçte ABD ile yaşanan yaptırım krizi en beklenmedik ve aynı zamanda en etkili neden oldu, ancak banka özellikle 8-13 Ağustos'ta yaşanan rekor yükselişlere karşın faiz artışındansa ek hamleler yapmayı tercih etti.
Geçtiğimiz hafta 6,0 seviyesinden 6,83'e doğru yaşanan sert yükselişte enflasyon ve faiz beklentilerinin etkisi büyüktü, bu hafta ise bu başlıklarda kısmen rahatlama yaşandı. Enflasyon %17,90 ile yıl içi zirveye çıksa da beklentilerin altında geldi ve bankanın faiz artırıp artırmama bilinmezliğine karşın merkez, bugün faiz artışının sinyalini verdi.
Şimdi ise piyasalarda ne oranda faiz artışı yapılacağı belirsizliği var. TCMB'nin belirlediği haftalık repo faiz oranı %17,75, ancak piyasalardaki oran ise üst bant olan %19,25'in de üzerinde dolayısıyla bankanın piyasanın gerisinde kalmaması için en az 150 bp faiz artırması gerekiyor, piyasanın da önünde olması için bu oran 175 bp ila 200 bp aralığında olmalı.
Fiyatlamalar haftanın devamında daha belirginleşecektir, ancak kurdaki şimdiki yüksek seviyelere, ÜFE ve TÜFE'deki artışa ve mevcut belirsizliklerin de kuru daha da yükseltme riskine karşın TCMB'nin ölçülü değil keskin bir faiz artışı yapmasıyla hissedilir gerileme yaşanabilir.
USD/TRY kurundaki fiyatlamalara baktığımızda;
Gün başında 6,72'ye yükselen kur, beklentiden düşük gelen TÜFE ve TCMB açıklamaları ile 6,5185 seviyesine geriledi, ancak tekrar 6,60'a yükseldi. Haftanın devamında 6,40 üzerindeki seyir kurda tekrar 6,85 direncine doğru ataklara neden olabilir. PPK öncesi kurda rahatlama için 6,40 altına gerileme olması gerekiyor.